Ülkemizin deprem gerçeğinde KONYA


Ülkemiz deprem gerçeğiyle yüzleşiyor ve tedirginlik artıyor. Elazığ depremi acaba depremde bizim de can güvenliğimiz var mı? Sorgusunu bir kez daha gündeme getirdi. Binaların depreme dayanıklılığı konusunda hiçbir fikrimiz yokken, “deprem değil çürük yapılar insanları öldürüyor” açıklamaları yaşamlarımızı sürdürdüğümüz konutların dayanıklılığı endişesini de oluşturdu.

Öte yandan, “Konya'da deprem tehdidi yok” genel kanısı, şehrin 3. deprem bölgesi içinde sayılabileceği gerçeğiyle ortadan kalktı.

Aktif fayların bulunması ve bu fayların 6.5 şiddetinde bir deprem üretme potansiyelinin olması, Konya'nın da depreme karşı uyanık olması gerekliliğini doğurdu. Elazığ'da ki depremin ardından, çoğu vatandaş, “Acaba bizim ilimizde de deprem olur mu?” düşüncesi içine girdi. Özellikle riskli deprem bölgesi içinde yer almayan Konya'da da deprem endişesi yaşandı. Uzmanlar, “Konya, deprem bölgesinde yer almıyor diye, kimse deprem gerçeğini göz ardı etmesin” dedi. Yine birçok uzman, Konya'da riskli bina sayısının çok fazla, Akşehir ve Ilgın'ın ise özellikle aktif fay hattına sahip olduğunu aktardı.

Deprem bölgesinde değiliz diye güven hissetmeyin! Uzmanlar, Konya'da uyuyan fayların varlığına dikkat çekiyorlar. Bu hattın ne zaman faaliyete geçeceği de bilinmiyor. Akşehir ve Ilgın'da da aktif faylar bulunuyor. Deprem üretme riski olan faylar. Şehir merkezine çok uzak ilçeler de değil buralar. Buralarda yaşanacak şiddetli depremlerin etkisi de büyük olacaktır.

Konya'da sıkıntılı olan birçok bina var. Sağlıklı olmayan yapı üzerinde deprem meydana gelirse, Konya'da da kötü sonuçlara şahit olabiliriz. Konya, deprem bölgesi değil diye kendimizi güvende hissedeceğimiz durum yok. Önümüzde deprem olmadan yıkılan bir Zümrüt Apartmanı faciası var. Birkaç ay önce kendiliğinden yıkılan metruk binalar ve burada hayatını kaybeden vatandaşlarımız var.

Konya'daki bu olumsuzlukların üzerine bir de deprem eklenirse Allah korusun siz düşünün. İnşaat Mühendisleri tarafından riskli olduğu düşünülen binaların incelenmesi gerekir. Olası bir depremde hasar görmesi düşünülen binaların da kontrolü bir an önce yapılmalı. Konya'da yüksek katlı yapılar var. Özellikle 1999 yılından önce yapılan binaların kontrolü gerekiyor.

 Konya artık 3.derece deprem bölgesi.  Konya'da, dünyada nadir görülen, Türkiye'de benzeri bulunmayan fay yarıklarının olduğunu söyleyen uzmanlar, jeoloji mühendisleri var. Konya'da da 6 ile 6 buçuk arasındaki büyüklükte bir depremin olma ihtimalinin olduğu belirtiliyor.

O zaman Konya'nın da depreme her vakit hazırlıklı olması gerektiğini unutmamak gerekli önlemleri kötü sonuçları görmeden almak lazım. Jeoloji mühendisleri, Konya fay zonunun hala aktif olduğunu, aktif kırıkların deprem üretme potansiyeli taşıdığına dikkat çekiyorlar. Birileri yapılan bu açıklamaları dikkate alsın ve vatandaş taşın altında kalmadan o taşı kaldırmanın yolları aransın. Konya'nın artık 4. değil, 3. derecede deprem bölgesi içerisinde yer aldığını söyleyen uzmanlar, bir bölgede uzun süre deprem olmayabileceğini ancak, yaşanan şiddetli bir depremin de risksiz denilen bölgeyi yerle bir edebileceği gerçeğinin akıllardan çıkarılmaması gerektiğine işaret ediyorlar.

Depremle ilgili alınması gereken tedbirler belli. O zaman en kısa zamanda şehrin yetkilileri yapılması gerekenler konusunda adım atarlar.

Ülke olarak, millet olarak zor zamanda birleşme, bütün olma özelliğimiz yine böyle bir zamanda ortaya çıktı. Hani denir ya “nerde bu devlet” “nerde bu millet” diye işte Elazığ depremi bir kez daha gösterdi ki bu millet burada. Bu millet siyasetçisiyle, iş insanıyla, küçüğüyle büyüğüyle nasıl bir yumruk olmayı başarıp Elazığ’a elini uzattı. Hani her kafadan bir ses çıkıyor, herhangi bir olay karşısında bölünmüş tepkiler veriyorduk ki… kendi kendime sormadan edemiyordum. “Biz artık millet değimliyiz” diye…

Bugün yaşananlar gösterdi ki biz büyük bir milletiz ve devletiyle milletiyle zor zamanda aynı noktada birleşip ayakta durmasını biliyoruz.