İbnülemin Mahmut Kemal'in Reisicumhur Celal Bayar'a cevabı


Eski İstanbul valisi ve Belediye Başkanlarından meşhur Ord. Prof. Fahreddin Kerim Gökay hatıralarında anlatıyor.

 "Valiliğim sırasında bir gün, Reisicumhur Celal Bayar ve Başvekil Adnan Menderes İstanbul'a geldiler. İbnülemin Mahmut Kemal İnal Efendi hazretlerini buraya getir de bir yüz yüze görüşelim dediler. Derhal Mahmut Kemal Bey'e gittim ve durumu arz ettim. Sinirli ve öfkeli bir tavırla ben o heriflerin ayağına gitmem dedi. Israr ettim; yalvardım, yakardım. Sonunda ikna etmeyi başardım. Bin naz ile Florya Deniz Köşkü'ne götürdüm. Yenilip içildikten sonra sohbet faslı başladı. Bir ara Celal Bayar, Mahmut Kemal Beye hitaben şöyle dedi: Efendi hazretleri Son Sadrazamlar adlı eserinizi okudum. Hakikaten güzel yazmışsınız. Lakin hep Osmanlı dönemi devlet adamlarını anlatmışsınız. Bir eser daha kaleme alsanız, cumhuriyet devrinin başvekillerini, cumhurbaşkanlarını tanıtsanız, acaba nasıl olur?

 

İbnülemin Mahmut Kemal Bey, karşısındaki zatın bir cumhurbaşkanı olduğunu düşünmeye bile gerek görmeden 'Kim o herifler' diye sordu ve devam etti… 'Ben Son Sadrazamlar'ı yazarken rast gele yazmadım. O insanların hepsini yakından tanıdım. Kiminin hizmetinde bizzat bulundum. Kimisi ile birlikte görev yaptım. Onlarla düştüm, onlarla kalktım. Halbuki yenileri tanımıyorum. Zaten yazılacak yönlerinin bulunduğuna da inanmıyorum.'

 

Ancak hazret, şüphe yok ki asıl söyleyeceğini sona bırakmıştı. "Hem eskiden bir adam sadaret makamına çıkarken belli kademeden geçer, önce vali olur, sonra nazır olur derken sadrazamhğa kadar yükselirdi. Şimdi öyle mi? Ne idüğü belirsiz bir adam, beklenmedik bir anda milletin başına geçiyor. Sonra o nevzuhur şahıs, alimi, ulemayı ayağına çağırıyor, dedi ve noktayı koydu.” (1)

İlmi ve eserleriyle büyük bir çalışmanın sahibi olan İbnülemin Mahmut Kemal İnal “Osmanlı Devrinde Son Sadrıazamlar” eserinde Otuz yedi sadrazamın hal tercümesiyle birlikte son bir asırlık siyasî tarihimizin panoramasını yazmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunun ilk döneminde Reisicumhur Celal Bayar ile yaptığı görüşme ve ona verdiği cevap tam ilim adamına yakışan bir cevaptır. İlim adamı siyasetin arzu ettiği şekilde konuşan değil siyaset gerçek ilim adamlarının yaptıkları çalışmalardan istifade eden bir yönetim anlayışının hakim olduğu bir toplum her zaman kazanır. İleri, güçlü, müreffeh bir Türkiye için İbnülemin Mahmut Kemal İnal ve benzeri ilim adamlarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

  1. Avni Özgürel, Unutulmayan Port Reler, s.10