ÇEVRE, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı “sosyal konut projesi”nin Birçok ülke “sosyal devlet” olgusundan uzaklaşmışken, biz dar gelirli vatandaşımıza “barınma hakkı” sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz diyerek projenin önemine dikkat çekmek istedi.
Proje büyük ve önemli. Dar gelirli vatandaşa imkan sunmak için çıkılan yolda konutların fiyatları hiç küçümsenecek gibi de değil. Emekli, engelli, gençler için ayrılan kontenjanlar da belirlenmişti. Büyük bir heyecanla bankalara ev sahibi olmak için koşanların aslında detaylı bir bilgiye de sahip olmadıklarını gördüm. Yıl boyunca konut sorunu ayyuka çıkmış dar gelirli, öğrenci, memur her kesimden insanı olumsuz etkilemişti ve etkilemeye de devam ediyor.
Özellikle üniversite yerleştirmelerinden sonra öğrenciler ve aileleri okula başlamadan büyük sorunlarla boğuşmaya başladılar. Konut sorunu birinci sırayı alırken, dar gelirli veliler sorunlarla nasıl başa çıkacağını şaşırmış durumda.
Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı rakamı baz alarak yola çıkanlara bir sözümüz olsun:
İnşaat maliyetlerindeki artışlar size nasıl yansıyacak?
Toplu ödemeler, ara ödemeler yapacak mısınız?
Size ne kadar sürede teslim edilecek?
Sizin maaşlarınıza yapılacak zamlar geçinmenize ve taksitleri ödemenize yetecek mi?
Kirada oturduğunuz evinize ev sahibiniz zam yaptığı zaman işin içinden çıkabilecek misiniz?
Nohut oda bakla sofa denilen 75-80 metrekarelik evler ihtiyacınıza cevap verebilecek mi?
O kadar çok soru var ki!.. acaba milyonları bulan başvurularda tüm bu soruların karşılığı bulundu da öyle mi başvuru yapılıyor diye düşünmeden edemiyorum. En düşük emekli maaşı 3500 liradan yola çıkarak bir hesaplama yaptığınızda TOKİ’ye müracaatların yarısından çoğunun bu ödemeleri tamamlayamayacağını düşünüyorum.
Enflasyon almış başını gitmiş, gıda fiyatlarına yetişmenin imkanı kalmamış ve üstelik çocuklarını okula göndermek zorunda olanların okulların istediği ücretler ve masraflar karşısında bocaladığını görüyorum. Üstelik sözünü ettiğim okullar devlet okulları.
Beton ekonomisinde yapılacak inşaatlar istihdama büyük katkı sağlayacak. Okumuş işsizler ordusundan çoğunluğu buralarda çalışmak zorunda kalacak. Çevre ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sanayide hareketlenme sağlayacağız dediği nokta ise, ekonominin lokomotiflerinden olan inşaat sektörünün birçok ürünü bünyesinde kullanması ve bunların satışını gerçekleştiren şirketlere, taşıma işlemlerini yapan şirketlerin de çalışmalarında büyük bir hareketlilik olacaktır.
Ancak her zaman söylediğimiz bir şey var. Beton ekonomisinden kurtulup, tarımsal kalkınmayı harekete geçirmek ve sanayide teknolojik gelişmelerle birlikte üretimi artırıp, istihdam, kalkınma ve cari açıkları kapatmanın yolları aranmalıdır.
Umalım ki; toplumun konut ihtiyacına yönelik başlatılan bu hamle, ihtiyaca cevap verir nitelikte olsun. Düşük gelirle ödemenin yolları bulunsun ve konutlar zamanında sahiplerine teslim edilebilsin. Çünkü iki yıldır kurası çekilip de teslim edilmeyen TOKİ konutlarını bekleyenleri biliyorum. Bizim temennimiz projenin başarıyla tamamlanması yönünde olacaktır.