Kurtuluş reçetesi-2
Sabit HORASAN

Sabit HORASAN

Kurtuluş reçetesi-2

15 Ocak 2019 - 13:10

Son yıllarda çöküş yaşayan, ekonomik olarak dip yapan (tabi ki borcu olmayan kulüpler bu krizin dışında tutulmalı) Türk futbolunun kurtuluş reçetesinin bir diğer önemli adımı da özkaynak sistemidir.

Ancak, daha çok yakın zamana kadar alt yapı konusu kulüpler için bir yük, bir sorun olarak çıktı karşımıza. Hatta bir çok kulüp alt yapı için Futbol Federasyonunun verdiği parasal kaynağı A takım için kullanma yolunu seçti.  
Özkaynak sisteminin takımların geleceğinin bir rehberi, yolu olarak gören kulüpler, özellikle son 10 yıl  içerisinde buna sarıldılar.
Diyeceksiniz ki, geçmişte de vardı. Evet, ama dediğimiz gibi sistem bir kambur olarak görülmekteydi.
Trabzonspor geçmişte yaşadığı şampiyonlukları kendi özkaynak sistemine borçludur.  Aynı şekilde Gordon Milne yönetiminde Beşiktaş şampiyonluklarını alt yapıdan gelen futbolcularıyla yaşadı.
Bu Konyaspor için de geçerli. Yeşil-beyazlılar son şampiyonluk kupasını alt yapısından gelen gençlerle kaldırdı.
Ama bu örneklerde olduğu gibi ne Trabzonspor’da, ne Beşiktaş’ta o dönemlerden sonra alt yapıdan çok az futbolcu çıktı.
Trabzonspor’da son iki sezonda A takıma yükselen Yusuf ve Abdülkadir yeni bir kıvılcımın müjdecisi oldu, bordo-mavili takımın geleceği adına.
Ama dedik ya, kulüplerde uyandı artık. Veya gerçeği gördüler. Özkaynak sisteminden gelen futbolcularla hem başarıya ulaşılacağını, hem de futbolcu giderlerinin azalacağını.
Ligin ikinci yarısı öncesi bir çok takımın kamp çalışmalarına alt yapıdan gelen futbolcular katıldı. İşte Galatasaray, Beşiktaş bunların başında gelmekte.   
Alt yapı denilip de geçilmemeli.
Avrupa’da da bir çok kulüp alt yapılarıyla ön plana çıkmakta. Barcelona, Ajax başta olmak üzere.
Yurdumuzda ise, son on yıla baktığımız zaman önce Bucaspor, ardından da onun devamı olan Altınordu Futbol Akademisi kendisinden çok bahsettirdi. İşte Altınordu alt yapısından yetişen futbolculardan Cengiz ve Çağlar Avrupa’da ülkemizi en iyi şekilde temsil ederken, bir çok futbolcu da Süper lig ve 1. Lig takımlarında boy göstermekte.
Özkaynak sisteminin başarıya uğraması için önce istikrar sağlanmalı. Kulüp yönetimleri ve teknik kadro da sık sık değişiklikler yerine, uzun vadeli çalışmalar gerçekleştirilmeli. Bu futbolcu kadrosu için de geçerlidir.
İkinci temel kural, sistemli çalışma. Sistemi bir oturdu mu arkası gelir. Bunun içerisine, futbolcuların günlük yaşamlarından öğrenimlerine, antrenman sistemlerine  kadar her şey girer.
Özkaynak sisteminin başarıya ulaşması için bir diğer ana kural: yenilikçi olmak. Yönetimin, teknik kadronun ve futbolcuların kendilerini geliştirmeleri futbolcu yetiştirmeye büyük katkı sağlayacaktır.
Tabi ki, ekip çalışması da göz ardı edilmemelidir. Kolektif çalışma hem gelişimi gerçekleştirecek, hem de başarı getirecektir.
Alt yapı da görev yapacak teknik sorumlunun da kariyerli, teknik direktör düzeyinde bir hoca olması gerekmektedir. Bu teknik direktör çalışma arkadaşlarını da kendisi seçmelidir.
Diyeceğimiz, dökme suyla değirmen dönmez. Kulüplerin borçlarını siyasi yatırımla banka kredileriyle kapatmak çözüm değildir.
Bir başka konuda, bilinçsiz Başkan ve yöneticilerle kulüpler yürümez. Başkan veya yöneticiler, kendi egolarını tatmin etmek için sanki kendi ceplerinden para harcıyormuş gibi kulübün parasını har vurup harman savurmakla iş yürümez. O halde, Türk Spor Yasası da bir an önce çıkartılmalıdır.  
 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar