Özbekistan’da ilk kongre iznini SÜ aldı

Özbekistan’da ilk kongre iznini SÜ aldı

Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Uyanık, Fakülte olarak II. Uluslararası Kültürel Miras ve Turizm Kongresi’ni -İpek Yolu’nda Kültürden Medeniyete- 3-5 Mayıs 2018 tarihleri arasında gerçekleştireceklerini belirterek, “Selçuk Üniversitesi olarak yaklaşık 18-19 yıllık bir süre zarfında Türkiye’den ilk üniversite anlamında, Özbekistan’da bilimsel etkinlik düzenleme iznini aldık” dedi.

08 Şubat 2018 - 14:20

Dekan Prof. Dr. Uyanık, yaptığı açıklamada, fakülte olarak Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin’in “devletin stratejik üniversitesi olma” söylemi bağlamında çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Bu anlamda, Selçuklu kültür ve medeniyetinin merkezi ve eski başkenti olan Konya’da, tarihi bir üniversitenin temsilcisi olarak fakültelerine büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Prof. Dr. Uyanık, “Turizm, medeniyetin altın anahtarıdır” söylemi ve sloganına önem verdiklerini aktardı. Prof. Dr. Uyanık, tarih, sanat tarihi, arkeoloji, coğrafya, işletme, dil, mühendislik, fen ve sağlık bilimleri gibi birçok alanın kültürel miras kapsamında değerlendirilebileceğini belirterek, şöyle devam etti:

“CUMHURBAŞKANIMIZ ÖZBEKİSTAN İLE İLİŞKİLERİ NORMALLEŞTİRDİ”

“Malum olduğu üzere 1999 yılından bu güne Türkiye-Özbekistan ilişkileri gergin bir boyutta gelişti. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçen sene Özbekistan ile yapmış olduğu anlaşmalar, iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamasını ve dostane bir havanın oluşmasını sağladı. Bizler de bu bağlamda kültürel ve bilimsel diplomasi kurmak amacıyla öncelikle Özbekistan Ankara Büyükelçisi Ulfat Kadirov’u ziyaret ettik, bu çerçevede girişimlerimizi başlattık. Yaklaşık 4 aylık bir sürede Özbekistan makamlarıyla Selçuk Üniversitesi olarak farklı temas ve görüşmelerimiz oldu. Selçuk Üniversitesi olarak, yaklaşık 18-19 yıllık bir süre zarfında Türkiye’den ilk üniversite anlamında, Özbekistan’da bilimsel etkinlik düzenleme iznini aldık.” Gerçekleştirilecek kongrenin uluslararası, kültürel diplomasinin yanında ticari ve siyasi boyutuyla da önem arz ettiğini dile getiren Prof. Dr. Uyanık, “Sadece tarih, sanat tarihi, arkeoloji, işletme, gastronomi, inanç turizmi ya da farklı turizm türlerinin bildirileri sunulmayacak. Bu bildirilerle birlikte Özbekistan makamlarıyla ve Türkiye’den belirlemiş olduğumuz akademisyenlerle sanayici ve işadamlarıyla birlikte bazı kültürel görüşmeleri de burada gerçekleştirmiş olacağız” dedi.

“TÜRK-İSLAM MEDENİYETİ, AVRUPA’YA ‘MEDENİYET’ ADINA CİDDİ KATKILARDA BULUNMUŞTUR”

Selçuklu medeniyetinde yakılan ateşin kaynağını Orta Asya’da görmenin mümkün olduğunu ifade eden Prof. Dr. Uyanık, “Dolayısıyla Özbekistan, Türkistan coğrafyası açısından bizim için çok önemli bir bölgedir. Taşkent, Buhara, Semerkant, Hive gibi önemli şehirlere sahiptir. Türk İslam medeniyeti düşüncesi ya da tasavvuru açısından bakıldığında Türk milletinin Orta Asya coğrafyasında, Türkistan coğrafyasında İslam medeniyeti adına çok büyük katkılar, sanat eserleri meydana getirmiş olduğunu görüyoruz. Tek tek bakılacak olursa özellikle inanç açısından İmam Buhari Hazretlerinin, Matüridi Hazretlerinin, Nakşibendi Hazretlerinin türbelerinin buralarda olduğunu ve İslam medeniyeti adına, inanç felsefesi adına Türk İslam düşünce tarihine çok önemli katkılar yapmış olduklarını görüyoruz. Özellikle Sahihi Buhari, Hazreti Peygamberimizin hadislerini toplamış olduğu önemli bir eser olarak önümüzü gelecektir. Türk bilim, Türk İslam düşünce tarihi açısından da Uluğ Bey ve Uluğ Bey’in öğrencilerinden Ali Kuşçu’nun burada yetiştiğini görüyoruz. Biruni Hazretlerinin de Türk-İslam düşünce tarihine Özbekistan topraklarına çok önemli katkılar yapmış olduğunu, yine tıp tarihi açısından İbn-i Sina’nın burada yetiştiği ve özellikle tıp kitabının Avrupa’da 19. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar tıp fakültelerinde okutulmuş olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Orta Asya’da oluşmuş olan Türk İslam düşüncesi, Anadolu topraklarına gelmekle birlikte Anadolu’dan Avrupa’ya medeniyet adına çok ciddi katkı yapmış bir alan olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.

