Neden işsiz?
BİLGE YILMAZ

BİLGE YILMAZ

Neden işsiz?

18 Mayıs 2020 - 13:58

Kişinin eğitim, bilgi ve becerisi doğrultusunda çalışmak isteyip de, hali hazırda bulunan hiç bir işte çalışmıyor olması durumudur işsizlik. Teknik bir tanım olmamakla beraber genel itibariyle durum budur. Ancak kişi, günümüz şartları söz konusu olduğunda, ne eğitimi ne de bilgi ve becerisi doğrultusunda çalışma imkanı bulabiliyor.

Yani insanın ya eğitimi boşa gidiyor ya da yeteneği.

Eşit şartlarda doğmuyor eşit şartlarda yaşamıyoruz. Dolayısı ile eşit olarak değerlendirilmiyoruz. Kiminin eşi dostu, kiminin soyadı, kiminin arkası referans olup eşitliği bozuyor maalesef. Halbuki eşitliğin çeşitli yolları var, tabi uygulanabilir mi meçhul.

Mesela başlangıçta eşitlik, fırsatta eşitlik gibi... Örneğin, aynı eğitimi almayan çocukları aynı sınava sokamazsınız, müfredat ne kadar aynı olsa da. Ya da tecrübesiz biriyle tecrübeli birini aynı şekilde değerlendiremezsiniz. Yani ya aynı eğitimi almalarını sağlayacaksınız ya da ayrı sınavlara sokacaksınız. Aynı şekilde işe girmek isteyen birini, sırf kendi işine daha çok yarayacak diye tecrübelilerden seçen bir işverenin bu davranışına müsaade etmeyeceksiniz. Sonuçta tecrübe edinmek için bir yerden başlamak gerekir.

Bunlar sadece bir boyutu.

Gelelim günümüz şartlarına...

Ülkemizde artan bir özelleştirme durumu söz konusu. Bu ilk bakışta (vatandaş açısından) olumsuz bir durum olarak görülse de, mantıksal açıdan faydalı. Çünkü kamu kurumlarında çalışmak vatandaş için güvence iken devlet için külfet. Özelleşen her kurum vergi mükellefi olup, çalışanların maaş ve sigortalarından da kendisi sorumlu olacaktır. Haliyle hem işler yürüyecek hem de devlete gelir sağlayacaktır. Ancak sorun da beraberinde geliyor işte. Özel sektör denilen çetrefilli ve acımasız bir alan oluşuyor ki, orda gemisini yürütene kaptan diyorlar...

Böylesine zor şartlarda iş bulmak ve uzun yıllar boyu huzurla çalışmak da pek çoğu için hayal oluyor. Çünkü özel sektörde hata şansın yok ve alternatifin çok... Bu yüzden de, öncelikle sınavları deniyor, sonrasında da her ihtimali değerlendirmeye başlıyor insan. Kendine göre bir iş bulabilirse ne âlâ, yoksa işsiz kalmamak korkusuyla tutunuyor bulabildiğine...

Peki ya bulamayanlar, onlar yani işsizler ne yapacak?

Her yıl binlerce mezun veren okullar, yine mezun vermeye devam edecek. İşsiz ordusuna yenileri eklenecek. Bir de eğitimini yarıda bırakmış ya da istediği gibi eğitim alamamış insanlarımız var ki onların durumu daha zor, çünkü emeklerinin karşılığını alamadan gülerim ağlanacak halime diye diye yaşamaya devam edecek. Tabi buna yaşamak denirse. Maaşların TL bazında asgari ücrete göre ödendiği fakat ham madde ve pek çok şeyin ithal edildiği bir sistemde dövizlerin durumuna göre patronlar hep sıkışık olacak. E bunun vergisi var, sigorta primleri var maaşlar da var ama o bekleyebilir... Çok nadir kurum disiplinli çalışıp, çalışanına değer veriyor maalesef, oralara da girmesi kolay değil işte... Al bir çıkmaz daha.

Bu devran böyle döndükçe daha çoooookk insanın başı döner.

YORUMLAR

  • 1 Yorum

Son Yazılar