Son yılların en rahat sezonunu geçirdik.
Ligin en zayıf ve dar kadrolarından birisine sahip olduğumuz gerçeğini de göz önüne alırsak, Konyaspor için şaşırtıcı bir sezonun geçtiğini söyleyebiliriz.
Elbette elde edilen sıralamanın ve toplanan puanın tesadüfi olduğunu kesinlikle ima etmiyorum.
Başarının sırrı eldeki mütevazı kadroya göre belirlenen oyun anlayışı ve tam olarak takım olabilmek.
Yoksa takım olamadıktan sonra dünyanın en iyi futbolcularını getirsen yine başarıyı yakalayamazsın.
Yönetimin bu bağlamda kötü başlanan sezonda teknik kadroya müdahalesi çok yerinde oldu.
Mesut Bakkal-Aykut Kocaman değişikliğiyle, takım içinde bulunduğu krizden çıkarak ligde 8. sıraya kadar yükselme başarısı gösterdi.
Gelelim son hafta deplasmanda oynadığımız Bursaspor maçına.
5’lik maçları çıkartırsak ligin en az gol yiyen takımı Konyaspor ile ligin en iyi hücum hattına sahip ekibi Bursaspor’un karşılaşmasının, tempolu ve bol pozisyonlu geçmesi beklenen şeydi.
Defansın az hata yapması, yine gününde olan Kaya ve futbol şansının yanımızda olmasıyla kalemizi Bursa’nın aç gözlü forvetlerine kapattık.
Futbol şansı elbette sadece bizim için geçerli değildi.
Hem ilk yarıda, hem ikinci yarıda yüzde yüzlük pozisyonlar bulan ekibimiz bu anlarda şanssızlığı yaşayan taraftı.
Futbol şansının yanında bir de hakem şansı vardır ya, işte o da Cüneyt Çakır’ın yayında değildi.
İlk yarıda Serdar Aziz’in Rangelov’u ittirerek düşürmesini ve hakemin pozisyonu devam ettirmesini ancak hakem şansının olmamasıyla açıklayabildim.
Yoksa dünya klasmanındaki (!) hakemimizin net penaltıyı görmek istemediğini mi, söylemeliydim?
Pozisyonun kahramanlarının 42. dakikasındaki kapışmasında ise Rangelov gibi Serdar Aziz’in de direk kırmızı kartla oyundan atılması daha adilane olurdu.
Bu tatsız anların dışında mükemmel bir maç izledik.
İki takımda açık futbol oynayarak bizlere futbolun güzelliklerini gösterdiler.
Sanırım tek eksik goldü.
Kazanan olmadığı için iki takımda hedefine ulaşamadı.
Bursaspor ligi 4. sırada bitiremezken, Konyaspor ise Mersin İY’nin berabere kaldığı haftada 7’ncilik şansını kullanamadı.
Konyaspor için kaçan bir başka fırsatta 46 puanlık lig tarihinin en yüksek puan rekorunun kırılamaması oldu.
Daha önce yine Aykut Kocaman ve Nurullah Sağlam’ın idaresinde 46 puan toplanmıştı.
Bursa’dan alınan puanla bu rekor egale edilirken, beklentiler yeni sezona kaldı.
Acısıyla-tatlısıyla bir sezonu daha geride bıraktık.
Düşme hattıyla bağını haftalar öncesinden kesen ve son yılların en rahat son haftalarını bize izleten yeşil-beyazlıları yürekten tebrik ediyorum.
Şimdi tüm hesaplar yeni sezonda çok daha güçlü bir takım oluşturmak için yapılıyor.
Yönetimin geçen sezon başında belirlediği ‘Bir tık ötesi’ hedefi fazlasıyla tuttu.
Bakalım önümüzdeki sezon ‘bir tık ötesini daha’ başarabilecekmiyiz?
Aykut Kocaman ile yolla devam edilmesi en büyük şansımız gibi gözüküyor.
Geçen yazımda da dediğim gibi iskelet kadronun korunarak 4-5 nokta transferiyle çok daha iyi bir takım olacağımızı düşünüyorum.
Ama bunun için transferde çok geç kalınmamalı ve nokta transferler başka takımlara kaymadan kadroya kazandırılmalı.
Tabi bir ‘tık’ ötesini istiyorsak.