Gurur, haysiyet dik duruş


Kadıköyde'ki mücadelede sıradan bir müsabakadan öte çok anlamlar içeriyordu..

Aykut Kocaman için çok farklı duyguların gel-gitlerin yaşandığı bir maçtı.

Tribünleri dolduran 30 bine yakın taraftarın takımlarının bulunduğu duruma göre ilgisi sevgisi görülmeye değerdi. Bunu söylemek lazım. 

Sayıları az da olsa kimi Fenerbahçe taraftarının yırtık dondan çıkarcasına "Aykut hocaya" kötü tezahüratta bulunmaları ve büyük bir taraftar kitlesinin de o taraftarları susturmaları, bu takımın bir simgesi olan Aykut Kocaman'a verilen değerin bir göstergesiydi.

Maç doğal olarak Fenerbahçe'nin baskısıyla başladı. İlk 10 dakika sağlı-sollu baskıyı dindiren Konyapor,  sonrasında topu ayağında tutmaya başlamasıyla birlikte rakibin önce ataklarını durdurmayı sonrasında da pozisyon bulmak için arayışlara girdi.

Bir haftadır Fenerbahçe yönetiminin hem MHK'ya hem de maçın hakemi konusundaki yoğun baskısına boyun eğen Fırat Aydınus, Skrtel'in pozisyonunu sarı kart ile geçiştirirken, Jahovç'in pozisyonuna önce devam sonrasında da VAR incelemesinin ardından Kırmızı kartını çıkarması bir haftadır süregelen baskının bir eseri idi. Eyyamcılığı bilinen Fırat Aydınus'un gece nasıl uyuduğunu tahmin edebiliyorum.

Ne olursa olsun, oyundan kopmayan, üst düzey mücadele veren futbolcular, Fofana'nın "gol böyle atılır" dercesine Fenerbahçe defansını çalkalaya çalkalaya tabiri caizse göstere göstere attığı gol hem Fenerbahçe hem de hakem Fırat Aydınus'a ders niteliğindeydi.

Ancak ne var ki ilk yarının sonuna eklenen 4 dakikalık uzatmada gelen gol tüm hesapları alt üst etti.

İkinci yarıda 10 kişi mücadele eden Konyaspor, doğal olarak skoru korumak için mücadele ederken, Fenerbahçe'de pozisyonlar üretti. Ama sahaya ruhlarını, bedenlerini, onurlarını ortaya koyan yeşil beyazlılar, hakemin tüm çirkin kararlarına rağmen gururlarını, haysiyetlerini ve dik duruş sergileyerek, deplasmandan bir puan almayı başardılar.

Tabii bu maç, yukarıda da bahsettiğimiz gibi sıradan bir lig maçı değildi. Konyaspor'la nice başarılara imza atan Aykut Kocaman açısından da farklı bir müsabakaydı. Yeni yönetimin gönderdiği, sonrasında da ajanlıkla suçladığı teknik ekip için çok farklı anlamlar içeriyordu. 

Aykut hocanın maç öncesinde teknik konular hariç futbolculara farklı motivasyon verdiği inancındayım.

Yaptıysa ne güzel..

Yapmadıysa da o farklı motivasyonu kendileri uygulayan tüm futbolculara yürekten teşekkürler..

Aykut Kocaman'ı yüreğine basan bir şehir, yönetim, basın, taraftar grubu oldukça Konyaspor'u ne MHK, ne de başka unsurlar yıkar.

Bu birliktelikle nice başarılarda kendiliğinden gelir.

Dik duruşuyla alkış alan Aykut Kocaman'ı, haksız yere atılan Jahoviç için daha fazla koşan ve gururlu haysiyetli oyunlarıyla tüm futbolcuları tebrik ediyorum. 

Maçın yıldızı her maçta altın çağını yaşayan Serkan'dı. 11 ve 71. dakikalarda yüzde yüzlük 2 pozisyonda mükemmel refleks gösterdi. Bir diğer yıldız da belki de hiç birimizin beğenmediği, gösterişsiz futbol oynadığı için çokça eleştirdiğimiz Volkan Fındıklı'ydı. Bir diğer yıldız da Fofana.. Ömer Ali'nin yokluğunda ilk 11'de yer bulan Fofana, artığı golle herkesi kendine hayran bıraktı. Umarım bu gollerin devamı gelir. 

Ali Turan,Jetkoviç, Miloseviç Traore, Zuta, Filipoviç ve Skubiç ile sonradan oyuna giren tüm oyuncularımız bir yıldızdı.

Hem puan aldıkları için, hem de hocalarına sahip çıktıkları için gönülden tebrik ediyorum...