Çok önemli bir galibiyetle haftayı kapattık.
Adanaspor maçından sonraki fikstüre baktığımızda ister istemez endişeye kapılıyorduk.
Olası bir Adanaspor yenilgisinin ardından çıkılacak birbirinden zorlu maçlar bizi hiç düşünmediğimiz bir sıralamaya itebilirdi.
Haftalardır galibiyete hasret kalan, kötü sonuçların dışında futbol kalitesi de dibe vuran Konyaspor, yeniden forma gireceğinin ilk sinyalini bir önceki hafta iç sahada oynanan Trabzonspor maçında göstermişti aslında.
Form grafiğinin Adanaspor maçında da devam edeceği düşüncesiyle, galibiyete yakın olan tarafın biz olduğumuzu söylemiştik zaten maç öncesinde.
Sonuç anlamında tahminlerimiz gerçekleşti, ama futbol kalitesi beklenen düzeyde gerçekleşmedi.
Baştan aşağıya iğrenç bir maç izledik.
Ne rakip ligdeki son kozlarını oynayan Adanaspor gibi sahadaydı, ne de biz ilk 5 mücadelesi veren bir görüntüdeydik.
İki kötü takım izledik ve şansı daha yanında olan taraf kazandı bu kadar.
Maça iki forvetle başlayarak bizi umutlandıran Aykut Kocaman’ın hesaplarını Bajic’in kötü performansı bozarken, bir kez daha Boşnak futbolcunun takımda ne işe yaradığını düşündüm.
Bajic, asıl yapması gerekenin dışında her şeyi yapmayı çalışıyor ama ondan beklenileni bir türlü yapamıyor.
Kaleciyle karşı karşıya kalıyor atamıyor, altıpasın içinden topu dışarı vuruyor, verilmeyecek yerde pas verirken, verilecek yerde vermiyor.
Daha futbolunun baharındaki Bajic ilerleyen senelerde olur olmasına da biz buna dayanabilirmiyiz bilemiyorum.
Konyaspor son derece verimsiz forvet elamanlarına rağmen Jonsson’un tırı-vırı vuruşuyla aradığını buldu ve çok önemli 3 puanı cebine koyarak zorlu fikstür öncesinde derin bir ‘oh’ çekti.
Bu galibiyetle birlikte Akdeniz bölgesi takımlarına karşı üstünlüğümüzü bir kez daha gösterdik.
Bu sezon bu bölgenin takımlarıyla oynadığımız maçlarda Allah’a şükür ki yenilgimiz yok.
Antalya’yı orada yendik burada berabere kaldık.
Alanya’yı orada yendik.
Adana’yı hem orada hem burada mağlup ettik.
Geriye sadece Alanyaspor ile o çok beklediğimiz maç kaldı.
Kısacası Akdeniz’den bu sezon 13 puan topladık.
Allah bereket versin.
Keşke Mersin İdmanyurdu da ligde yer alsaydı da bir 6 puanda ondan alsaydık..
Akdeniz ekiplerine karşı hep gerilimi yüksek maçlar oynuyoruz.
Adana Demirspor’u saymazsak hep kavgalı-gürültülü maçlar bu bölge takımlarıyla oynadığımız karşılaşmalarda meydana geliyor.
Konya ile ne dertleri var bilemiyorum ama genel de deplasman maçlarımız olaylı sonuçlanıyor.
İşte son olarak Adana deplasmanında yaşananlar.
Onu yaptılar bunu yaptılar demeye, lafı uzatmaya gerek yok.
Sadece şunu söyleyeyim yeter.
Maçın devam ettiği anda, futbolcularımızın üzerine bıçak attılar.
Taşı-koltuğu geçtik..
Sahaya bıçak atılan maç bir Süper Lig karşılaşması..
Hani nerede 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun.
Bu olayların sonunda bakalım şuana kadar uygulanmayan kanun yine rafa mı kaldırılacak?
İşin bir diğer ilginç tarafı Konya basını dışında tek ses çıkartan medya organı da yok.
Yazıklar olsun size ve sizin gibi gazetecilere.
Bir sözümüz de Adana emniyetine..
Maç öncesinde almadığınız önlemler büyük olayların çıkmasına neden olabilirdi.
Yaralanmalar veya ölümler..
Hadi maç öncesinde akıl tutulması yaşadınız ve bunlar oldu.
Peki içeri girenleri nasıl aradınız be kardeşim.
Taşı-sopası-çakmağı-bıçağı..
Konya emniyetinin diğer il emniyetlerine ders vermesi lazım.
Deplasman takımı nasıl korunur, nasıl gelen misafirlere namus gibi bakılır, gelsinler buradaki meslektaşlarından eğitim alsınlar.
İşin bir de PFDK boyutu var.
Antalya maçında yaşanan ceviz kabuğunu doldurmayacak ufak çaplı gerginlikler sonunda Konyaspor’a üst perdeden cezaları veren TFF bakalım Adanaspor’a nasıl bir ceza verecek