Reklam
  • Reklam
Ağaçlar ağlıyor
Haşmet Öyken

Haşmet Öyken

Ağaçlar ağlıyor

28 Şubat 2017 - 11:02

Şirketler 'Kızılderililer gibi düşünmeli' demiş , sürdürülebilirlik konusunda doktora yapan bir arkadaş..

'Kızılderililer bir kara almak için yaşlılar meclisini toplar bu kararın ileriki kuşakları nasıl etkileyeceğini tartışırlarmış'.
Sürdürebilirlik bir yaşam şekli . Bu yaşam şeklinde, yapılan her işte, atılan her adımda çevresel ve sosyal etkimiz nedir? diye sormak uzun vadeli düşünmek, sadece kendi çıkarımız için değil etrafımızda bulunan tüm varlıkların düşünmek gerekiyor.
Peki biz kararlarımızı alırken bizden sonraki kuşakları ne kadar düşünüyoruz?
........
84 sayfalık pazar gazetesinden çıkarttığım en önemli yedi satır!
Gazeteyi kapattım. Sevgi arsızı Chopin bacaklarımın altıda yatıyor. Kedi veranda da güneşin keyfinde.
Bu evin alçak düşmanları olduğu kadar, dostları da var...!
Geçen sonbahar iki salkım söğüt kurudu, yerine yenilerini dikeceğiz birkaç güne.Oysa salıncak kuracaktık Öykü'ye, kocaman dalları olmuştu.
Belki daha çok ağaç dikmeli, çünkü daha da büyüyecek bu aile .
Zeytinler, limonlar.
Ortaya bir ceviz dikmeli. Dallarına fenerler asacağımız. Altında torunların koşturacağı, şölen sofralarının kurulacağı.Mehtaplı gecelerde şarkıların söyleneceği, şiirlerin okunacağı.
Begonviller balkonlara kadar uzamalı. Sonra, kuş yuvaları asmalıyız dallarına.
Şimdi yapmalı bunları. Biliyorum bu Çıplaklı kırsalında bir süre sonra yüzlerce evin çatısı yükselecek.
........
Benim gibi düşünen çok insan var.
Bir de katliamcılar!
.......
Birazdan arabayla önünden geçeceğim aylardır olduğu gibi.
İnsanın içi acıyor, canı yanıyor. Acımadan kestiler, yok ettiler kırk yıllık fıstık çamlarını.
Devirdiler ,yıktılar.
Yok ettiler gövdelerini, sakladılar dallarını.
Valisi, belediye başkanları, muhtarlar, komşuları seyretti.
Meşeleri kesip Çıplaklı demişler ya adına. Kaderini yıllar sonra bile değiştirmediler.
Göz yumdular. Varoluş sebebi yeşertmek olan ormancılar el birliği etti.
Üç kuruş bağışladılar yörenin belediyesine ciğerlerimizi kökünden söktüler.
Bütün bu cinayet, katliam, daha fazla benzin, mazot satmak içindi.
Önlerini açtılar dükkanları görünsün diye....
.......
İşte çelişki burada,
Sürdürülebilirlik bir yaşam şekli.
Birileri çocuklarım, torunlarım dallarına salıncaklar kursun diye ağaçlar diker.
Birileri çocuklarım para içinde yüzsün diye akaryakıt istasyonlarının önündeki ağaçları keser.
Herkes kendinden sonraki kuşakları düşünüyor.
Peki kim ahlaklı?
.......
Ağaçların konuştuğunu bilir miydiniz?
Evet, konuşurlar. Birbirleriyle konuşurlar. Kulak verirseniz sizinle de konuşacaklardır.
Ben Antalya-Burdur kara yolu üzerindeki o akaryakıt istasyonunun önünden geçerken , katledilen onlarca fıstık çamının ruhuyla konuşuyorum!...
Diyorlar ki,
'Sor bakalım petrolcü beyaz adam çok para kazanıyor mu?'

Son Yazılar