Doğruluktan şaşmanın getirdiği felaket


6 Şubat tarihinde tarihimizin en büyük deprem felaketi ile sarsıldık. Binlerce ev yıkıldı. On binlerce insanımız enkazlar altında can verirken yüz binin üzerinde ise yaralılarımız var. Rabbimizden vefat edenlere rahmet yaralılara acil şifa ve milletimize de sabrı cemil niyaz ediyorum.

Bu bir afet. İnsanlarımız yetkililerimiz işlerini dosdoğru yapsalardı bu kadar yıkım yaşar mıydık? Yıkılan binaların ortasında sapasağlam kalan binalarımız yok mu? Tüm bölgede büyük yıkım olmasına rağmen aynı bölgede hiç etkilenmeyen bir ilçemizin olması tesadüf mü? 

Allah (cc) buyuruyor:

“Sen, beraberindeki tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Aşırı gitmeyin, doğrusu Allah yaptıklarınızı görür.” (Hud 11/112)

Âyette İslâm’ın esasını teşkil eden iki ilke yer almaktadır: Emrolunduğu gibi dosdoğru yaşamak ve haddi aşmamak, yani Allah’ın belirlediği sınırların dışına çıkmamak. 

Rivayete göre Resûlullah (sav) kendisine uygulanması bundan daha zor gelen bir âyet inmediğine işaret etmek üzere, “Hûd sûresi ve kardeşleri beni ihtiyarlattı” buyurmuştur. Sûrenin nesinin kendisini ihtiyarlattığı sorulduğunda, “Sana emredildiği gibi dosdoğru ol!” meâlindeki âyetin kendisini ihtiyarlattığını söylemiştir.

"Ayetlerin iniş sebeplerinin hususî olması manalarının umumî olmasına engel değildir.” Ayetin muhatabı Allah resulü gibi görünse de muhatap tüm müminlerdir. 

Bu ayete muhatap olan müminler Rabbimizin emrettiği şekilde dosdoğru olsalar hem kendileri hem de kendileri ile birlikte insanlığın kurtuluşuna vesile olacaklardır.

Yaşadığımız deprem felaketinin meydana getirdiği tahribatı düşünelim. 

İnşaatın başlamasından iskan ruhsatı alıncaya kadar imza yetkisi olanlar dosdoğru olsalar bu kadar acı yaşanır mıydı?

Müteahhit dosdoğru olsa inşaatlarda bu kadar yıkım olur muydu? 

Rant uğruna doğruluktan ayrılanlar belki kendileri hak etmedikleri hesapsız kazanç elde edebilirler bu haksız kazancın hesabını ebedi alemdeki hesap gününde fazlası ile cezalarını çekeceklerdir. 

Dosdoğru olmamanın ve aşırı gitmenin faturasını toplum olarak ödüyoruz. İnsanlarımız Peygamber Efendimizin (sav) kendisini ihtiyarlattığını söylediği bu ayeti kendilerine rehber edinmeli ve ona göre hayatlarına yeniden bir çeki düzen vermelidirler.