Mevlana Kültür Merkezi’ndeki konferansa Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitü Müdürü Doç.Dr. Ali Temizel, Dilek Sabancı Devlet Konservatuarı Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Oğuz Karakaya, Basın-Yayın Enformasyon İl Müdürü Cemil Paslı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Doç. Dr. Ali Temizel, 15 Temmuz darbe girişimine dikkati çekerek, "Tarih boyunca daima Türkler ve İslam Dünyası üzerinde çeşitli siyasi, sosyal ve kültürel oyunlar oynanmaya çalışılmıştır. 15 Temmuz günü Türkiye'de yaşanan olaylar, bunların en acı örneklerindendir. Türk Milleti, bu acı olaydan da alnının akıyla çıkmayı başarmıştır. Bu başarıda geçmişten günümüze gelen İslam tasavvufuyla, birlikte yaşama kültürü ve Allah'tan başka kimseye kul olmama inancı düşüncesi etkili olmuştur." dedi.
“MEVLEVİ MUSİKİSİ GÜNÜMÜZE KADAR ETKİSİNİ SÜRDÜRMÜŞTÜR”
Doç. Dr. Temizel, programın önemi konusunda ise şunları kaydetti: "Belh’ten başlayan doğum Konya'da, Anadolu’da, İslam Dünyası’nda ve tüm dünyada kaynağını Kur'an-ı Kerim, Peygamber efendimizin hadislerinden alan tasavvufun doğumu, gelişmesi, genişlemesi ve olgunlaşması hazırlanmşıtır. Bu tasavvufi hayat içerisinde Mevlevi Musikisi ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan Mevlevi Musikisi hem tarihe mal olmuş hem de günümüze kadar etkisini sürdürmüştür. Bu konferansın hazırlanmasında emeği geçen ve bizleri engin bilgeleriyle aydınlatan hocamıza en içten teşekkürlerimi sunarım."
“BÜYÜK BESTEKARLARIN TÜMÜ MEVLEVİHANELERDE YETİŞMİŞTİR”
Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırma Enstitüsü’nün daveti için teşekkür eden Kültür ve Turizm Bakanlığı Sanatçısı Dr. Timuçin Çevikoğlu, Mevlevi müziğinin kaynakları hakkında önemli bilgiler verdi. Çevikoğlu, Mevlana'nın musikiyle ilgili yüceltici fikirlerinin bulunduğunu belirterek, “Eserlerinde musikiyle ilgili bir çok bölüm var. Mevlevilik’te başlangıçtan itibaren musiki çok önemle ele alınmıştır. Mevlevilik kültürünün en önemli parçasının Mevlevilik Musikisi olduğunu söylemek yanlış olmaz. Mevlihanelerde sadece musiki icra edilmemiştir. Bestekarlar, nazariyatçılar mevlihanelerde yetişmiştir. Hatta Türk Musikisi’nin büyük bestakarların tümü Mevlevihanelerde yetişmiştir. Yetişenler de yeni bestekarların yetişmesine katkıda bulunmuştur. Bu bestakarlar, bütün birikimlerini, becerilerini Mevlevi ayin bestelemekte kullanmak istemiştir. Form olarak Mevlevi ayini, şaheser bestelemeye çok uygun bir form olduğu için bir Mevlevi ayini içerisinde neredeyse Türk klasik formların tamamı mevcuttur." diye konuştu.
Konferansın ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Dr. Timuçin Çevikoğlu’na, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç.Dr. Ali Temizel tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: