Kupa bize sapı kime?


Konyaspor ile birlikte bir gurura daha şahitlik etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Çok değil 5 yıl önce kapanmanın eşiğine gelen ve sonunun ne olacağı bilinmeyen bir kulübün, o badireleri atlatıp 2017 yılında Türkiye Kupasına ulaşması takdir edilesi bir durum.

Oysa ki 2014 yılında Konya’da oynanan Galatasaray-Eskişehirspor kupa finalini kıskanarak izlemiş ve biz de buralara gelebilirmiyiz diye iç geçirerek düşünmüştüm.

Allah’a şükürler olsun ki bu temennilerimiz 3 yıl sonra gerçekleşti.

Başakşehir ile oynadığımız final maçının iki gün öncesinde bir kaza sonrası ayak parmağı kırmış ve yatağa bağlanmıştım.

Ama meslek hayatında 20 yılını doldurmuş bir Konyaspor takipçisi olarak bu finali ve olası kupa kazanılmasına Eskişehir’de şahitlilik edememe durumu beni yedi bitirdi.

Duramadım ve ayağımı sürüye sürüye Eskişehir’in yolunu tuttum.

İyi ki de gitmişim.

Konyaspor’un bu tarihi başarısına 20 bin taraftarımızla birlikte şahitlik eden şanslı insanlar arasına girdim.

Başakşehir karşısında Aykut Kocaman yapılması gerekeni yaptı ve haddini bilerek takımını oynattı.

Süper Lig’de şampiyonluk yarışını 33. haftaya kadar sürdürme başarısı gösteren, 3 büyükler olarak nitelendirilen takımlara kök söktüren, kadro kalitesi ve değeri olarak Konyaspor’un çok üzerindeki bir takımı penaltılar sonucu da olsa deviren Aykut Kocaman ve öğrencilerini yürükten kutluyorum.

Biz kupayı aldık ve doyasıya sevindik.

Ama görüldü ki kaybetmenin acısını sadece Başakşehir yaşamadı.

Son yıllarda kendilerini hep Konyaspor’a rakip gören ve bu sezonki dereceleriyle Avrupa hayallerine kapılan Antalyaspor başta olmak üzere, lig sıralamasından direk Avrupa Kupalarına ön eleme oynamadan gitmek isteyen Fenerbahçe ile Galatasaray da Çarşamba gecesinin kaybedenleriydi.

 

Kısacası Konyaspor sadece Başakşehir’i değil, kendisine hiç şans tanımayan başta Erman Toroğlu ve İstanbul medyası olmak üzere birçok takımı da ters köşe yapmıştır.

Aslında maçla ilgili yazılacak çok şey var.

Toplama taraftarlarla Konyasporla boy ölçüşen Başakşehir’in zavallı yönetimi Eskişehir’de yaşanan olumsuzlukların baş sorumlusuydu.

Kendilerine ayrılan tribünde bile dışlanan bir kulübü ilk kez gördüm.

Her fırsatta Konya ve Konyaspor’a olan dostluklarını gördüğümüz Eskişehirli futbolseverler ise Çarşamba gecesi en az bizim kadar sevinerek bu dostluğu daim kıldılar.

Futbolcusu, hocası, taraftarı ve yönetimiyle son iki sezonda birçok başarıya imza atan yeşil-beyazlıların Eskişehir’de kupayı kaldırması yeniden Avrupa yolunu da açtı.

Yeni sezonda çıtayı yükseltmesini beklediğimiz Konyaspor, önce tarihindeki ilk kez katılacağı Süper Kupa maçında lig şampiyonu Beşiktaş ile karşılaşacak ve ardından yeniden UEFA Avrupa Ligi gruplarına katılarak üst üste ikinci kez ülkemizi Avrupa arenasında temsil edecek.

Zorlu ve uzun bir maraton daha bizleri bekliyor.

Sanırım bugün Aykut Kocaman’ın akıbeti belli olacak.

Yönetim Kocaman ile veya Kocaman’sız yol haritasını çizerek vakit kaybetmeden gelecek sezon planlamasını yapmalı ve çok daha büyük başarılara hazır olan taraftarına bomba gibi bir takım hediye etmeli.

Umarım tarihinin en büyük kupasını müzesine götüren Konyaspor için bu kupa gelecek yıllarda yakalanacak daha büyük başarıların habercisi olacak.