Osmanlı’yı eledik


Bizim hesabımız 3 puandı.

Teknik heyet ise 1 puanı yeterli görmüş.
Mutlak bir bildikleri vardır.
Kalan maçların olasılık hesaplarına göre bir değerlendirme yapılmış ve Osmanlıspor maçının kaybedilmemesinin daha önemli olduğu sonucuna varılmış.
Bunu yazarken, galibiyet istenmedi gibi bir düşüncem yok.
Ancak kazanılması için gereken riskler alınmadı.
Öncelik gol yememe üzerineydi ve o doğrultuda bir kadro ve taktik anlayışla sahaya çıkıldı.
Hatta Eto’o’nun sahaya sürülmeyişi de bu planın içindeydi.
Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin orta sahaların büyük önem kazandığı böylesine bir maçta Eto’o hamlesi bizim adımıza fiyaskoyla sonuçlanabilirdi.
Sergen hocanın kaybedeceği bir şeyin olmadığını düşündüğü Galatasaray maçında saldırmasını, çok şey yitireceğini düşündüğü Osmanlıspor maçında ise önceliği beraberliğe vermesini gayet normal karşılıyorum.
Geçmişte buna benzer bir durum da yaşamıştık aslında.
2008-09 sezonunun 32.haftasında sahasında Eskişehir’i ağırlayacak Konyaspor, rakiplerine göre daha avantajlı bir konumdaydı.
Maç öncesi Konyaspor Teknik Direktörü Giray Bulak’ın açıklamaları daha dün gibi aklımda.
Bir an önce ligde kalmayı garantileme adına, maçın mutlak kazanılması hedefini beklerken, Giray Bulak, “1 puanın kendileri için yeterli” olacağını söylemesiyle başımızdan aşağıya kaynar sular dökülmüştü.
Taktik açıklamasıdır, rakibe blöf yapıyor şeklinde yorumlamıştık.
Çünkü bu açıklamanın başka izahı olamazdı.
Son 3 haftaya girilen ligde Eskişehir’i iç sahada yenememek intihardı.
Bu açıklamalar çok eleştirildi o dönem.
Konyaspor mutlak kazanmalıydı ve hocası da bu denli konuşamazdı şeklinde yorumlandı Giray Bulak’ın açıklamaları.
Ve Konyaspor o kritik maçta saldıran rolünü üstlenerek çıktığı maçı 2-1 kaybetti.
Lig sonunda ne oldu peki.
Konyaspor 38 puan ve 3’lü averajla lige veda eden son takım oldu.
Yani Giray Bulak’ın hesabı doğruydu.
Onun dediği gibi Eskişehir maçı beraberlikle tamamlanabilse Konyaspor 39 puanla ligde kalan taraf olacaktı.
İşte Pazar günü oynadığımız Osmanlıspor maçı da 9 sezon önceki durumla benzerlik gösteriyor.
Sergen Yalçın da kamuoyunun gazını alayım, beni eleştirmesinler, saldırayım, ya kazanırım-ya kaybederim mantığıyla takımını oynatsa ve maçı kaybetse Konyaspor için her şey Ankara’da bitiyordu.
Dedik ya keşke kazanabilseydik diye.
Şimdi kalan 7 maça iyi konsantre olunmalı bizi ligde tutacak puanlar toplanmalı.
Bizim maçın ardından çok zorlu bir fikstüre girecek Osmanlıspor bu beraberliğin ardından bence ligden düşen ikinci takım olmuştur.
Maç öncesi hakem Mete Kalkavan’ın ismi de bizi korkutmuştu.
Ama Serdar’ın penaltı pozisyonunda verdiği kararla belki de Konyaspor’u ipten aldı.
Geçmişteki hatalarını unutmadık ama bu maç için tebrikler Mete hoca..