Bu günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Eğer birileri kumpas kurduysa geleceğimiz üzerine,
Adalet beklerken,
birileri bir yerde kalemi kırıp urganı boğazımıza doladıysa,
Birileri hak etmedikleri bir zenginliğe,
Benim rızkımdan çalarak kavuşacaksa,
Ve bunun dalgasını geçecekse oynaşlarıyla,
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak….!
……….
Şimdi sen sor bakalım ,
Köşende senin imzanla yazan gönül erine.
Yoksa, kalp eri mi demeli.
Işık eri,
Muhabbet fedaisi….?
Yoksa siz ağabey mi diyorsunuz bu kafalamacıya.
Bence korkak!
Yazdığı yazıların altına ismini koyamayacak kadar yüreksiz…
Sor bakalım her şeyi bilen bu korkak’a; Onların kitabında, yalan beyan, tezgah, kumpas, teraziye kurşun koyma var mı?...
Adaleti yanıltma?
Ya haksızlık?...
Eğer onların kutsal kitabında bunlar varsa, söyle ona; O bir alçaktır….
………
Ama ben biliyorum ki, sen o örgütün maklube yapan aşçısının bile tanıştırılmayacağı bir hiçsin…!
…….
‘Muhalif olmanın bedeli’ var demiş adalet dağıtması gerekirken adalet arar duruma düşen.
Hayat böyle bir şey,
O’nun dağıttığı adaletin bedelini ben öderim. Sonunda akçedir!
Ama o ve onlar, benim inandığım tanrıya bu yaptıklarının bedelini nasıl öderler bilmiyorum…!