Bu iyi oldu..


5 haftadır galibiyete hasret kalan, oynadığı oyunla da eleştirilere maruz kalan Atiker Konyaspor'un, Ankaragücü karşısında aldığı galibiyet her kesime derinden bir "ohh" çektirdi.

Deplasmanda gösterdiği başarıyı kendi sahasında gösteremeyen, evinde oynadığı son 4 maçta 2 beraberlik ve 2 mağlubiyet alan Konyaspor açısından bu maç oldukça önemliydi. Kaybedilecek olan puan veya puanlar, hem Konyaspor'un ligin ilk yarısında "hangi sıralamada" mücadele edeceğinin sinyalini verecek, hem de teknik heyetin belki de "geleceğini tartışılır" hale getirecekti.

Böyle bir atmosferde başlayan mücadelenin cumartesi günü ve öğle saatlerinde özel sektörün mesaide olduğu zamana denk gelmesine rağmen yine binlerce yeşil beyaz renklere gönül veren taraftarlarla dolu olması önemli. Takımı iyi de olsa, kötü de olsa  her zaman arkasında 12. adam olarak görevlerini layıkıyla yapanlar tüm Türkiye'ye "taraftar böyle olur" mesajı verirken, takımın da itici gücü olmaya devam ediyorlar.

Ankaragücü mücadelesi, karşılaşma öncesi zor, maç başlayınca bana göre kolay bir maç oldu. Konyaspor, ilk yarı neredeyse tek kale oynadı diyebiliriz. 5. dakikada direkten dönen top galibiyet umutlarını artırırken, rakibin ilk yarı cılız atakları ise kolayca savuşturuldu. İlk yarıda elde edilen gol pozisyonlarının çok ama çok kolayca harcanması hiçte iyi olmadı.

İkinci yarıda ise yine top hakimiyetini kullanan ve bu kez bulduğu pozisyonları değerlendiren yeşil beyazlılar, haftalar sonra taraftarına kendi sahasında 3 puan hediye ederken, milli maçlar öncesinde de rahat bir nefes aldı. 

Ankaragücü karşısında mücadele eden tüm futbolcular, ellerinden geleni yaparken, Miloseviç, biraz daha öne çıkan isimdi bana göre. Mücadelesi, hırsı, pozisyon alışı ve gol pası bencillik değil, futbolun bir  takım oyunu olduğunu, beraber hareket edilince neler yapılabileceğini gösteren unsurdu.  Umarım, bu durum bazı futbolculara ders olur. Özellikle de Fofana'ya. Bu futbolcu da  son mücadelede diğer mücadelelerine göre oldukça iyiydi.  Bu kez zamanın da pas verişleri yaptı.  Eğer ki, bu durumu devam ettirse, hızını da bu tip pas alışverişleriyle birleştirse hem kendisi hem de Konyaspor kazançlı çıkar. 

Şunu da belirteyim:

Fofana hakkındaki geçen yazımdaki görüşlerimin arkasındayım. Devamlılık sağlayamazsa ilk yarı gönderilmesinden yana olduğumu bir kez daha tekrarlamak istiyorum.

Umarım ben yanılırım...

MİLLİ MAÇ...

Milli maçlar nedeniyle yaklaşık 2 haftalık bir ara var. Sakat oyuncuların iyileşme süreci için bu ara iyi gelecek.

Önümüzde cumartesi akşamı Milli takımımız, UEFA Uluslar B Ligi 2. Grup'taki son maçını İsveç ile Konya'da oynayacak. Daha önceki milli maçlarda Konya seyircisinin milli takımımıza verdiği destek ortada. Aynı desteğin bu kez de yansıyacağı kuşkusuz. Umarız milli takımımız Konya'da galibiyet alır ve gelecek sezonda aynı grupta yer alır.