Selçuklu sanatı konuşuldu

Selçuklu sanatı konuşuldu

Birlik Vakfı Konya Şubesi, “Her Cumartesi Birlikteyiz” temalı toplantılarında bu hafta Selçuklu Sanatını gündemine aldı. NEÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir, Konya’nın birçok mutasavvıf ve müderrisin gelip eser verdiği, bu eserlerden biri olan Alaeddin Camii’nin de birçok kitabenin bulunduğu kitabeler müzesi olduğunu söyledi.

22 Ocak 2018 - 10:20

Birlik Vakfı Konya Şubesi, bu hafta katılımcılarıyla Selçuklu’da sanatı konuştu. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Türk İslam Sanatlarızellikle Konya ve Sivas’taki Selçuklu dönemi eserleri bir kere daha gündeme taşıdı.

Programın açılışında konuşa Arkeoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir’in “Selçuklu’da Sanat” konulu konferansı, ön Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Orhan Gündüz, ilçelerde de başlattıkları “Birlik” temalı toplantıların büyük ilgi gördüğünü belirterek, “Konya artık konferanslara doydu. Ama gördük ki, ilçelerde bu konuda büyük eksiklik var. Bu amaçla ilkini Beyşehir ve Doğanhisar’dan başlattığımız ‘İlçelerle Birlikteyiz’ programları önümüzdeki günlerde Ilgın, Seydişehir, Cihanbeyli, Akşehir ve diğer ilçelerle devam edecek. Rabbim bizleri bereketli sonuçlar almaya vesile kılsın” dedi.

Anadolu’da Malazgirt ile birlikte yepyeni bir sanatın, ilk Türk-İslam sanatının Selçuklular döneminde görüldüğünü dile getiren Yrd. Doç. Dr. Şimşir, sanat açısından transfer alanı olan İran coğrafyasının Türk-İslam sanatının diğer ülkelere yayılmasına neden olduğunu ve Anadolu’nun fethiyle batıya kadar gittiğini kaydetti. Yrd. Doç. Dr. Şimşir, şöyle devam etti:

İslam öncesi kültür ve sanat, Selçuklu sanatının damarlarını besler mahiyette. Mimari içinde camiler, medreseler, mescitler, çeşmeler görülüyor. Bunlar içinde Konya’nın en eski görseli Kanuni döneminde yaşamış Matrakçı Nasuh’un çizdiği Konya’nın fiziki durumunu gösteren minyatür. Bu minyatürde Konya surlarla çevrili. Kubbe-i Hadra ve Sahip Ata Camii bu surların dışında, Alaeddin Tepesi içinde kalıyor. Tarihi kayıtlarda Konya’nın ulu camisi Alaeddin Camii olarak geçiyor. Alaeddin Camii’nin cephesi klasik Selçuklu taç kapılarına benziyor. Mihrap, minber de önemli aksamlar olarak öne çıkıyor. Birçok kitabenin bulunduğu bir kitabeler müzesi şeklinde. Mutasavvıf ve müderrisler de sığınılacak bir yer olarak Konya’ya geliyor ve eserlerini burada veriyor. Bu sanatçılar, geldikleri bölgenin özelliklerini eserlerine yansıtmışlar. Genel olarak baktığımızda Selçuklu sanatı ve üslubunu ortak payda olarak görüyorlar. Bu nedenle süsleme temalarında değişimler görüyoruz. Selçuklu süslemelerinde geometrik süslemeler ve Rumi motifi dediğimiz yazılar, çini ve mozaik süslemeleri ve az da olsa figürlü süslemeler yer alıyor. Özellikle Alaeddin Keykubat döneminde çok sayıda kervansaray yapılmış ve ticaret gelişmiş. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Anadolu kervansaraylarla bezenmiş.”

Selçuklu döneminde yapılan Alaeddin Camii, İnce Minare, Sırçalı Medrese, Karatay Medresesi, Sahip Ata Medresesi, Kadı İzzettin Türbesi, Akçe Gizlenmez Mescidi, Aksaray Sultan Hanı ve bu eserlerdeki süslemeler hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Şimşir, Sivas Divriği’deki yine bir Selçuklu dönemine eseri olan Ulu Camii’nin de yapısı ve süslemeleriyle ne öncülü, ne sonrası olan, kendi şahsına münhasır, dünyada benzeri olmayan bir Selçuklu eseri olduğunu sözlerine ekledi.

Program sonunda davetliler, Konya’daki Selçuklu eserleri hakkında soru sorma fırsatı buldu. Birlik Vakfı Konya Şube Başkanı Gündüz de günün anısına Yrd. Doç. Dr. Şimşir’e tablo hediye etti ve katılım belgesi verdi.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
1922 Konyaspor kümede kalmayı başardı
1922 Konyaspor kümede kalmayı başardı
Konyaspor Basket küme düştü
Konyaspor Basket küme düştü