1 Mayıs da çalışan işçiler, tatil yapan memurlar!


1 Mayıs uzun yıllardan beri süregelen işçi ve emekçi bayramı olarak kutlanmakta. 1 Mayıs'ta ülkemizde de Emek ve Dayanışma Günü olarak her yıl çeşitli etkinlikler gerçekleştiriliyor. Dünyanın birçok yerinde resmi bir bayram olan 1 Mayıs, 12 Eylül darbesi sonrası resmi tatil olmaktan çıkarılmıştı.

2009 Nisan'ında tekrar Türkiye'de resmi bayram ilan edildi. Peki 1 Mayıs İşçi Bayramı adını ve tarihini nereden almaktadır?

1 Mayıs'ın önemi nedir?

İşçi Bayramına uzanan sürecin ilk adımı 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçilerinin çalışma saatlerinin azaltılması için başlattığı protestolara kadar dayanıyor.

Ancak bu protestolar tarihte, ABD'nin Chicago kentinde işçilerin 1 Mayıs 1886'dan itibaren iş gününün 8 saat olması için başlattığı mücadelenin, 1889'da Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı'nın Paris Kongresi'nde "işçilerin ortak bayramı" olarak kabul edilmesine kadar uzanıyor.

Amerikalı işçilerin, 8 saatlik iş gününü kabul ettirmek için mücadelesi 1884'te başladı. Chicago'da, Trade-Unions (İşçi Birliği) Kongresi de 1 Mayıs 1886'dan itibaren normal iş gününün 8 saat olarak belirlenmesini kararlaştırdı.

1 Mayıs 1886'da ABD'nin büyük kentlerinde beş binden fazla grev ilan edildi. Polisle grevciler arasında çıkan çatışmalarda bir işçi öldü, çok sayıda işçi yaralandı. 3 gün süren gösteriler sonrasında sendikacılardan dördü idam, dördü ağır hapis cezasına çarptırıldı.

Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.

Ülkemizde de 12 Eylül öncesi 1 Mayıs siyasi eylemlerin, çatışmaların yaşandığı durumlara kadar getirilmişti. 2009 dan itibaren yeniden 1 Mayıs ülkemizde işçi bayramı olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başladı.

Aslında bugün işten çıkarılan işçilerin, işverenleri ve hükümeti protesto ettiği, işsizliğin hangi durumlara geldiğinin tartışıldığı, işsizliğe çözüm aramak için yapılan çalışmaların, raporların açıklandığı bir gün olabilirdi. Fakat ne yazık ki işçi bayramı olmanın ötesinde işsizliğin yoğun olarak yaşandığı bir işçi bayramı günü geçiriyoruz. Haksızlıklara, mobing uygulamalarına, uzun çalışma saatlerine karşı gelebilecek bir işçi kesimi de maalesef göremiyoruz. Çünkü, gelinen noktada üniversite mezunu binlerce genç artık ne iş olursa yaparım konumuna geldiler. Her yıl üniversitelerden, meslek okullarından mezun olan gençlerin sayısı artmaya devam ediyor ve edecek de görünüyor. O nedenle 1 Mayıs işçi bayramı olmanın ötesinde hakları arayabilmenin, sorgulayabilmenin de günü olmalıdır.

Umalım ki gençlerimiz için yeni yatırım alanlarıyla çalışmanın kapıları aralansın ve haklarını sonuna kadar elde ettikleri, alın terlerinin karşılığını buldukları 1 Mayıs’lar olsun….

1 Mayıs'ta  çoğu işçi mesai harcarken, adı işçi olan bayram da memurların tatil yapması da ayrı bir garabet değil mi?