Sahip çıkmak zorundayız


Deplasmanda ki  4-1'lik Kasımpaşa galibiyetiyle açık söylemek gerekirse hep beraber, sevinmiştik. Bayramlarda çokça şeker toplamış, çok harçlık almış çocuklar gençler gibi şendik, neşeliydik, umutluyduk...

Ama ne var ki; Malatya maçındaki Serkan'ın akıl almaz hatasıyla başlayan ve halen üzerimizde dolaşan kara bulutlar, kabus gibi üzerimize çöktü.

Yaşananlar, Konyaspor için ne ilk, ne de son olacak.

Daha önceleri de bu filmi defalarca görmüş, izlemiş, hep beraber yaşamıştık..

Teknik heyet açısından bakarsak, gelecek adına endişeliyiz! Hocanın da dediği gibi "paramparça" olmuş durumdayız!

Hele ki Gençlerbirliği maçınca taraftarların  tepkilerini yüksek perdeden seslendirmeleri, ilk yarı da kendi evimizde oynanacak olan karşılaşmaların ne kadar zorlu geçeceğinin sinyallerini vermeye başladı.

Yazacaklarım sakın ola yanlış anlaşılmasın.

Bir de madalyona diğer tarafından bakılmalı diye düşünüyorum.

13 puanı olan yeşil beyazlılar, alt ile üst kısım arasında sıkışmış durumda. (Bu yazı maçlar oynanmadan yazıldı. Belki de lider değişecek) aklı  selim düşündüğümüz zaman da aradaki puan farkı 6-7.

3 puanlı bir sistemde bu fark önemli mi? Bence değil. Eğer ki, Malatya maçı hariç, Konyaspor, sadece ve sadece kendi sahasında oynadığı Ankaragücü, Antalya ve Gençlerbirliği karşılaşmalarında 6 puan kaybetmeseydi, bugün zaten ligin zirvesindeki iki takımdan birisi olacaktı!

Tabi, düşme hattındaki takımlarla olan puan farkı da 4-5. Bunun da göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Evet son 3 haftada kötü oynuyoruz. Tabiri caizse "gelen vuruyor, giden vuruyor." Puan açısından çok sıkıntılı bir süreç olmasa da, futbolculardaki performans düşüklüğüne bir çare bulunması gerekiyor.  

Bu konuya düne kadar pansuman tedavisi yapılmış maalesef. Hem yönetim hem de Aykut  Kocaman tarafından artık neşteri vurma zamanı geldi. Kocaman'ın güvendiği isimlerin şu ana kadar hiç bir şey yapamaması, hocayı da zor durumda bırakmaya başladı. Bu durum böyle devam ederse ki; hiç istemeyiz, daha sıkıntılı süreci hep beraber yaşarız.  

 Ancak yine de bu kadar karamsar olmamak lazım diye düşünüyorum.

Maalesef ki; başarıya ve skora endeksli bir futbol yaşantımız olduğu için yaşananları biraz abartıyoruz. Beklentilerimiz çok büyük. Aykut Kocaman'dan, onun kurduğu ekipten hep başarı bekliyoruz. Ama hayat öyle değil. Bakınız, haftalardır lider olan Alanyaspor da 3 haftadır puan kaybediyor. Kim derdi Göztepe'nin Trabzonspor'u yeneceğini?

Demem o ki; ülke olarak zaten zor günler geçiriyoruz. Ekonomik olarak darboğazdayız. Kulüplerinde durumu ortada. Zor şartlar altında, kulübü finans açısından bir noktaya getirmeye çalışan bir yönetim ve Konya'nın sevdiği, istediği bir teknik adamımız var.  Futbolcu grubunun yeterli olmadığını, sezon başından buyana da hemen hemen her yazımızda başta golcü transferin şart olduğunu söyleyenlerdenim.

Ne yazık ki; biz  ve bizim gibi, düşünenler haklı çıktı ve Aykut hoca, sezon başında yapmadığını ocak ayında yapacağını söyledi.

Ocak ayına kadar bu futbolcu grubuyla yola devam edilecek. Şartlar o dönem ne getirir ne götürür bilemiyoruz.  Kelimeler kifayetsiz kalıyor ama takımımıza, hocamıza, yönetimimize sahip çıkmak zorundayız.