"4" alışkanlığı!


Konyaspor yine dörtledi. 
Geride kalan ligin 7. haftasında Kasımpaşa,  son haftalarda da önce iç sahada Başakşehir, sonra da deplasmanda Trabzonspor’a 4 gol atan İttifak Holding Konyaspor,  Pazar günü de Beşiktaş’ı 4-1 yenerek yeni sezonda ilk galibiyetini alarak gelecek için iyi sinyaller verdi. 
Teşekkür çocuklar.  Hepinizi, emeği geçen herkesi gönülden kutluyorum. 
Geçen sezon yaşanılan sıkıntılı dönemin ardından, lige Ankara deplasmanında Gençlerbirliği beraberliğiyle başlamak, ardından da iç sahada Beşiktaş gibi bir takımı 4’lemek  büyük başarı. Bu galibiyet moral motivasyonunu artıracak, takıma güven kazandıracaktır. 
Ekonomik nedenlerle yeterli transferin yapılamamasının ardından alınan farklı galibiyet yüzleri güldürdü. 
İttifak Holding Konyaspor, Pazar günkü maçta, her ne kadar futbol olarak sahada olmasa da ismi büyük Beşiktaş karşısında oyunu iyi domine etti, topa daha çok hakim olarak sabırla pas yaptı ve rakibinde akıl almaz hatalarını çok iyi değerlendirerek sonuca gitti. 
Beşiktaş maçındaki Konyaspor irdeleyecek olursak, kaleci Sehiç belki de hayatının en rahat oyununu sergiledi. Stoper Uğur ve bekler Skubiç, Gilerme ve ileri de Shengelia ile yeni transfer Artem Kravest sezona iyi bir başlangıç yaptı.  Kaptan Ömer Ali ve Miloseviç de geride kalan sezonun son haftalarındaki performansına ulaşacak olursa takım eminim ki çok daha iyi olacaktır. Jevtoviç ve Ahmetoviiç orta alanda idare ediyor. Yeterli mi? değil. Bu nedenle uzun lig maratonu ve kupa maçları da göz önüne alınarak düşünmek lazım. İleride sıkıntı çekmeme adına bu mevkiye de iyi bir transfer yapılmasında da yarar var.
Abdülkerim’e ayrı bir parantez açacağım. 
Aykut hocanın kaprisleri nedeniyle son 2 sezonda 1. Lig takımlarına kiralık verilen alt yapıdan yetişen bu futbolcu ne yazık ki,  teknik adamların ilgisizliği nedeniyle yeterince gelişim sağlayamadı. Bir Ahmetoviç’e tanınan şans Abdülkerim’e de verilmiş olsaydı, bu gün daha değişik bir konumda olurdu. Aniçic’in sakatlığına üzülmemek elde değil, ama iyi ki sakatlanmış, iyi ki Selim Rizespor’a gitmiş de Abdülkerim Beşiktaş gibi takıma karşı kendisine ilk 11’de yer buldu. Bir futbolcu oynatılmadan, kendisine yeterince şans tanınmadan kazanılmaz. İnanıyorum ki, Abdülkerim ileri ki haftalarda daha iyi olacak ve beni utandırmayacak. 
Sonuç: 
Konyaspor futbolun gereklerini yaptı ve futbol olarak sahada olmayan Beşiktaş’ın hatalarını da değerlendirerek kazanmasını bildi. Bir kez daha kutluyorum. 
Ancak; geçen sezonun 7. haftasında, İstanbul deplasmanında Kasımpaşa karşısında alınan 4-1’lik galibiyetten sonra yöneticiler, teknik adamlar, basın ve taraftarlar bir anda havaya girerek şampiyonluk naraları atmışlardı. 
Oysa, o maçın ardından yazdığım yazı da, Kasımpaşa galibiyetinin ölçü olamayacağını, sahada olmayan, futbol oynamayan Kasımpaşa karşısındaki farklı yenginin verdiği havaya kapılmamak gerektiğini, hatta bir hafta sonra iç sahada oynanan ve 2-0 kaybedilen Malatya maçının ardından da “keşke Kasımpaşa maçını kaybetseydik de Malatya maçına kazanmış olsaydık” demiştim. Bu görüşlerimde de haklılığım ileri ki haftalarda ortaya çıkmıştı.
Yine tekrarlıyorum, umarım Beşiktaş karşısında alınan galibiyetin devamı gelir. Ama, büyük sorunlar yaşayan hem yönetimsel, hem de teknik olarak iyi yönetilmeyen, Pazar günü de futbol oynamak yerine maç bitse de gitsek bir hava içerisinde olan Beşiktaş karşısında alınan farklı galibiyet nedeniyle havaya girilmese çok iyi olur derim. Sakın ola ki, bunu Konyaspor’un galibiyetini küçümsediğim şeklinde algılamayın. Sadece tarihten ders alma açısından  böyle düşünüyorum. Yönetimi, yapılan transferleri  eleştirme konusu mu? onları 6. haftadan sonraya bırakıyorum.