Tıp Fakültesi Amfisi’nde gerçekleştirilen söyleşiye Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serdar Göktaş, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı. Selçuk Üniversitesi Rektörü ve Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, tıp öğrenciliği döneminde zorlu bir eğitimin bulunduğunu ifade etti. Yabancı dil bilmenin ve bireylerin kendisine, geleceğe ve ülkesine bakmasının önemini anlatan Prof. Dr. Şahin, “Bunu yaparken de sadece dümdüz ileriye bakmayacağız. Geniş açıyla bakmamız lazım. Dünya sadece bizden ibaret değil. Dünya sadece bizim düşündüğümüz gibi değil. Dünya sadece bizim yaşamak istediğimiz gibi bir dünya değil. Biz ve bizim dışımızdakiler var. Dolayısıyla dünyayı anlamlı kılan sadece bizim bireysel varlığımız ve bireysel irademiz değil; dışımızdakilerle olan birlikteliklerimiz ve beraber yürütmek zorunda kaldığımız ya da yürütmeyi arzu ettiğimiz süreçleri de kapsıyor. Belirli bir nezaket kuralları çerçevesinde bu birliktelikleri sürdürmeniz gerekiyor. Gönlünüzün sevdiğini, insanlara faydalı olabileceğiniz işi yapın. Ben bu işi çok seviyorum, burada başarılı olacağım kararını verdiğiniz branş, sizin için en uygun branştır. Buna karar vermeniz lazım” diye konuştu.
“VATAN, MİLLET SEVGİSİ ÇERÇEVESİNDE BİRLİKTELİĞİMİZİ SAĞLAMALIYIZ”
Prof. Dr. Şahin, paylaşma ve birbirine yardımcı olmanın önemini belirterek, “Türkiye dünyanın kritik bir bölgesinde. Medeniyetlerin beşiği ve kıtaların kesiştiği noktadayız. En büyük önemi, Asya’daki enerji kaynaklarının Avrupa’ya geçiş güzergahındayız. İkinci bir önemi ‘bor’ çok önemli bir maden. Dünyada, geleceğin enerji kaynağı borun yüzde 80’i Türkiye’de. Üçüncü önemi tarihi ve kültürel bir önem. Türkiye üzerinde geçmiş milletlerin birçoğunun halen çok önemli hedefleri var. Halen Ayasofya’yı kilise yapmak istemekteler, halen İstanbul’u Ortodoksluğun merkezi yapmak istiyorlar. Vatikan gibi bağımsız bir sürece dahil etmek istiyorlar. Bir de bugüne kadar Türk milleti garibin ve mazlumun yanında olmuştur. Milletimiz gaddar, vahşi, yamyam bir millet olmamış. Gitmiş, fethetmiş, istila etme anlamında değil ve fethettiği yerlerde adaleti tesis etmiş. Bunun örnekleri var. Başında kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığını tercih ederim dendiği zamanlar var. Dünyayı parayla kapitalle kontrol etmek isteyenlere Türkiye Cumhuriyeti hep bir engel. Bizim bu topraklarda var olabilmemiz için birlik olmamız ve güçlü bir devlet olmamız lazım. Ortak noktayı böyle bulmamız lazım. Vatan sevgisi, hak ve hakkaniyet. Vatan, millet sevgisi çerçevesinde biz birlikteliğimizi sağlamak zorundayız. Bayrağımız yoksa bilin ki bugünkü hayatımız olmaz. Suriye, Irak alt üst oldu. Bugün Libya diye bir devlet yok, 3’e, 4’e böldüler. Tunus’u, Fas’ı sürekli karıştırmaya çalışıyorlar. Cezayir, Mısır’daki vatandaşlar kendi içlerinde birbirine düşürdüler” şeklinde konuştu.
YORUMLAR