Farkındalık..


Bizler yıl boyunca "belirli günler ve haftalar" adı altında pek çok şeyin farkına varıyoruz. Ya da öyle sanıyoruz...

 

İnsan rahatına düşkün bir tür olarak varlığını sürdürüyor. Birileri onun adına düşünsün, sorumluluk alsın, karar versin ve o bütün bunlardan sadece fayda görsün.

Bu sebepledir ki, bazı şeyleri hatırlatmak gerekiyor maalesef.

Annesini, babasını, sevgilisini, öğretmenini, hayvan haklarını, çevreyi, suyu, otizmi, engellileri, daha nicelerini...

Çünkü; insan dünya telaşına ve kendine öyle kapılmıştır ki, birilerinin ona, onun dışındaki dünyayı hatırlatması gerekir.

Hele ki günümüzde bir konunun kişinin gündeminde yer alması için ya şahsen etkilemiş ya da popüler olması gerekir.

Artık tüm dünya sanal alemde etkileşimde bulunuyorken bunun önemini yadsıyamayız. Hatırlatıcılar kurulur, olmadı biri size hatırlatır, bir konu üzerine insanlar bir araya gelip düşüncelerini paylaşırken devinime sebep olurlar ve takviminiz şekillenir... Etkinlikler, toplantılar, eylemler vs.

Sonra...

Sonra yine eskisi gibi kendine döner ve yeni hatırlatıcıları bekler kişi. İlla birinin dürtmesi gerekiyormuş gibi...

Oysa sadece bir gün hatırlanan varlık ya da olayların bu kadarla kalması bir yerde hakaret gibi olmuyor mu?

Örneğin ; Dünya Kadınlar Günü'nde her yerde kadınlara çiçekler dağıtılırken yılın her günü kadına karşı psikolojik ve fiziksel şiddet uygulanmakta ve buna gereken çözüm bir türlü bulunmamakta.

Dünya Engelliler Günü ve Engelliler haftası dahilinde pek çok yazı, söylem, etkinlik yapılıyor fakat yıl içinde onların ve ailelerinin hayatlarını kolaylaştırmak için insanlık olarak ne yapıyoruz?

Hayvanları Koruma Günü, herkes beylik sözler söylerken, sokaklarda aç susuz hayvanlar ve onlara karşı işlenen suçlar sürekli var olmakta.

Dünya Down Sendromu Günü ve Dünya Otizm Farkındalık Günlerinde de benzer şekillerde çeşitli etkinlikler düzenlenerek farkındalık sağlamaya çalışılır. Peki ya sonra...

Sonra kendileri de aileleri de bir başlarına kalırlar...

Neden bizim dışımızdaki dünyaya bu kadar hem düşkün hem de kayıtsız kalıyoruz? Yukarıda sadece birkaçından bahsettiğim durumları çoğaltmak mümkün ve maalesef tüm sosyal medya hesaplarında güncele dair paylaşımlar bulunmakta, peki kişiler bu durumların ne kadar farkında? Ya da bunun için ne yapıyorlar? Kendinden farklı olanı kabul etmekte, saygı duymakta hatta değer vermekte neden bu kadar zorlanır ki insan? 

Kimse, kimse gibi olmak zorunda değil, kimse başkalarıyla aynı fikirde olmak zorunda değil, kimse diğerleri gibi yaşamak zorunda değil, herkes tektir bu dünyada ve her hayat kendine özgüdür...

Farklıyım ben sizlerden

Hem de çok derinlerden

Bazen beden bazen ruh 

Farklı yaptı sizlerden

Benzerliklerimi görmediniz 

Ötekileştirdiniz beni

Farklılığımı acizlik sandınız 

Yalnızlaştırdınız beni

Evet farklıyım sizlerden

Yine de aciz değilim ben 

Madem bu hayat sunuldu bana

Sonuna kadar yaşayacağım ben...

(Farklı olanlara ithafen kaleme almıştım bir zamanlar.)