Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste
Tolga DURMAZ

Tolga DURMAZ

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste

07 Nisan 2014 - 09:44

İki takım içinde son derece kritik bir maçtı.

Antalyaspor’un mutlak kazanmayı, Konyaspor’un ise en az 1 puan çıkarmayı düşündüğü maç bizim adımıza olumlu sonuçlandı diyebiliriz.

Gribal bir sıkıntı nedeniyle Hleb’in bu maça 11’de başlamaması en büyük handikabımız oldu.

Onun olmadığı dakikalarda ne kadar güç durumlara düştüğümüzü hepimiz gördük.

Aslında kötü de başlamadık maça.

Topa daha çok sahip olan ve golü düşünen taraf bizdik maçın ilk bölümünde.

Nitekim golü de bulduk.

Tam ibre bize döndü derken Antalyaspor bastırmaya başladı.

Önce orta sahamız bitti, ardından geriye iyice yaslanınca ev sahibi ekip o ölü haliyle üstümüze geldi.

Golü de, ha geldi ha gelecek derken 40’da ağlarımızda gördük.

Beraberliğin ardından ve ikinci yarının 15. dakikasına kadar baskı yemeye devam ettik.

Hleb’in oyuna girmesiyle takımlar arasındaki fark belirginleşti.

Orta sahada daha sağlam basmaya başlayan Konyaspor, Belaruslu yıldızın katkısıyla ileriye daha çok top taşımaya başladı.

Bunun neticesinde de gol pozisyonları üst üste geldi.

66’ya kadar aman beraberlik iyidir yorumları yaparken, maç sonrasında ise üzülmedik dersek yalan olur.    

Oyuncu değişikliklerini geç yaptığı için eleştirdiğimiz Mesut Bakkal, belki 90+ değişiklerini 70-80 arası yapmış olsa, yaşlı Antalyaspor önünde galibiyeti almamamız için bir neden olmadığını düşünüyorum. 

Ancak hocayı da anlamak lazım.

Bu tür maçlar tam bıçak sırtıdır.

Beraberlik belki çok şeyi kazandırabilir ama yenilgi tepetaklak eder.

Yapılan değişikliklerle daha da ileriye çıkabilecek bir Konyaspor’un o son bölümlerde bir gol yemesi, her şeyi allak bullak edebilirdi. 

Bu yorumu yaparken, aklıma yıllar öncesi geldi.

2008-2009 sezonunda son 3 haftaya sıkıntılı durumda giriyoruz.

Teknik direktör Giray Bulak yönetimindeki Konyaspor’un rakibi Eskişehirspor.

Konya’da oynanacak maçın öncesinde Giray hocanın, ‘Beraberlikte iyi sonuçtur’ cümlesi büyük tepki almıştı.

Ama o maçı 2-1 kaybeden Konyaspor sezon sonunda da 38 puanla ve 3’lü averajla ligden düşmüştü.

O maçı kaybetmemiş olsaydık düşen biz değil Gençlerbirliği olacaktı.

Madem geçmişe gittik, o sezonun son haftasını bir kez daha hatırlayalım.

Düşme tehlikesi olan tam 3 takım vardı.

Konyaspor, Antalyaspor ve Gençlerbirliği.

Konyaspor, Ankaraspor’u ağırlarken, Gençlerbirliği Kayserispor ile, Antalyaspor ise Ankaragücü’yle karşılaşıyordu.

Hem Konyaspor, hem de Kayserispor üst üste buldukları gollerle maçlarını kopartırken, tüm gözler Antalyaspor’un Ankaragücü’yle oynadığı maça çevrilmişti.

Tüm maçlarda dakikalar 72’yi gösterirken Konyaspor 2-0, Kayserispor 4-0 öndeydi.

Golsüz devam eden Antalya-Ankaragücü maçının böyle bitmesi halinde Gençlerbirliği 4’lü averajla küme düşen taraf olacaktı.

Yok İlhan Cavcav’ın hastaneye kaldırılması, yok Gençlerbirilği Teknik Direktörü’nün kalp spazmı geçirmesi bir şekilde Ankaragücü futbolcularına duyuruluyor ve o dakikaya kadar canla başla mücadele eden Başkent ekibi bir anda teslim bayrağını çekiyordu.

Ayrıca hem Antalya, hem de Ankaragücü tribünleri ortaklaşa ‘Konya kümeye’ diye bağırıyordu.

72’de gelen ısmarlama Antalya golü de bizi 1.Lig cehennemine sürüklüyordu.

İşte Cumartesi günü oynanan maçı izlerken bunları da hatırladım.

Düşmemizde emeği olanlar tek tek ettiklerini buluyorlar.

Önce Ankaragücü gitti, şimdi de Antalyaspor’a yol gözüktü.

Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.

***

Yeniden 1-1 sonuçlanan Antalya maçına dönecek olursak, maç öncesi aradaki 5 puanlık farkın maç sonrası da korunması çok önemliydi.

Bakınız bu hafta oynanan ve bizi yakından ilgilendiren maçların sonuçlarına.

Kayseri, Elazığ, Ç.Rize mağlup, rakibimiz Antalya’nın da kaybettiğini hesaba alırsak, mükemmel denebilecek bir haftayı geride bırakıyoruz.

Alt sıralardan sadece Erciyespor’un galibiyeti var.

Torku Konyaspor çok büyük bir avantajla son 6 haftaya giriyor.

Alacağımız iki maçın bizi ligde bırakacağını hesaplarsak, son haftalara kalmadan bu ateşin içinden çıkmalıyız.

Önce Beşiktaş, ardından da Rize maçlarını kazanmamız halinde yeni sezon hesaplarına başlarız.

O zaman Cuma akşamı zafer coşkusunu yaşamak için Beşiktaş maçında buluşuyoruz.

Son Yazılar