Küresel ticaret ve kamyonuna kendini asan adam!


Dünyadaki birçok büyük üretici firmanın tedarikçisi konumunda olan Çin Korona virüsü salgını nedeniyle dünya ekonomisinde gerileme yaşanmasına neden olacak. Çin ve ABD arasındaki ticari savaş küresel ekonomi için tehdit oluşturmuştu. Bu savaş küresel ticaretinde yavaşlamasına ve hatta gerilemesine sebep olmuştu.

Çin’deki salgın küresel ekonomiye olumsuz etkilerini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Bugün ekonomik hayatta yani piyasaları şöyle bir kontrol ettiğinizde ekonomi bakanının açıkladı o iyimser tablo çok ütopik görünüyor.

Konya’nın ihracat rakamlarının yükseltilmesi için Çin’in bu durumunu fırsata çevirip, özellikle Konya Sanayisi’nde üretilen ürünleri baz aldığımızda ne kadar başarı gösterirler bilemiyorum. Çünkü tedarikçileri Çin olunca üretimde de yavaşlama mutlaka olacaktır. Ancak KTO Başkanı Selçuk Öztürk, Konyalı firmaların bu konuda hazırlıklı olduklarını belirtiyor. Eğer gerçekten bu durum fırsata çevrilirse Konya’nın ihracat rakamları da yükselecektir.

Dünya kaynıyor!..

Ekonomi savaşları insanları oradan oraya sürüklerken, siyasiler, liderler de bu ekonomik kaosun içerisinden çıkmanın yollarını arıyorlar. Her türlü dümenin döndüğü, her yalanın mubah sayıldığı bu ortamda vatandaşın halini çok da görecek gibi durmuyorlar.

Bir adam…

İki evlat sahibi ve gencecik. Hayalleri var. Umutları var. O kadar çok yapmak istediği şey var ki… Fakat bakıyorsunuz ekmek teknesine kendini asıp yaşamına son vermiş. Hayallerine, evlatlarına veda etmiş. Şimdi soruyorum bir insan neden kendini ekmek teknem dediği kamyona asar? Neden her şeyden vazgeçecek duruma gelip çıkmaz sokağın dibinde sıkışır kalır? Hiç düşündünüz mü? Bu adamı gözünüzün önüne getirip vicdanlar hiç sızladı mı? Kimin içi acıdı? Evine ekmek götüremeyen adamların, babaların içler acısı durumundan sorumlu olanlar lütfen o başınızı bir kaldırıp vatandaşa bakın!.. vicdanınız sızlasın ve bu insanlar için yapılması gerekenleri yapmak için elinizi taşın altına koyma cesaretini, adamlığını gösterin.

Nasıl bu duruma geldik? Artık intihar eden birini duymadığımız gün yok gibi. Toplum giderek çığırından çıkıyor. Sürekli değişen kanunlar, vergiler, eğitim sistemi, düzen, siyaset, dayatmalar, kışkırtmalar, artan işsizlik, küfür, cinayet, gasp… daha ne söyleyeceğiz. Ne ara bu hale geldik? Fakat insanlar artık her şeye kolay alışır oldu. O kadar kanıksadık ki bu tür şeyleri. İlk duyduğumuz anda bir şaşkınlık yaşasak da sonrası boş. Hiçbir şeyin düzeleceği de yok. Birileri ekranlara bilmem kaç bin liralık paltosuyla çıkıp ahkam keserken o gariban kamyon şoförü hayatından vazgeçiyordu. Kimse martaval okumasın. Mahkemelerde ki icra dosyalarının sayısını ve üstelik bu icraların büyük çoğunluğunun hangi konuda olduğunu söylediğimizde de gerçekler daha da net anlaşılacaktır. Yoksa sokaktaki vatandaş Konya’nın ihracat rakamlarını çok da merak etmez. Ama ona sorduğunuzda bu ihracat yapacak firmaların onun yaşam standartlarını yükseltecek rakamlarda ücretlerde çalıştırıp çalıştırmayacağı ilgisini çekecektir. Çünkü vatandaşın gerçeği ve ekonomisi budur.