Öz'e Doğru Hareket , Turan !...


Vatan ne Türkiye'dir Türklere, ne Türkistan...

Vatan büyük ve müebbet 

bir ülkedir ; Turan !...

Ziya GÖKÂLP

 

Dünya'da yaşayan her milletin; millet olma aşamasında, geldiği kökleri ve bugüne yolculuğu vardır.

Bilindiği gibi; biz Türk'lerin hikâyesi Altay Dağlarında başlar. Tanrı Dağının çocukları, binlerce yıllık kültürünü ; Anadolu, Mezepotamya, Balkanlar başta olmak üzere, Dünya coğrafyasının büyük bir bölümüne taşımıştır.

Türk'ler, karşılaştığı her türlü güçlüğe, baskı, işkence ve asimilasyonlara rağmen bulunduğu bölgelerde varlığını sürdürmeye devam etmiştir.

Gecenin en koyu zamanı, ağaracak günü müjdeler !... 

Tüm zorluklar altında öz kültürünü yaşatma direnci gösteren Türkler; gün gelecek, 500 Milyon nüfusla ifade edilen gücünü; kardeşlik, birlik ve berâberlik şuuru ile tüm dünyaya gösterecektir...

Milletleri millet yapan, yaşadığı coğrafyanın ötesinde, taşıdığı yüksek ideallerdir.

Turan'a doğru yürüyüş; Türklerin, bir ve berâber oluşu ve büyük bir ulus devlet çatısı altında, kucaklaşmasıdır.

Bu yürüyüş; TÜRK'ÜN, kararlı, sabırlı ve yenilmez gücünü, çağın gereklerine uygun ortaya koymasının bir sonucu olacaktır. Osmanlı Devleti'nin Balkan Savaşlarını kaybetmesi, Türklerin Balkanlardan atılması ve Türk düşmanlığı; Anayurt Anadolu ve Tırakya'da Türkçülük akımlarını tetiklemiştir.

1.Dünya savaşından sonra ise; Anadolu'da yoğunlaşan Türk nüfusu, Türkçülük hareketlerini Milli Mücâdele ruhuna taşıyacaktır.

Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK, Milli Mücâdele döneminde Ankara 'ya geldiği zaman, karârgâh olarak kullandığı Ziraat Mektebinde arkadaşları arasında ilk Türkçülük tartışmalarını başlatır. Bu, daha sonra TBMM'ne de taşınacaktır.

Ve, diyecektir ki; "Benim yaratılışım da bir fevkâledelik varsa, Türk olarak Dünyaya gelmemdendir..."

Tarihi kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre; Fransız ihtilâlinden sonra başta Avrupa ve Dünya da Milliyetçilik akımları ve mücâdeleleri başlamıştır. Öyle ki, krallıklar çökmeye, imparotorluklar parçalanmaya başlamıştır... Bu akım ve mücâdeleler Osmanlı Devletini de hedef almış, güç ve toprak kaybetmeye başlamıştır.

Savaş meydanlarında bir Milletin kurtuluş mücadelesi verilirken, yeni bir ulus devletinin kuruluş destânı da yazılmaya başlamıştı. Turan sevdasının ilk kıvılcımı; Milli Mücâdele döneminde yüreklerde yanmaya başlarken , bu sadece Anadolu'yu kurtarma çabasından öte, Dünya da yaşayan tüm Türk' lerin huzur ve güven içerisinde yaşama haklarını savunma hedefini de zihinlere yerleştiriyordu.

Herkes şunu iyi bilmeli ki; fikirler çağın gereklerine göre eyleme dönüşmüyorsa , İnsanlığa fayda sunmuyorsa bir ütopyadır... Yaşadığımız çağda,  Küresel dünyanın emperyalist güçleri, yeni bir dünya düzeni kurma derdinde...

21. Yüz Yılda Milletler varlığını sürdürebilmek için; bilgi, eğitim, üstün teknoloji, güçlü bir ekonomi, para ve finans yönetiminde denge ve bilimsel düşünceye sahip olmak zorundadır.

Günümüz milliyetçiliğinin temel kavramları bu argümanlar üzerinde yükselirken, Milli bütünlük ve sağlanacak barış ortamı bize, Dünya da yaşayan diğer Türk Devletleri ile ortak kararlar almayı ve güç birliğini temin edecektir.

Bu mânâda ; Dünya Türkleri Turan Birliği Teşkilâtı Genel Başkanı Sn.Murat Çobanoğlu'nun söylemi oldukça önemli ve dikkat çekicidir.

Sn. Çobanoğlu Der ki;

"Biz, partisiz de Türk Milliyetçiliğinin yapılabileceğini ; hem göstereceğiz, hem de tesis edeceğiz.

Biz, partiler üstüyüz!...

Türk'lük partiler üstüdür derken; yönetenleri, yönetmek için yola çıktığımızı deklâre ettik. Çünkü biz, devleti-devlet yapan, ASİL ve AZİZ TÜRK MİLLETİYİZ !

Rehberimiz, Dünyayı kendisine hayran bırakan, emperyalist ve siyonistlerin ezberini, yüz yıllık periyotlu plânlarını alt- üst ederek,

Türkiye Cumhuriyetini kuran, ulu önder, Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 'tür."

Bu söz ve fikirlerin Milletçe benimseneceğine ve bu uğurda gayret gösterileceğine yürekten inanıyorum...

Yer yüzünde Türk'ün olduğu her yerdeyiz !...

Saygılarımla...