Basket maçına gittik...
Haşmet Öyken

Haşmet Öyken

Basket maçına gittik...

21 Kasım 2017 - 10:42

Aslında uzun zamandır Antalyaspor Basketbol Takımı’nın maçlarına gitmeyi düşünüyordum ama bir türlü denk gelmemişti.

Birçok sebep var basketbol maçlarına gitmem için.

Birincisi, bakmayın boyumuza posumuza takım oyunculuğumuz vardır.

İkincisi, futboldan daha çok zevk alırım, seyircisi, oyuncusu kalitelidir.

Üçüncüsü, Antalyaspor Basketbol Takımı için genç bir yönetici kadrosu var ki bu arkadaşların Antalya basketbolu için çırpınışları hoşuma gidiyor. Başkanlarına bu ara kılım o başka!..

Haldun Kilit, Berkay Bahar, Semih Beken, Mehmet Akdağ, Güray Kanan.

Hepsi Antalya'nın boylu poslu çocukları.

AHK, Bahar Tavukçuluk, Beken Petrol, BigMan, Yedi Mehmet...Bu gün Antalya'nın ticaretine yön veriyorlar yarın siyasetinde, yönetiminde olacaklar. Okumuş çocuklar, idealistler, hırslılar.

Antalya'dan kazanıyorlar, Antalya için işin ucundan tutmuşlar, desteklemek lazım.

* * *

Kızım harekete geçirdi aslında. ‘Cumartesi günü basket maçına gideceğiz’ diye.

Hem kızımın basketbola bu ani ilgisi acayip hoşuma gitti hem de bu vesileyle ben de gidecektim. Belki de hafta sonlarımızı çeşitlendirmek için ilk fırsat çıkmıştı. Bomba arkadan geldi; ‘Ama baba Bahçeşehir tribününde oturacağız!..’

* * *

Konu herhalde anlaşılmıştır. Çocuklar Bahçeşehir 'de okudukları için marka desteği...

Fazla dert etmedim. Çünkü bir basket maçına gidecektik, oyuncu ve seyirci kalitesini biliyorduk.

Çok da güzel bir mücadele seyrettik.Antalyasporlu Emir'in üçlükleri, Robert'in hırsı hepimizi büyüledi.Antalyasapor'un galibiyeti ayrı bir keyiflendirdi.Bu maça gelen en büyüğü 13 yaşında olan çocukların da Bahçeşehir'in kaybetmesi çok umurlarında olmadı. Hatta maça heyecan geldi. Bayraklar ortaya çıktı karşılıklı sallandı filan.

Yöneticiler müthişti bu arada. Berkay Bahar'ın maç boyunca yerinde duramaması. Ağır abi Haldun Kilit. Güray Kanan'ın maç sonrası sevinci. Semih Beken babası Hilmi abiyi bile almış gelmiş. Yetmişinden sonra BabaBeken'insevinç çığlıkları...

Salondan çıkarken çocuklar bundan sonra basketbol maçlarına hep gitmek istediklerini söylediler. Ben ilk defa kızıma bir zamanlar nasıl basketbol oynadığımı anlattım. Neşe içerisinde dağıldık.

Yok dağılmamışız!..

Bugün futbol seyircisini nasıl canavara dönüştürdülerse şimdi de basketbol seyircisini holigan yapmaya çalışanlar iş başına geçmişler.

Antalyaspor taraftarı muhteşem. Onlar maçlarını oynadılar mutlu bir şekilde evlerine döndüler.

Ama bu şehirde hiçbir ehliyeti olmayanlar, kurdukları kıytırık sitelerden klavyelerin başına geçip kendi kendilerine düşmanlar yaratmaya çalışmışlar.

Bakın, Bahçeşehir'de okuyan çocuklardan birçoğu yarın basket maçlarına gidecek.Ama Bahçeşehir'in arkasından değil.

Onların hepsi Antalya'da oturuyor, Antalya'da okuyor, Antalya’yı seviyor.

Antalyaspor sevgisini de sizin yazılarınız değil. Biz anne ve babaları anlatırız. Hem sevgiyi hem de centilmenliği. Gerektiğinde rakip takımında alkışlanabileceğini. Çünkü basketbol seyircisine böylesine hareketler çok yakışır. Siz küçük beyinlerinizi bunlarla yormayın.

* * *

Bir iki söz de Bahçeşehir basket takımı ve yöneticilerine...

Minnacık çocuklar gelmişler, okudukları okulun takımına misafirsiniz diye destek vermişler.

İnsan bir selam verir, takımı alır gelir çocukların önüne onları alkışlar. Bu güzel hareket Antalyaspor için de geçerliydi.

Biz eskiden basket oynarken böyle incelikler yapardık, bu sporu yalnız boyu uzunlar oynamaz ki , biraz da akıl gerekir...Hem oynayanına, hem teknik adamına, hem taraftarına hem de yorumcusuna...

Son Yazılar