Ekonomi daraldı
Nimet DÖNMEZ

Nimet DÖNMEZ

Ekonomi daraldı

13 Kasım 2018 - 17:59

Türkiye ekonomisi türbülansa girdi. Türkiye ekonomisi bu kez daha önce yaşamadığımız türden uzun sürecek bir yüksek enflasyon-düşük büyüme-yüksek işsizlik patikasına girmiş görünüyor. Durum böyle ise bu patikadan çıkış nasıl olacak ve ne kadar zaman alacak?

Türkiye 1958'den başlayarak son yarım yüzyılda pek çok ekonomik kriz yaşadı. Bu krizler ister dışa kapalı komuta ekonomisi döneminde, ister dışa açık piyasa ekonomisi döneminde olsun, 2008-09 küresel kriz istisnası dışında, işbaşındaki hükümetlerin yanlış iktisat politikaları sonucu ortaya çıktı....

AKP iktidarının kriz deneyimi küresel kriz dönemiyle sınırlı. 2008’in son çeyreğinden itibaren ekonomi şiddetle daralmaya başlamış, daralma 2009’un ilk çeyreğinde devam etmiş ancak ardından ekonomi büyük bir hızla toparlanmıştı. Şiddetli daralma küresel krizin hediyesiydi.

Bu kez durum farklı ve ekonomi hızla daralmayabilir ama iyice katılaşmış yüksek enflasyon ortamında düşük büyümenin yaratacağı sorunlarla uzun süre cebelleşmek zorunda kalabiliriz.

Bu kez şiddetli bir daralma yaşanmasa bile yıllar sürebilecek bir düşük büyüme tehdidi ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğiyle karşı karşıyayız. Burada geçmiş dönemlerle kıyasladığımız zaman en önemli farklılık özel firmaların türbülansa yüksek döviz borcuyla yakalanmasında yatıyor. TL cinsinden borçlar da küçümsenecek gibi değil. Bir diğer bela ya da sorun ne şekilde adlandırırsanız adlandırın, baş döndüren bir hızla yükselen enflasyonun kredi faizlerini dayanılmaz düzeylere yükseltmiş olması. Borçları çevirmede çok büyük güçlükler yaşanıyor. Ticaret bakanının açıklamasına göre şimdiden 356 firma resmen konkordato (iflas anlaşması) ilan etmiş durumda. Ne kadarının kuyrukta beklediğini ise bilmiyoruz.

Bu durum bankaları da zorlamaya başladı. Bir yandan yüksek faizle dahi kredi vermekten çekiniyorlar, diğer yandan çığ gibi büyüyen yeniden yapılandırma talepleriyle nasıl başa çıkacaklarını bilemiyorlar; kim kurtarılmaya değer kim değmez? Kestirmeleri hiç kolay değil çünkü bu alanda geçmiş deneyimleri yok.

Borçların yeniden yapılandırılması için taze ve ucuz kaynağa şiddetle ihtiyaç var ama artık uluslararası piyasada nakit bolluğu sona erdi. Dış kredilerin maliyeti iyice yükseldi. Avro cinsinden kredi faizleri yüzde 7.5 olunca o durumda oldukça sıkıntılı bir hal aldı.

Yerli ve yabancı yatırımcılar sermaye hareketlerinin serbest olduğu dışa açık bir piyasa ekonomisinin mevcut iktidar tarafından etkin bir şekilde yönetilebileceğine dair kuşku duymaya devam ediyorlar.

Diğer tarafta, Türkiye’nin en ağır ekonomi-politik sorunlarından biri İşsizlik. İşgücü artışını karşılayacak kadar istihdam yaratılamadığını biliyoruz. Bu koşullar altında ekonomik büyüme pozitif alanda kalsa bile yüzde 2-3 civarına indiği ve bu düzeyde uzunca süre kaldığı takdirde işsizliğin iki-üç yıl içinde yüzde 15’e kadar yükselebileceğini söylemek mümkün görünüyor.

İstenilen hızda düşmeyen bir enflasyon, yerinde sayan ortalama gelir ve giderek yükselen bir işsizlik gerçeği ile karşı karşıyayız. Önümüzdeki günlerde toplu işten çıkarmaları göreceğiz. Bu günlerde, toplu olarak ücretsiz izne çıkarılan çalışanlar olduğunu duyduğumuza göre bunlar domino taşı gibi birbirini devirmeye başlarsa hiç şaşırmamak gerek.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar