Konyaspor için işler maalesef iyi gitmiyor.
Aslında yaşanabilecek tüm olumsuzlukları üst üste yaşıyoruz.
Önce Aykut Kocaman’ın gitmesi ve Mustafa Reşit Akçay’ın gelmesiyle sistemde yaşanan değişiklik, kadronun önemli sayıdaki oyuncuyla değişmesi, Ahmet Şan’ın görevden ayrılması, Süper Kupa sonrası gelen 5 maçlık ceza ve sezona başlangıç maçlarının çok zorlu olması..
Bunları mazeret için söylemiyorum.
Yazdıklarımın hepsi realite.
Yapılan yanlışlıklar olmadı..
Elbette oldu hem de sürüyle.
Yapılan yanlışları kötü sonuçların ardından yazmak kolaya kaçmak olur ama ben daha Temmuz döneminde dile getirmiş ve uyarılarda bulunmuştum.
Aykut Kocaman sonrasında menajerlerin kulübü ablukaya aldığını dile getirmiş transferde çok dikkatli olunmasını acizane belirtmiştim.
Daha önce hiçbir sportif direktörlük tecrübesi olmayan Bülent Akın’a verilen yetkilerle videolardan izlenerek alınan futbolcuların yetersizliğini o dönemlerde dile getiren ender kişilerdenim.
İkinci uyarımı Ahmet Şan’ın ayrılması sonrasında yapmış ve acil kongreye gidilmesini önermiştim.
Hem transferdeki yanlışlıklar, hem de yönetimin kongreye gitmeme ısrarı hataydı.
Bunları dile getirmemden ötürü de bir tarafın ağır saldırısına uğradım.
İlginçtir ki şimdi de sabır gösterilmesi gerektiğini belirttiğim için eleştiriliyorum.
Evet bugün için tek kurtuluşumuz sabırlı olmak.
Çünkü transfer yapma durumumuz yok.
Mevcut kadroyla yola devam edeceğiz uzun bir süre.
Bir de işin teknik heyet boyutu var.
Bakıyorum şimdilerde herkes kurtuluşun Mustafa Reşit Akçay’ın takımdan ayrılmasına bağlamış.
Gelen oyuncular onun istediği oyuncu, 6 haftalık dönemdeki sistem onun sistemi.
Daha önümüzde 29 haftalık el değmemiş bir bölüm varken bu acele niye.
Takım bir sistem değişikliği yaşıyor ve bu süreçteki fikstürde hiç kolay değildi.
Biz böyle ortalığı yangın yerine çevirmeye devam edersek, Konyaspor’u da el birliliğiyle mezarın içine gömeriz.
Allah aşkına sabırlı olun ve bekleyin.
3-4 hafta sonra durum farklılık göstermezse zaten ne yönetim kalır, ne de teknik heyet.
Keşke birilerinin gitmesiyle sorun hemen çözülecek olsa.
Biz bu takımı Süper Lig’de bulmadık.
İsmini bile duymadığımız bir çok beldenin takımıyla rakip olduğumuz günler çokta geçmişte değil.
Yeniden o cehenneme dönme niyetinde de değiliz.
Konyaspor aşkıyla yeni tanışmış sosyal medya bebelerinin oyuncağı haline getirmeyiz bu takımı.
Son oynadığımız Beşiktaş maçıyla birlikte zorlu fikstürü de tamamladık.
Artık daha dengimiz takımlarla oynayacağımız bir serinin içerisine giriyoruz.
Dediğim gibi panik yapmazsak ve takıma baskı oluşturmazsak kısa süre içerisinde düzlüğe çıkarız.
Aksi durumda ise işimiz çok daha zorlaşır.
Konyaspor’u seven veya sevdiğini iddia edenler ne olur biraz daha sağduyulu olsun.
Beşiktaş maçıyla da ilgili birkaç satır yazmakta fayda var.
Gençlerbirliği maçı sonrasında futbol kalitesi sürekli düşen takım ilk kez toparlanma sürecine girmiş.
Perşembe akşamı oynanan Marsilya maçının yorgunluğuna rağmen takım diri görüntüdeydi.
Hocanın da dediği gibi pozisyon bilgisi çok yüksek oyunculardan kurulu bir rakibe karşı mücadele etmek kolay değil.
Bir de ofansif yönün çok formsuzsa.
Orta saha ve ileriye alınan futbolcular şuana kadar hiçbir varlık gösteremedi.
Ama şu da bir gerçek ki, bu oyuncuların çoğu ne sezon öncesi kampı gördü, ne de takımla birden çok maça çıktı.
Umarım tek sorun idman ve maç eksiliğidir.
Aksi halde takımdan gönderirken çiftetelli oynadığımız Bajic, Rangelov ve Halil İbrahim’i çok arayacağız.