Felak ve Nas sureleri, iman eden insana, cin ve şeytan gibi görünmeyen ve bilinmeyen varlıklara karşı sığınılacak adresi göstermektedir. “hasetçinin hasedi” gibi zararlı duygulara karşı da sığınak ve barınak olarak Rabbe sığınmayı öğütlemektedir. Mü’minin en büyük sığınağı Allah’tır.Sığınacağı yeri bilmeyen yanlış yollara sapar. Yolunu şaşırır. İstikamet şaştıktan sonra iki cihanda da perişan olur.
İslam’ın ilk dönemlerinde nazil olan bu sureler, insanların Allah ile ilişkilerine dikkat çekerek korkulardan dolayı yanlış bir yere sığınmasına gerek olmadığını, Allah’ın herkes için yeterli bir sığınak olduğunu haber vermektedir. Allah’ın izni olmadan hiçbir şeyin insanlara zarar vermesinin mümkün olmadığını da hatırlatmaktadır.
“Euzu” yani “sığınırım” emriyle başlayan Felak ve Nas surelerine Muavvizeteyn, ihlas suresi ile beraber üçüne ise Muavvi-zat” denilmektedir. Yani, sığındırıcı sureler demektir. Rasulullah (SAV), bir rahatsızlık duyduğu zaman ve her gece yatağına yatacağı sırada bu üç sureyi okuyup ellerine üfleyerek mübarek başına ve yüzünden başlayarak aşağıya doğru vücutlarına mesh ettiği ve bunu üç kere tekrarladığı rivayet edilmektedir.
İman edenlerin çocuk yaşlarda ezberlediği, namaz kılanların günde en az beş defa okudukları bu sureler, genellikle ezberlendiği gibi kalmıştır. Surelerin bize vermek istediği mesaj veya bizim eylemlerimize nasıl tesir etmesi konusu hep ihmal edilmiştir. Bundan dolayı da, korku ve sıkıntılardan kurtulmak için yalancı, yabancı ve şarlatanların bulundukları ortamlara girerek sığınma gereği duyulmaktadır. Ezberlemek için sarf ettiğimiz zamandan daha kısa surede bunların meallerini ve bize vereceği mesajları öğrenebiliriz. Cenab-ı Allah bu surelerde şöyle buyurmaktadır:
“De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”
De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlâh’ına sığınırım.”
Felak suresinde; “yaratılmışların (cin, şeytan, cehennem), bastıran karanlığın (gece veya cehalet karanlığı), düğümlere üfleyenlerin ve haset ettiğinde hasetçinin” şerrinden Allah’a sığınırım buyrularak sığınmanın doğru adresi gösterilmiştir.
Nas suresinde ise, “sürekli olarak insanların gönüllerine vesvese veren ve sinen cin ve insan şeytanlarının” şerrinden Allah’a sığınmak, başta Peygamber efendimiz olmak üzere tüm mü’minlere emredilmiştir.
Bu surenin tefsirini yapan Elmalılı M. Hamdi Yazır, her meslek ve sanatta hak ve hayır fikrinden ayrılarak insan aldatmak, şer saçmak için nefes sarf edenlerin hepsi de,şerlerinden sığınılması gereken üfürükçülerin nefeslerinden olduğunun da unutulmaması gerekir, diyerek güzel bir yorum getirmiştir.
İletişim mecralarının yaygınlaştığı ve etkin olduğu günümüzde yayılan haber ve mesajlarla insanların zihinleri doğru ile yanlışı ayırt etmekte bir hayli zorlanmaktadır. Zihinleri bulandıran, insanların istikametlerini şaşırtan, şer odaklarının her türlü zararlı telkinlerine karşı inancımızı, ideallerimizi koruyabilmemiz için her zamankinden daha fazla duaya, Muavvizeteyn surelerinin mesajını idrak etmeye, salih ameller ile davranışlarımıza yön vermek mecburiyetindeyiz.