Faşistlere pabuç bırakmayız!
Haşmet Öyken

Haşmet Öyken

Faşistlere pabuç bırakmayız!

14 Mart 2017 - 11:06

Daha on beş gün önce Tahran' da; 'Ne olacak Nevruz öncesi charter uçuşları' sorusunun yanıtı netleşmeden, Berlin'e kavganın içine gittik. Dönüşümüzde bu kez Hollanda karıştı!

Aslında Almanya bizden önce karışmıştı.
Berlin 'de Tegel havalimanına indiğimizde gazete stantlarında kavganın en ateşli hallerini gördük.
Stern dergisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kapak yaparak şöyle başlık atmıştı;
DER ERPRESSER: ŞANTAJCI!...
Şantajcı’ başlığının atıldığı kapakta, “Tehditler, provokasyonlar, nazi karşılaştırması.. Erdoğan Almanya’yı nasıl baskı altında tutuyor?” ifadeleri yer aldı. Tartışmayı alevlendiren ve Türkleri sinirlendiren konu, kapakta Erdoğan’ın ‘şeytan’ gibi gösterilmesiydi. Gazeteci Deniz Yücel’in tutuklanmasının arkasından, Türk Bakanlara Almanya’da ‘evet’ propagandası yapmalarına izin verilmemiş, bu duruma tepki gösteren Erdoğan yasakları ‘Nazi uygulamalarına’ benzetmişti.
Fuar alanına gittiğimizde bizi başka bir sürpriz bekliyordu, Sabah Gazetesi o gün;
'Almanya Hitler yıllarına geri döndü' manşetiyle çıkmış ve tüm stantlara dağıtılmıştı.
İşte Antalyalı turizmci hem siyasette hem de medyada müthiş kavgaların yaşandığı bir ortamda fuara başladı.
Tüm olumsuzluklara rağmen herkes umutlarını,beklentilerini yüksek tutmaya çalıştı Berlin'de.
Yüreklere su, Mevlüt Çavuşoğlu'nun yaptığı basın toplantısında serpildi. Dışişleri Bakanı mevkidaşı Gabriel ile görüşüp gelmiş, Bakanın bu yıl tatil için Türkiye'ye geleceğini kendisinin ise bir sonraki Almanya seyahatinde Bakan Gabriel'in konutunda ağırlanacağını söylemesi havayı yumuşatmıştı.
Ama sonuçta Almanya bir yol ayrımındaydı dost mu kalacak yoksa bundan uzaklaşacak mı bunun kararını kendisi ve hemen verecekti.
Berlin'de turizmci hiçbir zaman umudunu kaybetmedi. Her yıl, bir önceki yıla oranla yüzde onluk bir artış beklediklerini söyler sonra beklerdi. Bu kez biraz daha farklı oldu. Geçtiğimiz yıllardan yaralı 2017 sezonu giren turizmci bu kez siyasi bir krizin içine düşmüş, Almanya'nın yanı sıra Hollanda'dan iyi sesler gelmiyordu.
Ve fuarda turizm yerine, iki ülke arasında yaşanan gerginlikler, siyaset referandum tartışılıyordu.
!!!!!
Tüm bunlar bir turizm fuarı süresince yaşandığı için 'Aman ne yapıyoruz' diye bakılabilir.
Ne var ki, Almanya 'da yaşayan milyonlarca Türk'ün baskı altında tutulması ve her fırsatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir diktatör olarak gösterilmesi siyasi olarak her iki ülkenin arasını açmaktadır. Kaldı ki hem Almanya hem Hollanda PKK'lı teröristlere yıllardır kucak açmakta , ülkemizde dökülen her kanda veballeri vardır.
....
Dönüşümüzde Hollanda patladı.
Bekliyorduk. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Almanya'da, Avrupa'nın ırkçıların peşine takıldığını, Hollanda'daki aşırı sağcı parti lideri Wilders'inde Nazi'den farkı olamadığını söylemişti.
Şimdi Hollanda'nın tüm uluslararası sözleşmeleri , diplomasiyi hiçe sayarak Türk bakanını konsolosluğa sokmaması polisler eşliğinde sınır dışı etmesinin hiçbir anlamlı gerekçesi olamaz. Bu düşmanca bir ahlaksızca bir tavırdır.
Artık Avrupa Birliğinin bir hristiyan birliğine dönüştüğünü ve faşist politikacıların hortladığını herkes görmektedir.
Dışişleri Bakanının uçağının inmesine müsaade etmeyen, Türk Bakanını konsolosluğuna sokmayarak sınır dışı eden, Türk bakanlarının kendi vatandaşları ile toplantı yapmalarını engelleyen hem Almanya hem Hollanda ile ilişkiler tamamen askıya alınmalı. Bizim faşistlere pabuç bırakmayacağımız tüm dünyaya gösterilmelidir.

Son Yazılar