Bu işte bir tuhaflık var
Nazım PEKER

Nazım PEKER

Bu işte bir tuhaflık var

24 Aralık 2020 - 10:16

Sosyal hayat ve tarih ibretlik olaylarla doludur.

​Kimi zaman bu olaylara güler geçeriz, kimi zamanda üzerinde derin derin düşünür, bir hikmet arar ve ders çıkarmaya çalışırız.

​Beldenin birinde küçük bir kasaba vardır. Kasabanın da şirin bir camisi… Gel vakit, git vakit caminin hemen karşısında arazisi olan bir yurttaş

​Bu yurttaş, bu arazisine gece kulübü inşa etmeye karar verir ve inşaata başlar.

​İmam olmak üzere cemaat bu inşaata karşı çıkar, itiraz ederler.

​Fakat mülk sahibi inşaattan vaz geçmez. Kulüp inşaatı devam eder. Zira mal sahibinin yasal hakkıdır.

​İnşaat devam eder, İmam ve cemaat çaresizdirler. Tek yaptıkları şey, beş vakit namazlarda inşaatın yıkılmasınabeddua etmektir.

​Yapılacak başka yaptırım güçleri de yoktur, imam öncülüğünde bedduadan öte.

​İnşaat ilerlemiş, bir zaman sonra tamamlanmış. Açılış günü yaklaşmış.

​Olacak ya! Bir gece ansızın bir yağmur başlamış. Yer gök şimşek ve yıldırım gürültüsüyle inlemekte.

​O da ne? Bir yıldırım tam da Gece Kulübüne isabet etmez mi, gece kulübü yerle bir.

​İmam da, cemaat de bu doğa olayının yaptırımından oldukça memnunlar. Memnuniyetlerini de saklamamışlar.

​Ama olay henüz yeni başlamaktadır.

​Gece Kulübü sahibi, bu doğa olayından olan hasar ve zararı için; cami imamı ve cemaatinin doğrudan ve dolaylı oldukları iddiasıyla cami imamına ve cemaatine tazminat davası açar.

​Mahkeme başlar.

​Karşılıklı ifadeler alınır verilir.

​İmam ve cemaat verdikleri ifadede bu konuda hiçbir sorumluluklarının olmadığını belirterek bu olayın kendi beddualarından olmadığını savunurlar.

​Kulüp sahibi ise bu yıkımın imam ve cemaatin bedduası sonucu olduğunu ısrarla iddia eder.

​Gerekli tüm bilgi ve belgeler toplanıp, dosya tamamlanır.

​Mahkeme günü gelir.

​Taraflar salonda yerlerini alırlar.

​Hâkim dosyayı iyice incelemiştir. Duruşmada da dosyayı açar, şöyle kısa bir göz attıktan sonra:

​Taraflara döner: 

​Bu konuda nasıl bir kara vereceğimi bilemiyorum. Ancak dosyadaki ifadeler bakınca ortada kocaman bir tuhaflık gördüm.

​Taraflardan gece kulübü sahibi DUANIN gücüne inanırken, imamın ve cemaatin DUANIN GÜCÜNE kesin kes inanmadıklarını.

​Evet! Siz ne dersiniz sevgili okurlarım?

​Esen kalınız.                                                                   

​NOT: Buna benzer bir olay sanırım Antalya ya da Muğla’da da olacak gibi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar