Maç öncesinde açıklanan hakem Mete Kalkavan, her iki takım açısından da sıkıntılı bir isimdi. Konya'nın, Konyaspor'un lobisi iyi olmayınca, daha doğrusu Lobiciliği bilmemesi yüzünden Karadeniz ekibi her alanda algı operasyonunu kendi lehine çevirmeyi başardı.
Konyaspor Yönetimi, futbolcular, misafirler ve kalabalık bir basın ordusu ile Trabzon'a gittik. Aykut hocanın gelişiyle birlikte takıma olan inanmışlık, uçakta olanların hepsinin yüzünden okunuyordu. Bu kapsamda, başkan Hilmi Kulluk ve yönetimine teşekkür ediyoruz. Çünkü, bir şeyler yapmaya, bir şeylerin değişmesi adına ciddi adımlar atıyor. Kendisini eleştirenleri dinliyor, kulübe katkı sağlamak için fikir beyan edenlere kapıyı kapatmıyor. Konyaspor'un geleceği açısından Hilmi Kulluk büyük bir avantaj.
Maç öncesi sevgili meslektaşım ve arkadaşım Kemal Soylu, İstanbul'dan tanıdığımız spor gazeteciliğin önemli isimlerinden Nihat Erence ile birlikte Trabzon sokaklarını adımladık. Trabzon'da önceden de bildiğimiz gibi, Trabzonspor aşkı bambaşka. Belki de her 100 kişiden 60'ının üzerinde gönül verdikleri takımın forması, atkısı bulunuyordu. Minibüslerde, bir çok mağazanın vitrinlerinde, sokaklarda caddelerde nereye bakarsanız bakın bordo maviyi görmek mümkündü. Hatta kursa giden bir minik öğrencinin mavi kabanı, bordu çantası bile dikkatimi çekti. Trabzon'da; Trabzonspor aşkı bambaşka. Müzesini bile gezme şansımız oldu. 2 katlı müzenin her tarafı başarılarla dolu, kupalar, madalyalar, anılar formalar. Titizlikle her şeyi sergiliyorlar. Tatil günü olmasına rağmen Anaokulu öğrencilerinin öğretmenleri eşliğinde müzeyi gezmeleri bile açık söylemek gerekirse her şeyi anlatıyordu.
Böyle bir atmosferde yağan yağmur eşliğinde Akyazı'da ki yeni stadyuma girdiğimizde de tribünlerin büyük bir bölümü boştu. Maçın başlamasına az bir süre kala, bine yakın Konyasporlu taraftarların da stada girmesiyle maçı izlemek için gelen Trabzonsporlu taraftarlar karşılıklı tezahüratlarla heyecanı doruğa çıkarırken, maçın hakeminin ne zaman ne yapacağı merak konusuydu?
İlk yarıda deplasmanda oynayan Konyaspor, savunmayı kalabalık tutarak, Trabzonspor’u resmen kilitledi. Rakip, orta saha ile Konyaspor cezaalanı önünde sürekli top çevirir gibi görünürken, bunu fırsata çeviren ve pozisyon bulan Konyaspor oldu. Ancak, haftalardır yüzde yüz gol pozisyonlarını acemice harcayan Jahoviç, bulduğu net pozisyonlarda topu ağlarla buluşturabilse ilk yarı Konyaspor'un 2-0 üstünlüğü ile sonuçlanabilirdi.
İkinci yarıda ise genç Abdülkadir'in iyi oyunu, tehlikeli olabilecek pozisyonları doğururken, kaleci Serkan ve defansın başarısı, gol için bastıran Trabzonspor'u strese sokarken, devreye bu kez algı operasyonuna boyun eğen hakem Mete Kalkavan girdi. Kalkavan yoktan "VAR" ettiği penaltı ile Trabzonspor'un öne geçmesini sağlarken, hemen bir dakika sonra gelen 2. gol, oyuncuların tamamen oyundan kopmasına neden oldu. Sonuç itibariyle de Konyaspor, deplasmandan 3-0'lık bir sonuçla ayrılmak zorunda kaldı.
Burada söylenecek çok şey var...
Mete Kalkavan her iki takım açısından da istenmeyen bir hakemdi. Algı operasyonunu iyi yöneten Trabzonspor bunu olumlu kullanarak lehine çevirmeyi başardı. Alakası olmayan bir pozisyonda ikili bir mücadelede penaltı noktasını gösteren, VAR'da bunu izledikten sonra kararını penaltı olarak kesinleştiren bu hakem ile ilgili MHK'nın nasıl bir karar alacağını da açık söylemek gerekirse merakla bekleyeceğiz...
Ancak; şunu da söylemek lazım...
Maç sonunda Aykut hocanın iki ayrı başlık halinde değerlendirdiği gibi; Konyaspor'un da futbolun içinde "VAR" olan hakem hatasının VAR'a rağmen hemen demoralize olması...
Bu da kabul edilebilecek bir şey değil.
Bu konuda Aykut hocanın da en kısa zamanda futbolculara "profesyonel" olduklarını hatırlatmakta faydası var...
Sonuç olarak alınan hem de haksız bir şekilde alınan bir mağlubiyet var. Bu mağlubiyete takılmamak, ligin ilk yarısında oynanacak olan Kasımpaşa ve Akhisar maçlarına odaklanmak lazım. 3 puanlı sistem de her an her şey olabilir. Biz umutluyuz. Bu maçı bir yol kazası olarak görüyoruz. Yeter ki; inancımız kaybolmasın.
Son olarak da Trabzonspor taraftarlarına...
İşlerine geldi mi "Anadolu" haykırışı yapanların maç boyunca, Konyaspor'a ve Aykut Kocaman'a küfür etmeleri hiç de hoş olmadı. Kaybedilen kupanın hıncını Konyaspor'dan çıkartmak isteyenler ve bunu hem sözlü hem de fiziki olarak eyleme dönüştürerek, maçı izlemek için saatlerce yol kat eden Konyasporlu taraftarları taşıyan otobüslerin camlarını kırarak gösteren bir topluluğun nasıl bir ceza verileceği merak konusu.
Hem de onlarca polisin, güvenlik elemanının görev yaptığı stadyumun içerisinde..
Gerçi Bunlar saatlerce bir hakemi alıkoymadılar mı?
Bekleyip göreceğiz... Bakalım neler olacak...?