Konya'da deprem olsa?


Türkiye’de deprem gerçeğini yalnızca Marmara sallanınca aklımıza getiriyoruz. Sanki yalnızca oradaki binaların depreme dayanıklılık konusunda sorunu var. Yaşadığımız yerde var mı yok mu? Bunu sorgulamak acaba kimin aklına geliyor.

Aslında ülkemizin deprem gerçeği, Marmara depremi iken ve bu yirmi dört saat sonra siyasi tartışmalara dönmüşken yaşadığımız için şükretmekten başka yapacak bir şey yok gibi görünüyor.

Günlerdir televizyonları takip ediyorum her kanalda “Artık siyaset değil deprem konuşulsun” dendi. Fakat ülkemizin siyasi çalkantılarına, hırslara maalesef deprem de yenik düştü.

Konya’da deprem olsa ve hepimizin hayatını kurtaracak, bize felaket sonrası yaygın gıda, içme suyu, barınma ve sağlık hizmeti verilmesini sağlayacak bir sistem var mı bilmiyoruz. Bunu sorgulayıp araştırmıyoruz .

Konya’da binaların risk oranı nedir, deprem haritasında en riskli noktaları neresidir bilmiyoruz. Türkiye deprem kuşağında bulunduğu için her an deprem olacak şekilde deprem çantanızı hazır tutun deniliyor. Deprem anında deprem çantasını almayı bile akıl edecek zamanınız olmayabilir denmiyor.

Öte yandan binaların depreme dayanıklılığı konusunda belediyelerin çalışma yaptığını hiç düşünmüyorum. Kapınıza bir belediye çalışanı gelse cebinizden çıkacak para demek. Belediyelerin binalarla ilgili yaptıkları en önemli çalışma asansörlerin kullanılabilirliği ile ilgili kontroller ve imar affı ile ilgili çalışmalar.

Neydi bizim sorunumuz?

Can güvenliği…

Canımızı emanet ettiklerimiz bizim için gerçekten çalışıyorlar mıydı?

Deprem sonrası Konyalı toplanma alanları olarak belirlenen yerleri biliyor mu?

Deprem gerçeği ile karşılaştığımızda Konya’nın kaç tane toplanma alanları var?

Buradan okuyucularımıza seslenmek istiyorum. Bu şehirde yaşayan herkesten, korku değil ama soğukkanlı bir gerçekçilik istiyorum. Lütfen gerçekçi olun  ve binalarınızı kontrol ettirin. Binanız eğer güvenli değilse hiç beklemeden taşının!

Bütün bu kontrol işyerleriniz ve çocuklarınızı gönderdiğiniz okullar için de geçerli. Gördük işte okulların ne durumda olduğunu. Acaba Konya’daki okullar yeterince depreme dayanıklı mı? hiçbir bilgimiz yok.

Gerçekten bütün bunların yanında afet ve acil durumu eğitimi konusunda tez zamanda bir şeyler yapılıp ve kendimizi bu konuda eğitmeliyiz.

Gördük ki deprem anında trafik kilit, haberleşme sıfır. Ne yapacağız nasıl güvende olacağız bilmiyoruz. Konya’da da yetkililer bu konuda eksiklerini tamamlamak için bu uyaran depremleri dikkate almalılar. Çünkü böyle bir şeyle karşılaştığımızda etraf can pazarı olabilir.

Güvende olmak, huzurla yaşamak her vatandaşın birincil hakkı olduğuna göre, şehirlerimizi güvenli ve yaşanabilir kılmak yetkililerin en önde gelen görevi olmalıdır.