“BİLİM KURULUMUZU FARKLI ÜLKELERDEN BİLİM İNSANLARI OLUŞTURUYOR”

Prof. Dr. Uyanık, Turizm Fakültesi olarak düzenledikleri kongrenin, bilim dünyasına, özellikle Türk-İslam dünyasına, uluslararası alanda önemli sosyal katkılar yapacağına inandıklarını ifade ederek, “Bizim bu faaliyetlerimizde TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi yine devletimizin önemli kurumları da yanımızda olacaktır. Kongre bilim kurulu ve düzenleme kuruluna baktığımız zaman dünyanın çok farklı ülkelerinden bilim insanları bilim kurullarımızda yer almaktadır. Japonya’dan, Kore’den, Çin’den tutun Macaristan, İngiltere’ye kadar birçok ülkeden bilim insanı bilim kurulumuzda yer almaktadır. Dolayısıyla biz bu medeniyetin yeniden inşasında insanlık adına, hoşgörü adına, Mevlana felsefesi adına, Ahmet Yesevi düşüncesi adına, Hacı Bektaşi Veli adına, daha doğrusu güçlü olan bu medeniyetimizin farkındalığını oluşturma adına, bu kongreyi gerçekleştiriyoruz. Bu kongrenin yapılmasında bizlere destek olan, bizlere öncülük eden sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Şahin hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Kongremize destek veren fakültemizin değerli öğretim elemanlarına ve yine farklı üniversitelerden bizlere katkı sağlayan kurum ve kuruluşlarımıza, değerli bilim insanlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

KONGRE ALT BAŞLIĞI: “İPEK YOLU’NDA KÜLTÜRDEN MEDENİYETE”

Kongre alt başlığını “İpek Yolu’nda Kültürden Medeniyete” olarak belirlediklerini aktaran Prof. Dr. Uyanık, “İpek Yolu, Baharat Yolu ile birlikte dünyada oluşan medeniyet açısından çok önemli bir yere sahiptir. Bu bağlamda da Türk-İslam dünyası açısından çok önemli bir yerde durmaktadır. Milattan önce 1000’lere götürülebilecek hatta 6’ncı ve 7’nci yüzyıllara götürülebilecek, Çin’den başlayan Türkistan coğrafyasını geçen, özellikle burada Özbekistan Semerkant, Buhara gibi vilayetler çok büyük önem arz etmektedir ve Hazar’dan Anadolu’ya uzanan bir kısmı İran’ı gören ve Hazar’ın üzerinden Rusya’nın alt kısımlarını gören bu coğrafya İpek Yolu olarak nitelendirilmektedir. İpek Yolu ile Doğu’dan sadece ipek, Baharat Yolu ile sadece baharat gelmemiş. Bunlarla birlikte birçok meta Batı’ya taşınırken Batı, Doğu medeniyetini öğrenmiştir. İpek Yolu ile birlikte Batı, İslam medeniyetini öğrenmiştir. Bizler de Selçuk Üniversitesi Turizm Fakültesi olarak, turizmin rehberliğinde Türk İslam dünyasının önemini İpek Yolu üzerinden ortaya koymak, Türk İslam dünyasının meselelerini farklı yönleriyle burada tartışmak ve turizm sektörü olarak uluslararası alanda Türkiye’nin önünü açıcı politikaları gerçekleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Konya Valiliğinden uyarı
Konya Valiliğinden uyarı
Mart ayında Konya’da uçak yolcusu azaldı
Mart ayında Konya’da uçak yolcusu azaldı