Kurtuba Camisi neden kilise oldu?


Tarık Bin Ziyad komutasındaki Müslümanlar 711 yılında İspanya’ya çıkarak 3 yıl içinde İspanya’nın tamamına yakınını fethettiler. Kurtuba (Cordoba) şehrini de kendilerine başşehir yaptılar. 

Müslümanların İspanya’daki hakimiyetleri 800 yıl kadar devam etti. Endülüs’ten yayılan ilim ışığı Avrupa’yı aydınlattı. Endülüs; Kütüphaneleri, medreseleri, camileri ile devrinin en muhteşem ve en güzel günlerini yaşadı.

Müslümanların 800 yıl hakim olduğu bu ülkede derin en büyük camisi Kurtuba’da yapılmıştır. 120x120 m boyutundaolan caminin 20 kapısı ve içinde her biri 10 m yüksekliğinde 1419 sütun bulunuyordu. Devrinin en büyük ilk üç camisinden birisi olan Kurtuba camii içerisine 1523 senesinde bir kilise yaptılar maalesef bir devrin en büyük camisi bugün katedrale çevrilmiştir. 

Müslümanların İspanya’daki 800 yıllık hakimiyetlerinin sona ermesi üzerinde düşünülmeli, dersler çıkarılarak onların düştüğü hatalara düşülmemelidir. Müslümanlar sorumluluklarını yerine getirip getirmediklerinin muhasebesini de yapmalıdırlar.

Endülüs’te 800 yıl hakimiyetleri devam eden Müslümanlara hakimiyetlerinin 400. yıllarında yıkılacakları, camilerinin de kilise olacağı söylense herkes güler geçerdi. Kimse inanmazdı. İnanılması güç olan hakikat maalesef müslümanların kendi aralarındaki saltanat kavgaları ve iç çekişmeleri neticesinde önce hakimiyetlerini sonra da inançların kaybetmişlerdir. Endülüs’ün başına gelen akıbet bugün islam ülkesi dediğimiz ülkelerin başına da gelir mi gelmez mi iyi düşünmek ve tarihten ders çıkarmak zorundayız.

Dünyanın en büyük üçüncü cami olma özelliğini taşıyan bir camii mutlaka bir ihtiyaçtan dolayı yapılmıştır. Bu cami süs olsun diye yapılmamıştır.  Turistik amaçlı olarak bir cami inşa edelim de gelenler burayı ziyaret etsinler diye de yapılmamıştır. O günkü şartlarda orada yaşayan Müslümanların ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için inşa edilmiştir.  Müslümanların ihtiyacına cevap verebilmek için inşa edilen dünyanın üçüncü büyük camisine sahip olan bir devlet nasıl olur da tarihin milletler mezarlığındaki yerini sessiz sedasız almıştır? 

Böyle bir camiye ihtiyaç duyan inancın sahipleri devletleri bir mum gibi sönüp giderken ne ile meşguldüler? 

Yalnız inanmak, yalnız ibadet etmek yeterli değildir. İnancı,sosyal hayattan soyutlarsanız, emri bil maruf nehyi anilmünkeri hayatınızdan dışlarsanız, Kur’an ilkelerini çiğneyerek İslam düşmanlarından medet beklerseniz, hürriyetinizi de devletinizi de kaybederseniz. Devlet ortadan kalkınca da ibadet edecek yer bulamazsınız. İbadetlerinize ancak düşmanlarınızın insafı ölçüsünde devam edebilirsiniz.

Endülüs’ten ders almak temennisi ile…