Tüm heyecanı ile devam ederken, dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs nedeniyle ertelenen futbol müsabakaları, 12 Haziran da tekrar start alacak.
Artık nasıl bir heyecan yaşanır onu bilmek çok zor ama seyircisiz oynanacak olan müsabakaların tatsız tuzsuz olacağı aşikar.
Federasyon, büyük tepkilere rağmen, maçların oynanması için karar aldı, fikstürü bile açıkladı. Hatta nasıl oynanacağı, kimlerin müsabakalara gelip gideceğini, basın mensuplarının neler yapacağı, maç içinde görev alacak olan diğer görevlilerle ilgili talimat bile yayınladı.
Bunda amaç, öncelikli olarak futbol sektöründeki, ekonomik çarkların biran önce dönmeye başlaması ve borç kamburu içerisindeki kulüplerin ayağa kalkmasıydı.
Şimdi herkes kendi açısından düşününce haklı elbette.
Maçların oynanmasıyla birlikte yayıncı kuruluş da reklam alıp para kazanmaya başlayacak, kazandığından da taahhüt ettiği parayı Federasyona yatıracak, onlar da hangi kulüp ne kadar hak ediş sağladıysa hesaplarına aktarım yapacak.
Federasyon ve kulüpler açısından bakılınca gayet normal...
Ya normal olmayan ne?
Futbol da sahada her iki takımdan 22 futbolcu sahada olacak. 4 hakem, foto muhabirleri, 2.5'luk denilen top toplayıcı gençler, yayıncı kuruluşun saha içerisinde elemanları ve maç için görevli olan temsilci, gözlemci ve diğer kişiler.
Tabii bunlar için talimatname hazırlandı.
Kim ne zaman ne yapacak, nasıl yapacak, nerede yapacak ve kime teslim edilecek hepsi belirlendi.
Yeterli mi?
Sağlıkçı olmadığımız için bunu bilmemiz mümkün değil ancak, bugünden itibaren normalleşmeye başlayacağımız için şehirlerarası seyahatlerinin sona ermesi, sokağa çıkış kısıtlamaların kaldırılması, restoran ve kafelerin açılmasına karşı olan onlarca bilim adamı var.
Hepsi çok erken diyor.
Haklılar mı?
Elbette. Bugünden itibaren "normalleşmenin" tepkileri bir hafta -10 gün içerisinde belli olacak.
Normalleşme için (bunun içine futbol müsabakalarının da başlaması dahil) erken mi davrandık, yoksa ülkemiz bu virüs belasından aldığı tedbirlerle başarıya mı ulaştı onu hep birlikte Haziran ayının ortalarında bekleyip göreceğiz.
Son günlerdeki Koronavirüs tablosu hep umut verici.
Başta hemşerimiz Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve yurdun dört bir köşesindeki sağlık personeli çok ciddi anlamda fedakarlık yaparak, ülkemizin bu virüs belasının en az hasarla atlatılması için gecelerini gündüzlerine kattılar.
Hepsine yürekten teşekkür ediyoruz.
Onların evlerinden, yurtlarından, ailelerinden, evlatlarından, ana-babalarından ayrı kalmaları boşa gitmez.
Umarım, bizi yönetenler, doğru kararlar almışlardır.
YORUMLAR