Marsilya ve Bilbordlar
Recep ÇINAR

Recep ÇINAR

Marsilya ve Bilbordlar

20 Eylül 2017 - 10:47

Atiker Konyaspor'un ikinci Avrupa seferinin ilk durağı Fransa'nın Marsilya şehri oldu...

Marsilya, Fransa'nın güneyinde kalan tipik bir Akdeniz şehri...

Fransa'nın Paris ve Lyon'dan sonra en büyük üçüncü şehri olan Marsilya, ilginç bir şehir...

Afrika'dan ve dünyanın çeşitli bölgelerinden aldığı göç nedeniyle Fransa'nın en kozmopolit şehirlerinden birisi olduğu söyleniyor...

Farklı kültürlerden insanların yaşadığı bu şehirde, farklı yemek kültürleri de var...

Ama en çok deniz ürünleri rağbet görüyor...

Bizim için yemek konusu her ne kadar sorun olsa da, aç kalmadık...

Çünkü, ekmekleri inanılmaz lezzetli ve doyurucu...

Konyalılar olarak ekmeği çok yediğimiz için, restoran çalışanları masalara sürekli ekmek servisi yaptılar...

Tabi ki, şaşırarak...

Anlayacağınız deniz ürünlerinin ağır bastığı Marsilya'da balığa doyduk!

Anlayacağınız balık sezonunu Marsilya'da açtık...

Akdeniz kıyısındaki Marsilya'nın merkezdeki en büyük sahili, abartmıyorum bizim 3 nolu sahanın yarısı kadar...

Antalya gibi, Alanya gibi kilometrelerce sahil şeridi olan bir şehir değil...

Yukarıda da belirttiğim gibi, Fransa'nın en eski şehri olan Marsilya, kurabiye, zeytinyağı ve  sabunları ile de anılan bir şehir...

Acayip sabun ticareti yapılıyor...

Hediyelik sabunlar kapış kapış adeta...

Kurabiyeler ise hemen hemen her yerde satılıyor...

Zeytinyağlarına ise diyecek yok...

“Her gittiğimiz restoranda ekmeklerimizi bandıra bandıra yedik” dersek abartmış olmayız...

Marsilya güzel bir şehir...

Eyvallah...

Ama, benim ülkemin, benim vatanımın bir eşi benzeri daha yok...

Onun için de bu ülkede doğduğum, bu ülkede yaşadığım ve bu ülkenin vatandaşı olduğum için sonsuz şükrediyorum.

xxx

3-1-025.jpg

ŞEREFSİZLİK BU!

Sabahları işe otobüsle gelenlerdenim...

Her zaman olduğu gibi, dün de evden çıktım, otobüs durağıma geldim...

Durağa geldiğimde gördüğüm manzara içimi acıttı...

Şehrin hemen hemen bütün otobüs duraklarında bilbordlar var...

Kurumlar ve özellikle Belediyelerin tanıtım amacı ile kullandığı bilbordlar...

Bu bilbordlar zaman zaman bilbord korsanlarının, zaman zaman da kendini bilmez aşağılıkların saldırısına uğrar...

Bizim duraktaki bilborda nasibini almış...

Camını çerçevesini indirmişler...

Kim ya da kimler mi?

Şerefsiz kere şerefsizler!

Bunu yapanlara başka ne denir?

Aslında çok şeyler dedim...

Ama, burada yazılmaz...

Bu ahlaksızlara en ahlaksız halimle saydırdım...

Çünkü, hak ettiler...

Ulan şerefsizler; devletin malına zarar vermek ne kazandırdı size?

O bilbordda yazılı olan “Önce vatana evlat, sonra lider yetiştirir” sözleri de mi size geri vites yaptırmadı?

Eğer bu vatanın evladı olsaydınız, o bilbordu korurdunuz...

Demek ki, siz bu vatanın evladı değilsiniz!

Zarar verdikleri bu bilbordların Türkiye Cumhuriyeti'nin malı olduğunu unutan bu duyarsız ve caniler, bu şehirde dolaşmaya ve yine aynı b..ku yemeye devem edecekler...

Yazık...

Biz de bunlara “insan” diyeceğiz öyle mi?

 

Son Yazılar