Edirne'deki İmralı'daki ne demek


                                  “Edirne, en büyük hesaplaşmayı İmralı ile yapacak”

R. Tayyip Erdoğan

 Umarım bu söz, AKP Genel Başkanı R. T. Erdoğan’a aittir. Eğer Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’a ait ise düşünmek gerekiyor.

 Ne yazık ki bu söz, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ aittir.

 Edirne’deki denilen, “Seni asla cumhurbaşkanı yaptırmayacağız” diyen HDP eski Genel eş başkanı ve Kandil ile arasına mesafe koyamayan S. Demirtaş.

 İmralı’dakinden kastedilen ise bebek katili, Mehmetçik katili Apo’dur.

 Laik, sosyal, demokratik ve hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinde hesap, Türk yargısına verilir.

AKP Genel Başkanı Erdoğan’a göre ise bu hesabı Demirtaş, Türk hâkim ve mahkemelerine değil de İmralı’daki Apo’ya verecekmiş.

 Bunu çok tarafa çekmek olasıdır.

Türk mahkemeleri ve hâkimleri devre dışı mı bırakılmak isteniyor?

Demirtaş bebek katili Apo ile tehdit mi edilmek isteniyor?

Hafızamızı azıcık yoklarsak, 2018 belediye seçimlerinden önce, o yıllarda Tunçeli Üniversitesi’nde doçent, şimdi ise Prof. olan Ali Kemal Özcan 16-20 Haziran günlerinde devlet yetkilileri ile görüşüp, Sn. Erdoğan tarafından İmralı’ya gönderilmiş ve bebek katili APO tarafından yazılan bir mektubu getirmiş ve TRT’de okutulmuştu.

 Mektup; Cumhur ittifakının adaylarına oy verilmesini içermekteydi.

 Sonucu hepimiz biliyoruz.

 İrfanı yüksek asil milletim, bu mektuba zerre itibar etmemiş ve tam aksini yaparak Millet İttifakı’nın adaylarına EVET demişti.

 Yine hatırlayalım, bu mektup olayına bilge (!) lider D. Bahçeli’nin: “HDP’nin istismarına karşı bir müdahaledir” demiş ve “ Demirtaş Öcalan’ın sözünü dinlemedi” diye kızgın ve öfkeli (!) bir yanıt vermişti.

 Şimdilerde HDP hakkında AYM’ce başlatılan bir kapatma davası yürütülmekte. Demirtaş hakkında ise sürdürülen bir ceza davası vardır. Türk yargısı ülke çıkarlarına ve hukuka uygun en güzel kararı verecektir.

 “Seni Cumhurbaşkanı seçtirmeyeceğiz” diyerek 2014 yılında Sn. Erdoğan’a cephe alan, Demirtaş’ın cezasının kesilmesine Apo’mu görevlendirildi diye bir kuşku ve soru da akıllara takılmakta.

 Sanmıyoruz ama şayet böyle bir görev verildiyse Apo, bunu neyin karşılığında yapacak?

 Çözüm sürecinde bebek katili Apo’ya övgüler, çadır mahkemeleri, Oslo görüşmeleri, Peşmergeye lahmacun ikramları, Dolmabahçe mutabakatları yeniden mi başlatılacak?

 Yanlış ve hatalı Suriye politikaları nedeniyle Fırat’ın doğusunda oluşan kukla ABD destekli PYD oluşumunu dahi gölgede bırakacak vahim bir açıklama değilse nedir?

 Bu beyanat, eğer sürçülisan değilse HDP ile PKK ile kimlerin iş tuttuğunu ya da tutmaya başladığını göstermez mi?

 Bit hukuk devleti olan T.C’de bu, devlet sorumluluğu ile bağdaşır mı? Hesabı Türk milleti adına, bağımsız Türk yargısı almaz mı?

 Mevcut yasalara göre bu bir suç teşkil etmez mi?

 Ya da AKP’nin verilen krediyi tükettiği, umutlarını kaybettiği ve seçimi kazanmak için Apo’ya dahi muhtaç hale geldiğini göstermez mi?

 Her iki halde de durum iç açıcı değil. Apo, HDP’nin başında olsa HDP, Cumhur İttifakına mı yoksa Millet ittifakına mı katılırdı? 

 İnşallah kazanan Türkiye olur.

 Esen kalınız.