Reklam
  • Reklam
Siyaset ve siyasetçi!
Recep ÇINAR

Recep ÇINAR

Siyaset ve siyasetçi!

17 Nisan 2023 - 14:58

“Siyaset” ya da “politika” acayip bir anlayış…

Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıymış…

Ben demiyorum, arama motorunda öyle yazıyor…

Siyasetçi ise yeri gelir “tavşan” gibi, yeri gelir “aslan” gibi, yeri gelir “tilki” gibi kurnaz olur…

Siyasetçiler biraz esnek olur…

Bir bakıma da mecburlardır…

Asi taktirde, siyasetin içerisinde tutunamazlar…

Tabii ki bu bütün siyasetçiler için geçerli değildir…

Bazıları alüminyumdan değil, çelik gibidir...

Onları ayrı tutmak lazım…

Kurunun yanında yanmasınlar!

xxx

Siyasete çok girmesem de, dostlarım girince, ister istemez onlarla ilgili yazılar yazıyor, fikirlerimizi beyan ediyoruz…

Zaman zaman da yapılan haksızlıklar karşısında kendilerini savunuyoruz…

AK Partiden birinci sıradan aday gösterilen Tahir Akyürek’i savunduk diye yemediğimiz dayak kalmadı!

“Dayak” derken mecazi, yani laf sokma anlamında!

Her babayiğidin harcı değil, bana dayak atmak…

Mike Tyson değiliz tabi ki, ama kendimizi korumasını da biliriz…

Abiler, kardeşler bana laf sokuşturacağınıza, Tahir Akyürek’i birinci sıraya yerleştiren Cumhurbaşkanımıza niye sormuyorsunuz?

Demek ki, Tahir Bey, Reis için önemli bir isim ki, birinci sıraya koymuş…

Bu kadar…

Neyse, dağıtmayalım konuyu…

İyi Partinin birinci sıra adayı, benim de çok sevdiğim yiğit kardeşim Ünal Karaman’ın siyasete girmesini önemsediğim için, çapsız homurdanmalar, yarım ağızla selamlaşmalarla karşı karşıya kaldık…

Çokta umurum değil…

Selam Allah’ın selamı verirlerse almasını biliriz…

Ama Ünal Karaman’a da laf söylettirmem, Tahir Başkana söylettirmediğim gibi…

Ve bir başka şey daha; dostlarımın dostları, “Recep abinin Mehmet Baykan’la bir sıkıntısı mı var, onunla ilgili yazmıyor” diye göndermelerde bulunuyorlarmış…

İsmini vermeyeceğim dostum olan arkadaşım böyle söyleyince, üzülmekle beraber kendisine, “Mehmet Baykan benim pazara kadar değil, mezara kadar dostum. O benim yüreğimi, ben de onun yüreğini biliyorum” dedim…

Benim arkadaşım, benim dostum, daha ne olsun?

Nokta.

xxx

Örneğin Faruk Özçelik için de aynı sitemlerde bulunanlar oldu…

Ki haklılar…

AK Partinin 10. Sıradan aday gösterdiği, Faruk Özçelik de benim “laf olsun dostlarımdan” değil, rahmetli babasının cenazesinde elimden tutup, mezarlığa kadar beraber yürüdüğüm bir insan…

Yüzlerce insanın içinde benim elimden tutmasının anlamını yazmaya gerek var mı?

Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarlığı döneminde Konya’ya, özellikle Çumra’ya yaptığı hizmetleri görmezden gelirsek, Allah bizi çarpar…

Faruk Bey, devlet geleneğinden gelen, nazik ve narin, asla incinmemesi gereken bir dostumuz…

İnşallah Ankara’ya gider…

Pardon Meclise…

Çünkü, yıllardır Ankara’da…

Konya’ya mutlaka yararlı olacak adaylarımızdan birisi…

İnanılmaz çalışıyor…

“Allah emeğini karşılıksız bırakmasın” demekten başka ne diyebilirim ki?

Selman Özboyacı için de geçerli yukarıda yazdıklarım…

Benim beğendiğim, genç, dinamik, hatta Bakan olacak düzeyde bir isim…

“Konya için önemli bir vekil” dedim ve söylediklerimin arkasındayım…

Ne var bunda?

Herkesi memnun etmek tabi ki zor, hatta imkansız…

En doğrusunu seçmen, yani fitneden, fesattan beslenmeyen bizler yerine getireceğiz…

Yani, demem o ki, böyle bir günde bile fitne-fesat peşinde koşanları, ciğeri beş para etmeyen zavallıları da biliyoruz!

Küçülüyorlar…

Küçülsünler bakalım, daha ne kadar küçülecekler…

Biraz daha küçülürlerse, cebime değil!..

Neyse.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar