Umduğumuz gibi olmadı


Büyük umutlarla gitmiştik İzmir’e.
‘Yok kasırga geliyor İzmir’i vuracak, yok maç tehir edilir’ söylemleriyle çıktığımız yolculuk endişeli başladı, yenilgiyle de kötü sona erdi.
Öncelikle Göztepe’nin maçlarını oynadığı Bornova Stadyumunun yetersizliğinden bahsedelim.
İlk kez o stadyumda maç izledim.
Ve Göztepe’nin iç sahadaki başarısını anladım.
Bu sahada futbol oynamak kolay değil.
Göztepe saha şartlarına alışkın olunca yılda bir kere gelen takımlara göre büyük avantaj sağlamış oluyor.
Çimle karışık toprak saha görüntüsündeki saha, yoğun yağışta olunca iyice ağırlaştı.
Top tekniği rakibe göre daha yüksek olan Konyaspor’un saha şartlarından ötürü özellikle ilk yarıda çok zorlandığı gördük.
Tribün kapasitesi az olmasına rağmen 40 binlik stadyumlarda oluşturulamayacak atmosferi oluşturan Göztepe tribünleri maçın hep içindeydi.
Hem hakemi, hem bizim futbolcuları kolaylıkla etkileyebildiklerini gördüm.
Bizi ve hakemleri kolaylıkla bozabilecek bir ortam mevcutken, kendi futbolcularını da resmen kırbaçlıyorlar.
Sanki futbol değil de salon sporlarındaki tribün baskısı altında maçı oynadık.
Bunları yenilgiye kılıf bulma adına yazmıyorum.
Ligin en sert deplasmanının Göztepe olduğunu söylemek istiyorum.
Konyaspor’da zor olanı başarmak istedi ama yapamadı.
Özellikle ilk yarıda rakibin o coşkusuna karşı koyamadık.
Bir hafta ara verdiğimiz savunmama zafiyeti İzmir’de tekrarlanınca da ilk 45 dakikada yediğimiz 2 gol gardımızı düşürdü.
Aslında Rıza Hoca’nın devre arasında yaptığı hamle ve 49’da gelen gol ibreyi tam bize çevirmişken, hiç hesapta olmayan 3.gol bizi yerle bir etti.
Göztepe’nin 3.golünün ardından şuursuz Konyaspor baskısı Göztepe’nin de çok sayıda gol pozisyonuna girmesine neden oldu.
Maç bir ara öyle bir hale geldi ki, ‘Aman 3-1 bitsin’ dedirtti bize.
Ömer Ali’nin 90+4’te gelen golü ise sadece skorun ağırlığını hafifletti.
Göztepe maçında ilk kez uzun süre sahada görme fırsatı bulduğumuz Hurtado artık kadronun değişmezleri arasına girmesi lazım.
İkinci yarıda takımının attığı 2 gole de katkı sağlayan Perulu oyuncuyla, son golün asistini yapan Traore’nin ilk 11’e monte edilme zamanı gelmiştir.
Yukarıda yazdığım nedenlerden ötürü yenilgiyi normal karşılayabiliriz. Ama futbolcuları ve teknik heyeti yere sermenin manası yok.
Nasıl Kayseri deplasmanı mükemmel geçmişse, Göztepe maçı da tam tersine kötü geçti.
Ama şunu da belirtelim ve futbolculara seslenelim.
Konyaspor taraftarı için bazı maçlar ayrı bir önem taşıyor.
Antalyaspor, Bursaspor, Göztepe ve Ankaragücü maçları gibi.
Bu sezon bu 4 takımdan 3’üyle ilk maçlarımızı oynadık ve o maçlarda taraftarı mutlu edemediniz.
Her maça mutlak motiveli çıkıyorsunuzdur ama bu saydığım maçların Konya için nasıl bir öneme sahip olduğunu idrak etmeli ve bu motiveye sahip olmayanları da hedef maçlara hazırlamalısınız.
Şimdi sonucun kızgınlığından sizlere sitemde bulunanlar bakın o maçlarda alınacak iyi sonuçların ardından sizleri nasıl omuzlara alıyorlar.
Beşiktaş maçı yeniden hedefe dönme maçıdır.
Yok kadrosu şöyle, yok bizden güçlü gibi ifadelerin ardına sığınıp sinmek Konyaspor’a yakışmaz.
Beşiktaş maçını puan için değil galibiyet için oynamalıyız.