Sevgili okurlarım, acısıyla, endişesiyle, karanlık yönleriyle bir 15 Temmuz’u geride bıraktık.
15 Temmuz, tarikat ocağında yetişen şıhların şahlığa özenmesi ve devlet yönetiminde söz sahibi olmasının kötü bir örneğidir. Din maskeli tarikatlar, cemaatler ya devlette köşe kapma ya da başka devletlerin içimizdeki ileri karakolları ve ucuza hizmet veren taşeronlarıdır.
15 Temmuz hain kalkışması, hükümete yani AKP’ye yani Sn. Erdoğan’a yapılmış hain bir kalkışma idi. Öyle söylenmiş öyle lanse edilmişti.
Sn. Erdoğan’ı İstanbul’a getiren uçağın pilotu FETÖ’cü uçağa koruma eskortluğu yapan jetin pilotu da Fetöcü , korumasını yapan 5 poliste fötöcü çıktılar.
Soru şu, A. Şener’in ifadesiyle; Sn. Erdoğan’ı öldürmek isteyen kimdi ya da kimlerdi?
Eski AKP milletvekili M. Metiner’in açıklamalarına göre ise 15 Temmuz planlanmış, kurgulanmış bir kontrollü darbe imiş, otoriter tek adam rejimi kurmak için.
Temmuz kalkışmasının en ilginç yanı, bu hain kalkışma araştırılsın önergesine bizzat AKP ve Sn. Erdoğan’ın hayır demesi idi.
15 Temmuz pek çok alan ve kamuda Hain Fetöcülerin temizlenmesine neden oldu.
Fetönün Milli Eğitimdeki ayağı ortaya çıkarıldı ve binlerce öğretmen prof. Akademisyen temizlendi.
Ordudaki ayağı ortaya çıkarıldı ve yüzlerce albay, general, pilot temizlendi. İlker Paşa bile örgüt kurmak ve desteklemek suçuyla yargılandı
Yargıdaki ayağı ortaya çıkarıldı ve yüzlerce hâkim, savcı temizlendi.
İş dünyasındaki ayağı ortaya çıkarıldı binlerce iş adamı, fabrikatör temizlendi.
Medyadaki ayağı ortaya çıkarıldı, yüzlerce gazetece, Tv sahibi temizlendi ya da yurt dışına kaçtı.
Pazarcı ayağı ortaya çıkarıldı onlarca Ayşe, Fatma, Osman, Yunus amca cezalandırıldı.
Sağlıktaki ayağı bulundu ve onlarca doktor görevden alındı.
İki alan hariç Türkiye’deki bütün alanlarda Fetö’nün ayağı bulundu temizlendi ve temizlenmeye de devam ediyor.
Bu insanlar Fetö Terör örgütüne üye olmak ve destek vermek suçuyla yargılandılar.
Aklıma takıldı:
Fetö’nün diyanet ayağı: Fetö’yü öven propagandasını yapan hiç mi müftü, vaiz, imam, müezzin yoktu?
O ayak ne oldu?
Gelelim işin aslına:
Fetö darbeyi başarsa idi, cumhurbaşkanı, Genel Kurmay Başkanı, Ordu komutanları, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Milli Savunma ve diğer bakanlar kimler olacaktı bu makamlara hangi siyasiler atanacaktı?
Valiler kimlerden, kaymakamlar kimlerden olacaktı?
Buna Fetö’nün siyasi ayağı deniyor.
Fetö o kadar geri zekalı imiş ki, her ayağını oluşturmuş, ne hikmetse Diyanet ve Siyasi ayağını oluşturmamış.
“Ne derseniz deyin O, bu ülkenin yetiştirdiği bilge bir insan, değerli bir alim” diyen, “Fetö abimize şükran borçluyuz.” “Beni üç harflilerle ele geçirdi” diyenler makam sahibi olarak ortalıkta fink atıp kıs kıs gülerken, Bank-Asya’ya para yatıranlar bile Fetöcülükle suçlanıp KHK ile işlerinden olurken, siyasi ayağının olmaması akıl ve mantıkla izah edilebilir mi?
Abdüllatif Şener diyor ki;”Erdoğan’ı Marmaris’te koruyan polis fetöcü çıktı, Dalaman’dan İstanbul’a getiren pilot fetöcü çıktı, darbenin merkez üssü Akıncı’yı vuran 5 pilot fetöcü çıktı, şimdi kahraman yaptığımız yüzbaşı da fetöcü çıktı. Bildiğin Erdoğan’ı fetöcüler korumuş, peki öldürmek isteyenler kimdi?” Ş. Tayyar diyor ki, “ 15 Temmuz’un HTS kayıtları ortaya çıksa bugün makam sahibi olan pek çok insan perişan olur.”
Okula bir görevli atamasında bile siyasilerin eli olacak ama 15 Temmuz hain kalkışmasının arkasında siyasiler olmayacak öyle mi? Güldürmeyin beni.
Siz bu işe ne diyorsunuz sevgili okurlarım?
Onun için de: “İzahı olmayanın mizahı olur” diyor benim irfanı yüksek vatandaşım.
Ey görklü Tanrım! Sen devletimizi, hükümetimizi, laik-sosyal demokrasimizi her türlü darbe ve sakat fikirlilerin şerrinden koru.
15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’müz kutlu olsun.
Esen kalınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: