Aykut Kocaman'ın gelişiyle birlikte şehir ve takımda yaşanan hava, deplasmandaki mücadeleye fazlasıyla etki yaptı.
Maç öncesinde deplasmanda alınacak bir puan iyi diye yorum yapmıştım. Neden 3 puan değil diye tabii ki eleştirenlerde oldu. Ancak, cezaları, sakatlıkları nedeniyle Galatasaray'ın hırs yapacağı, kendi evinde ve seyircisi önünde oynayacağı maça ne olursa olsun 3 puan için saldıracakları da kesindi.
Aslında, 3 puanı kaçıran Konyaspor oldu.
Bakmayın rakibin penaltı pozisyonu ile ilgili söylediklerine.
Sorsunlar bakalım kendilerine; 3 puan alacak bir oyun ortaya koyabildiler mi?
Hakeme saldıracaklarına, kendi takımlarının daha iyi futbol oynamadığı için eleştiri yağmuruna tutsunlar. Jahoviç, biraz daha becerikli olsa ve şansı yanında olsaydı, yeşil beyazlılar sahadan 2-3 farklı bir skorla ayrılması bile mümkündü.
Yukarıda da belirttiğim gibi, Aykut Kocaman'ın gelmesiyle birlikte takımda yepyeni bir hava oluşmuş. Maçta penaltı yaptıran ve eski dönemin penaltıcısı olan Skubiç'in, Muslera ve topu ağlara göndermesinin ardından Aykut hocaya koşması da apaçık bunun göstergesi.
Maçı yerinde izleyen biri olarak söylüyorum ki; Konyaspor aynı olmasına rağmen, ruhundaki değişiklik ile bundan sonra daha iyi sonuçlar alacağını gösteriyor. Çünkü, binlerce Galatasaraylı taraftar, Galatasaray cephesinde yaşananlardan ve takımlarına olan güvenin azalmasından dolayı Konyaspor'un her atağında ıslıklarla tepki vermesi bunu açık açık gösteriyor. Maç öncesinde ve sonrasında da bazı meslektaşlarımızla maç özelinde yaptığımız değerlendirmelerde Aykut hocanın, Konyaspor'un başında yine başarılara imza atacağı yönündeydi. Hatta, bazı Galatasaraylılar, geçmişteki başarılardan dolayı gelecek sezon Konyaspor'un şampiyon bile olabileceğini söylemesi duyduğumuz en güzel cümlelerdi.
Maça gelecek olursak, cezalılar ve sakatlıklardan dolayı hırs yapan Galatasaraylı futbolcuların ilk dakikalarda baskı yapacağı aşikardı. Bunu da başardı. Ancak, saman alevi gibi gelen Galatasaray, Konyaspor'un başarılı defansından geri dönerken, oyun kurmada aynı başarıyı gösteremedi. 10 dakikalık bir sürenin ardından oyunda dengeyi sağlayan yeşil beyazlılar ise rakibinden daha fazla gol şansı yakaladı. Muslera'nın her zamanki başarısı açık söylemek gerekirse bu maçta da Galatasaray'ı kurtaran isimdi.
Konyaspor'a gelince, bu takımın birinci golcüsünün Jahoviç olduğunu ısrarla yazmıştık. Aykut hoca da bunu tescillemiş olacak ki; Jahoviç'le maça başladı. 4 gündür Konyasporla antrenmanlara çıkan Kocaman, çok fazla takıma müdahale etmedi. Galatasaray'ın ataklarını güzelce bertaraf eden Konyaspor, Jahoviç ile bulduğu pozisyonları değerlendirebilse, maçın seyri tamamen değişebilirdi.
Kaleci Serkan'ın bir kere bile yere yatmadığı, bir iki pozisyon hariç sadece topla fazla oynamasının dışında hiç bir şey yapmadığı mücadelede, ne yazık ki, futbol şansı ile öne geçen Galatasaray, penaltı pozisyonu ile yıkıldı. Bir büyük takım, bir pozisyonda yıkılıyorsa vay Anadolu takımlarının haline!...
3 puanı kaçıran ekip Konyaspor'du. Bir topu da direkten dönen yeşil beyazlılar, şansız bir şekilde yediği golle mağlup olsaydı gerçekten yazık olurdu.
Konyaspor, daha önce bir çok başarıya imza atmış hocası ile bundan sonra da önemli başarılara imza atacak gibi görünüyor. Taraftar takımı bundan sonra daha iyi, daha çok destekleyecek gibi.
Hoş geldin Aykut hoca...
YORUMLAR