Sadece nefeslendik


Kazanamamamız halinde çok kötü günlerin bizi bekleyeceği bir döneme girecektik.

Karabükspor maçını ite-kakalaya da olsa aldık ve bir nebze rahatladık.
Maç öncesinde de yakın çevreme söylediğim gibi zorlu bir fikstürün içindeyiz ve bu sonuç bizi kesinlikle kurtarmaz.
Göztepe ve Fenerbahçe maçlarıyla tamamlanacak ilk yarı sonrasında, birbirinden zorlu maçlarla başlanacak bir ikinci yarı bizi bekliyor.
Trabzonspor, Gençlerbirliği, Başakşehir, Alanyaspor ve Beşiktaş..
Elbette devre arasında yapılacak yerinde takviyelerle ikinci yarının bu ilk 5 haftasındaki maçlara çok farklı bir anlayışla çıkabiliriz.
Tek umudumuzda ara transfer olarak gözüküyor.
Karabükspor maçına dönersek..
Bizim atak başladığımız bir maçı öne geçtikten sonra kazanamamanın verdiği iç güdüyle geriye yaslanıp zora soktuk.
Ha yedik, ha yiyeceğiz diyerek koskoca bir ikinci yarıyı ecel terleri dökerek izledik.
Sezon öncesi yapılan onca transfer arasında bir isim tutturmuşuz ki, çölde yağan yağmur misali sanki.
Son maçlarda oyun kurucu rolüne bürünen Mehdi’den bahsediyorum tabi ki.
İlaç oldu sanki Mehdi takıma.
Çalışkanlığı, inancı, hırsı, top taşıma becerisi, attığı paslar..
Keşke 2-3 tane daha Mehdi’miz olsa diye iç geçirmiyor değil insan.
Allah sakatlık vermesin Mehdi’ye bu takımın çok ihtiyacı var.
Farkındasınızdır, kötü sonuçların ardından iç sahadaki maçlarda bir hastalık türedi.
Maç oynanırken sürekli olarak; ‘onu ıslıklayalım, bunu yuhalayalım’ türünden bir hastalık bu…
Önce Moke’ydi hedefteki, sonra Ömer Ali oldu, şimdi de Serkan ve Evouna..
Anlamak mümkün değil.
Maç devam ederken, sonuç ne olursa olsun kendi futbolcusuna sürekli protesto etmek pek akılıca bir davranış değil.
Bu hastalığın biran önce sonlandırılması gerekli.
Futbolcuyu, devam eden maçta protesto ederek ne o ismin daha verimli olmasını sağlayabiliriz, ne de takımı ateşleyebiliriz.
Tamam kadrodaki bazı isimler formsuz veya yeteneksiz.
Tribünde sizlerin gördüğünü elbette teknik heyette görüyor.
Şurada ilk yarının tamamlanmasına 2 hafta kaldı ve mutlaka ara transferde gidecek ve gelecekler olacak.
Ama her puanın altından daha değerli olduğu haftaları geçiriyoruz.
Lütfen biraz daha sağduyulu olalım ve protestolarımızı en azından maç sonralarına bırakalım.
Hafta içinde oynanacak kupa maçından sonra yine Pazartesi sınavında bu sezon ligde harikalar yaratan bir takımla deplasmanda karşılaşacağız.
Göztepe hem kadrosu, hem de form durumuyla bizden çok daha iyi durumda.
Beraberliğin iyi bir sonuç, galibiyetin ise bizi uçuracağı bir maça çıkılacak.
Umarım Göztepe ve Fenerbahçe ile oynayacağımız son iki maçtan en az kayıpla çıkarız ve ikinci yarı öncesi maksimum puana ulaşırız.