Konyaspor için çıkışın başladığını 3 hafta önceki Kasımpaşa maçının ardından söylemiş ve 17. haftaya en az 25 puanla gireceğimizi öngörmüştüm.
Konyaspor’da tahminim doğrultusunda puanları 3’er 1’e topluyor.
Belki de bu serinin en zorlu maçlarından birisini oynadık Alanyaspor ile..
Aslında ne dengimiz ne de rakibimiz olamayacak bir takım Alanyaspor..
Ancak iç sahada başka bir kimliğe bürünen ligin yenisi, bir de hakem desteğini arkasına alınca bizi çok güç durumlara soktu.
Hakemi didik didik etmeye gerek yok.
Sahada ne yaptığı belli olmayan bir yönetim gösterdi.
Bajic’e gösterdiği kırmızı kart ise tamamen skandal.
O haksız kararın, tüm maç boyunca hakemin kafasını karıştırdığı da belliydi.
Yoksa o sonuna kadar penaltı olan pozisyonda düdüğünü çalmazdı Ali Palabıyık efendi.
Konyaspor son derece zorlu bir deplasmandan 3 altın puanı alarak iyice yukarıya tutundu.
İkinci yarı öncesi yapılacak nokta transferleri önümüzü tamamen açar.
Avrupa Kupalarına veda etmenin ardından daha rahat bir maç takviminin içine girecek yeşil-beyazlıların ikinci yarıda ligin parlayan yıldızı olması elbette yapılacak transferlere de bağlı.
Yönetimin bu konuda titiz bir çalışma yaptığını biliyorum.
Aykut Kocaman’ın da oluru alınarak ara transfer döneminde yapılacak akıllı hamleler üst sıralarda yer alma yarışında bizi öne çıkartır.
***
Alanya maçına tekrar dönecek olursak..
Maç içinde hakemin skandal kararından daha çok Alanya’daki Konya nefreti yaraladı beni..
Biliyoruz ki Akdeniz’in bir çok kentinde olduğu gibi Antalya ve ilçelerindeki Konya nüfusu oldukça fazladır.
Hatta buralar için küçük Konya bile diyebiliriz.
Ama gelin görün ki neredeyse akrabalık bağımız olan bu kentlerle ilişkimiz sportif açıdan hep sıkıntılı.
Genelde Antalyaspor maçlarında yaşanan görüntüleri bu kez Alanya’da görmek bizleri çok incitti.
Aslında Alanya ile aradaki problemler geçen sezonun sonunda Konya’da oynanan Süper Lig’e yükselme maçında başlamıştı.
Konyasporlu bazı taraftarların yıllara dayanan dostlukları nedeniyle Adana Demirspor-Alanyaspor maçında taraflarını açık etmesi gerginliğin fitilini ateşlemişti.
Ama ben şunu da biliyorum ki, o günkü maçta Adana Demirspor tribünlerine giren Konyalılardan, daha fazlası Alanyaspor tribünündeydi.
Biraz da Antalyaspor taraftarının kışkırtması sonucu bu güzel ilçe insanı içten içe Konya’ya düşman oldu.
Maç boyunca bu öfkelerini ve bize olan nefretlerini açık olarak ifade ettiler zaten.
Bir de 10 kişilik rakip karşısında 2-0’dan 2-2’ye getirdikleri oyunu 90+5’te kaybedince iyice zıvanadan çıktılar.
Elbette bunları tüm Alanya taraftarı için söylemiyorum.
Bir çoğu üzülerek evlerinin yolunu tutarken, ne olduğu belli olmayan bir grup tarafından düzen bozulmak istendi.
Yok sahaya atlamalar, yok Konyaspor tribünlerine saldırma girişimleri..
Bunlarla yetinmeyip, stadyum dışında sözde güvenli bölgede park halinde olan boş taraftar otobüslerine jandarma ve emniyetin gözü önünde saldırmak ve neredeyse tüm otobüslerin çamlarını kırmak nasıl bir teröristliktir?
Siz kimsiniz kardeşim?
Hangi ülkede yaşıyorusunuz?
Birkaç kelimede Alanya emniyeti ve jandarmasına..
OHAL’in olduğu bir ülkede bir sportif müsabaka için takımlarını desteklemeye giden 700 kadar taraftarın güvenliğini nasıl sağlayamazsınız?
Hadi taraftar otobüslerine yapılan saldırıyı önleyemediniz ve yeterli önlemi alacak personeliniz yoktu..
Peki ilçe sınırları dışına kadar korumanız altındaki Konyaspor takım otobüsüne nasıl saldırı yapılabilir?
İçinde futbolcu ve teknik heyetin olduğu anda ve seyir halindeyken, önceden yol güzergahına pusuya yatan futbol teröristlerine nasıl müdahale edilmez?
Konyaspor bu işin peşini bırakmamalı ve görevlerini yerine getiremeyenlerden hesap sorulmalıdır.
Sayın Dışişleri Bakanı Alanyalı ve Alanyaspor Başkanının abisi diye kimse kendisine görev çıkartmasın.
Herkes işini layıkıyla yapsın..
Çünkü burası Muz Cumhuriyeti değil..