Bu gidiş iyi değil...

Başakşehir maçı tam bir hedef karşılaşmasıydı Konyaspor için.
Kazanılması halinde belirsiz hedef netleşecek ve artık ‘üst sıralar için mücadele ediyoruzu’ net bir şekilde söyleyebilecektik.
Son olarak 11 sene önce mağlup edebildiğimiz İstanbul ekibi karşısında da galibiyet hasretini dindirmek en büyük beklentimizdi.
Maçtan önce sosyal medyada yapılan paylaşımlara baktığımda Cumartesi günü güzel bir atmosferin oluşacağı kansına varmıştım.
Tribün liderleri yayınladıkları mesajlarda, maçın önemine işaret edip hedef doğrultusundaki inanmışlıklarını paylaşıyor ve yeşil-beyaz sevdalılarını bu bilinçle stadyuma davet ediyorlardı.
Maçın Cumartesi günü uygun olmayan bir saatte oynanacak olması ise tribünlerin önemli ölçüde boş kalmasını sağladı.
Taraftar gruplarının dışında da tribünlerde pek bir heyecan yoktu.
Maç öncesi açıklanan kadrolara baktığımızda yeni bir sürprizle karşılaştık.
Ömer Ali maç kadrosunda yoktu.
Ömer Ali’nin ‘Pubis’ denilen kasık ağrısı nedeniyle maçta oynayamadığı belirtildi.
Yaptığım kısa araştırmada bu sezon bu sıkıntının yeşil-beyazlı futbolcularda sıklıkla rastlandığını öğrendim.
Uzmanlar bu rahatsızlığın sebebini ise yetersiz egsersiz, aşırı yükleme ve kondisyon ağırlıklı çalışmaların yetersizliğine bağlıyor.
Yine edindiğim bilgiye göre Konyaspor’un sezon öncesi kamp yaptığı tesislerde kondisyon salonu olmayışı ve teknik heyetin de salon çalışmalarına ağırlık vermeyişinin bu tür sakatlıkların artmasında etken olduğu.
Hatırlanacağı gibi Aykut Kocaman salon çalışmalarına büyük önem verirdi.
Onun döneminde de bu tür sakatlıklarla pek karşılaşmazdık.
İşte Başakşehir maçında da Ömer Ali’den yoksun bir kadroyla sahaya çıktık.
Onun yokluğunda Yatabare-Milosevic kanada çekilirken, Traore ve Jahovic ilk 11’de şans buldu.
Sahaya sürülen kadro heyecanlandırmıştı aslında bizi.
Hucüm anlamında deyim yerindeyse ateş ediyordu ilk 11..
Ama bizim ve tribünlerin heyecanı takımda yoktu.
Önemli eksikleri olmasına rağmen küçümsenemeyecek bir rakiple karşılaştık.
Savunma ve orta alanda çokta sıkıntı yaşamadık.
İyi şeyler yapıldı ki nerdeyse yediğimiz gol dışında böylesine güçlü bir rakip karşısında maçı pozisyon vermeden tamamladık.
Buraya kadar bir sorun yok.
Ama 3.bölgede hiç ama hiç etkinliğimiz olmadı.
Ne kanat organizasyonu yapabildik, nede dikine oynayabildik.
Fenerbahçe maçı dışında gol atmadığımız bir maç yoktu.
O maçta bile hucümda bu kadar etkisiz kalmamıştık.
Maçı pozisyon üretemeden, şut çekmeden tamamladık.
Başakşehir’e yenilmenin normal olduğunu ancak iç sahada bu kadar yetersiz olmanın sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.
Dedim ya hedef maçıydı diye.
Bu yenilgiyle de hesaplar karıştı.
Umarım yanılırım ama Konyaspor’un bu oyun yapısıyla üst kulvarı zorlayamacağı düşüncesindeyim.
Böyle devam edilmesi durumunda da Rıza Çalımbay’ın Konyaspor’daki görevi uzun sürmez.