Eğitim de gelinen nokta


Yapmayın, etmeyin, sistemle fazla ve siyasi olarak oynamayın diye diye dillerimizde tüy bitti de anlatamadık gitti.

Onca bakan değiştirildi. Her gelen bakan, “Sistem kötü, sistemi baştan değiştiriyoruz” diyerek göreve başladı.17 yılda 10 yakın insan Milli Eğitim bakanı oldu.

İçlerinde eğitimci olanı mumla aradık ama nafile. Prof. Dr. Ziya Selçuk hariç

Sonuç: sistem felç oldu. Sistemi değiştirenler bile sistemin içinden çıkamadılar ki, bu ülkenin yavrularını bir düşünün. Eğitim, bakkal Mehmet ağanın veresiye defterine döndü.

Gelinen nokta, felç olmuş bir eğitim, felç olmuş bir nesil ve eğitimden nefret eden bir gençlik.

Sistem, adeta bir nesli mahvetmeye programlı, cehaleti öven ve özendiren bir üniversite gençliği oluşturmuş vaziyette. Öyle ki, okuyanı, araştıranı, düşüneni tehlikeli gören eğitimcilerin ve bunlara değer veren yöneticilerin sonucudur eğitimdeki dökülme ve çözülme.

İktidar, eğitimin kalitesi ve niteliğiyle değil, iç siyasete dönük slogan ve daha çok  oy devşirme amacıyla ilgilenmekte.

Sonuç kocaman bir sıfır!..

Ne yazık ki bu yılda yine sınıfta kaldık.

Yükseköğretim Kurumları Sınav sonuçları açıklandı. YKS sonuçları içler acısı, tam anlamıyla da dökülmüşlük.

Temel yeterlilik testinde ve fen ağırlıklarda hemen hemen yok olan bir gençlik oluşmuş. Cismen var ama beyin olarak, bilgi olarak, düşünce ve akıl yürütme olarak sıfır bir gençlik.

Şu tabloya bir bakınız ve sorunuz kendinize, yarının Türkiye’sini kimler devralacak diye?

Sorunuz kendinize, her okul İmam-Hatip yapıla yapıla nereye gelmişiz diye!..

Sorulan:

40 matematik sorusundan ancak: 5.6 sına,

20 fen sorusundan ancak: 2.2 sine,

20 sosyal sorusundan ancak: 4.6 sına,

40 Türkçe sorusundan ancak: 14.6’ sına doğru cevap verilebilmiş, bizim gençlik. YAZIK!..

Kalkınmış ve çağı yakalamış olarak bu nesille mi 2023’ü kutlayacağız?

Bakınınız bayanlar, beyler kırk yıl önce bile kıt imkânlarla verilen eğitim ve öğretimde başarı bugünkünden kat be kat daha yüksekti.

O yıllar da İmam-Hatipler bile Tıp Fakültelerine, mühendislik fakültelerine öğrenci verebiliyordu?

Bunca gelişmiş imkânlara rağmen geldiğimiz nokta burası.

 Vay halimize, vay halinize!.. Artık yeter demeyelim mi?

 Eğitimsiz bir gençlik ülkemiz için en büyük tehdit ve tehlike değilse nedir?

Siyasi rant hesaplarını bir yana bırakın artık da akılcı, çağdaş, modern eğitimin, hepimizin geleceği olduğunu hatırlayınız, anlayınız.

Ülkenin ve ülke gençliğinin ufkunu da, geleceğini de daha fazla karartmayın.

Esen kalınız.