Altın değerinde 3 puan


Ligin sonu yaklaştıkça, alt sıralarda bulunan takımların bulunduğu sıralamadan kendini kurtarmak için can havliyle maçlara çıkması ve olağan dışı sonuçların alınması, ligin seyir zevkini her geçen gün artırıyor.

Burada asıl olan tabii ki Konyaspor..

Yeşil beyazlı temsilcimizin ne ve neler yapacağı bizi daha yakından ilgilendiriyor.

Rakiplerimiz sayılan Başakşehir, Kasımpaşa ve Erzurum deplasmanından puanlarla dönen, Alanyaspor'u yenen sadece Fenerbahçe'ye  mağlup olan Konyaspor bu 5 maçlık süreçte 8 puan toplayarak önemli bir başarıya imza attı.

Yeterli mi elbette değil tabii ki.

45 puanları gördüğümüz zaman daha çok rahatlamış olacağız.

Çünkü, barajın 42-43 olacağını varsayarsak,  önce 45'i bulup sonrasında alınacak puanlarla kasayı doldurmanın hesaplarını daha rahat yapabiliriz.

Pandemi ve belli yasaklardan dolayı uzun zamandır deplasman maçlarına gitmiyordum. Değişiklik olsun diye Erzurum maçına gittik. Burada Hilmi başkan ve yönetime de teşekkür ederim.

Doğu Anadolu'nun güzel şehri, Dadaşlar diyarı Erzurum, bizi dağlardaki karlarla karşıladı. Kent merkezinde kar yoktu ama, görüştüğümüz herkes çok şanslısınız dediler. Çünkü bir hafta öncesine kadar kar ve soğuk Erzurum'da çok etkiliymiş.

Erzurum'da görev yapan Konyalı Polislerde bizimle yakından ilgindiler, onlar da bizler de oldukça memnun kaldık.  

Kısmen soğuk ve güneşli havada, başlayan karşılaşma aslında Konyaspor'un geleceğini belirmeme aşısından çok önemliydi.

Alınacak puan veya puanlar çok rahatlatacak,  mağlubiyette ise hesaplar kitaplar devreye girecekti.

Maça hızlı başlayan ve Milosevic'le gelen gol, bizleri umutlandırırken, 6 dakika sonra gelen Erzurumspor'un beraberlik golü ister istemez gardımızın düşmesine neden oldu. Ancak, kazanma arzusunda olan yeşil beyazlıların, Deni Milosevic'in direkten dönen topunu iyi takip eden Abdülkerim'le gelen golü ile soyunma odasına önde gitmesi, maçın Konyaspor'un galibiyetle biteceğinin sinyallerini vermişti. 

Çünkü, yeşil beyazlı futbolcular rakibinin beraberlik golünden sonra kırılganlık göstermemiş ve maçın önemini kavramıştı.

Abdülkerim'i bir kez daha tebrik etmek istorum. Yıllarca kiralık olarak değişik takımlarda oynayan ve kendini oldukça geliştirerek, Konyaspor'da kaptanlığa kadar yükselen, ardından da milli takıma davet edilmesiyle başarına başarı katan Abdülkerim, 3 puanın alınmasında da önemli bir ol oynadı. Umarım, başarıları devam eder.  

Erzurumlu meslektaşlarımızda devre arasında ve sonrasındaki sohbetimizde Erzurumspor'un "Süper Ligi" kafasından sildiğini, Yılmaz hoca ile bu işin çok ama çok zor olduğunu söylemeleri, şehir takımlarının Süper lige veda edecek olmaları açıkçası beni üzdü. Süper ligde İstanbul'dan 6 takım yer alırken, Doğu Anadolu'nun yıldızı Erzurum'un olmamsı oldukça düşündürücü..

İlk yarıyı önde kapatan Konyspor'un, ikinci yarıda daha fazla savunma yapacağını biliyorduk ama bu kadar da geri çekilmesini açıkçası öngörmüyorduk. İleri çıkmak yerine savunmada kalmaları, Erzurumlu futbolcuları ateşledi. Geldikçe geldiler. Özellikle Aaatif ile sağdan ataklar geliştiren ve yine bu futbolcu ile şutlar bulan Erzurumspor, uzatma dakikalarında da penaltı kazandı. Hakemin önce verdiği ardından da VAR ikazıyla izleyip iptal ettiği penaltı olsaydı, yazık olacaktı.

Aynı senaryo Kasımpaşa maçında yaşanmıştı çünkü.

İlhan hocaya kalan maçlar için uyarıda bulunmak istiyorum. Türk futbolunun kaderi de olsa, öne geçen takımın skoru koruma içgüdüsü maalesef bazen ters tepki veriyor.  Kasımpaşa ve Erzurumspor karşısında bunları yaşadık.,

İleri çıkmazsan, kendi ceza sahan önünde oynamaya devam edersen ne yazık ki karamboldan de olsa top kendi kalene giriveriyor.

Aman hocam, stresli ve sıkıntılı haftalara giriyoruz. 

Ne olur ne olmaz. Öne de geçsek, futbolcularımıza ileri çıkın talimatı verin.

Rakiplere güven vermeyin...