Konya Aydınlar Ocağı, doğumunun 75. yılı münasebetiyle eğitimci Seyit Emiroğlu'na saygı gecesi düzenledi. Selçuklu Salı Sohbetleri kapsamında Konevi Derneği Salonunda yapılan programda Emiroğlu hayatı ve hatıralarını anlattı.
Programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, 75. yaşına giren Seyit Emiroğlu'nun Konya eğitim camiasında olduğu kadar fikir ve düşünce hayatında da çok önemli bir yere ve etkiye sahip oldupuna şaret ederek "Lider vasıflı sözü dinlenen, itibar sahibi bir ağabeymiz olan Seyit Emiroğlu hocama şehirmize verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor, 75 yıllık ömrünün devamın sağlık, mutluluk ve esenlik diliyorum" dedi.
Daha sonra kürüsüye gelen eğitimci Seyit Emiroğlu aslen Botalı olduğunu ve babasının Konya'ya göç ettiğinde Fahrünnaisa mahallesne yerleştiğini hatırlatarak "Ben de 14 Ekim 1950 tarihinde Fahrunnisa mahallesinde dünyaya geldim. Muhitte altı Botsalı aile ve emsal yaşta çocukları vardı. Abdullah Erdem, iki tane İbrahim Okka, Şinasi Coşkun, Mehmet Emin ismi ilk aklıma gelenler... Güzel komşuluk ilişkilerimiz vardı. Yollarımız kışın çamur, yazın toz olurdu ama mutlu bir çocukluğumuz oldu. Bir çay akardı ve etrafında belki de bir asırlık iğde ağaçları vardı. Sonra o çay da ağaçlar da gitti" dedi.
Komşuluk ilişkilerinden örnekler vererek konuşamsını sürdüren Emiroğlu, "Bahçemizde iklim ve mevsime göre sebze ve meyveler yetiştirirdik. Bir gün bahçede iş yaparken annemi eşek arısı sokmuştu. Annem ağır bir reaksiyon gösterince, komuşumuzun kızı yakındaki 27 Mayıs İlkokuluna gidip oradan telefon ederek babama haber vermiş. Başka telefon yoktu. Babam gelip annemi hastaneye götürdü ama annemin planladığı işler vardı. Hamur hazırlamış, bazlama yapacak. Bir başka yerde ocağa su koymuş, başka bir iş yapacak. Hemen komşularımız işbirliği yaptı, biri ekmeği yaptı, diğeri çamaşırları yıkadı, bir başkası bahçede yarım kalan işleri tamamladı. Böyle bir komşuluk ilişkimiz vardı. Zaman içinde semtimize ilk apartman yapıldı, komşular sık sık değişmeye başladı ve o mutluluk da bozulmaya başladı" diye konuştu.
Eğitime 14 Mayıs İlkokulunda başladığını ve Amerikan yardımı olan süt tozunun bahçede kaynatılarak süt şeklinde kendilerine dağıtıldığını da anlatan Emiroğlu "O yıllarda bitirme sınavı yapılırdı. Jüri bana bulgur pilavı pişirmemi söyledi. Daha evvel hiç pişirmemiştim ama annemin nasıl pişirdiğini görmüştüm. Onun gibi yaptım ve aferin dediler. Böylece ilkokulu bitirdim. O yıllarda Konya'da sadece Devrim ve Karma Ortaokulu vardı. Ben Devrim'e gideceğimi düşünürken babam beni İmam Hatip'e kaydettirdi. Sonra da İmam Hatip'e hazırlık kursunda okul öncesi Kur'an, tecvid gibi dersler aldım. Okulun Mehter Takımı daha evvel kurulmuş ama sonra gayrifaal olmuş. Zekai Kaplan hoca bizim dönemimizde yeniden takımı oluşturdu , ben de Mehter Takımında görev aldım. Resmi geçitlerde bulunduk, bir kaç defa konser verdik, temel atma ve açlışlarda görev yaptık" dedi.
Lisenin son döneminde Ahmet Polat, Erdoğan Emre, Mehmet Kavruk gibi arkadaşlarıyla memleket meseleleriyle ilgilenmeye başladıklarını anlatan Emiroğlu, "Ankara, İstanbul gibi yerlerdeki Fakültelerde Ülkü Ocakları kurulduğunu haber alıyorduk ama Konya'da Bakanlığa bağlı Eğitim Ensitüsü olduğundan kurulamamıştı. Bu arada Genç Ülkücüler oluşumunu duyduk. Ahmet Poalt bir gün, Ziya Belviranlı veya Ahmet Akçay ile Ankara'ya gitti ve derneğin yetki belgesini alarak döndü. O sırada İHL'de altıncı sınıftaydık. Çoğumuzun da yaşı tutmuyordu ama evrakları tamamlayıp Genç Ülkücüler Derneğini kurduk. Kurucu Başkanımız Ahmet Polat idi. Bir süre sonra onun Konya dışına gitmesi gerekince ben 2. Başkan olarak Başkanlığı devraldım" diye konuştu.
1968-69 yıllarında mensubu oldukları fikrin gelişmesi için Komando Kampları açtıklarını da anlatan Emiroğlu "Duyulduğu anda askeri bir faaliyeti çağrıştırsa da, Komando Kampları bir eğitim ve kültür organizasyonuydu. Çok ciddi konferanslar verildi, eğtimler yapıldı. Yanı sıra da judo, karate gibi savunma sporları eğitimi verildi. Bu kamplara katılan arkadaşları hiç birisi sonraki dönemde adli bir vakaya karışmadı, yaşamlarını huzur içinde devam ettirdiler. Önce Mehmet Keçeciler'in Kaymakam olduğu Çumra'da, sonra Karaman'da programlar yaptık. Karaman'a gittiğimiz gün, biz varmadan teşkilata patlayıcı atılmış, cam çerçeve indirilmişti. İlçelerdeki programların ardından Konya'da da program yapmaya karar verdik. (1071'de Alparslan Anadolu'yu fethetti, 1971'de de biz Anadolu'nun Fethine hazıranıyoruz) diyerek Konya'da büyük bir Malazgirt Gecesi gece organize ettik. TRT sanatçısı Hüseyin Gökmen, şair Arif Nihat Asya, Refet Körüklü, Ahmet Kabaklı gibi milli şair ve yazarlar geldi" dedi.
Genç Ülkücüler Teşkilatı Genel Merkezinin lağvedilmesi üzerine Mehmet Edirneligil Başkanlığında Türk Ülkücüler Teşkilatını kurduklarını anlatan Emiroğlu, Konya Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünde ikinci sınıf öğrencisiyken Ülkü Ocaklarına Genel Sekreter tayin edildiğini kaydettiği konuşmasını "Ocak çalışmalarından zaman bulup derslere devam edemiyorduk. Nihayetinde ayrılıp okula davem etmeye karar verdim. Mezun olduktan sonra da Konya Kız Öğretmen Okulu’na Türkçe öğretmeni olarak atandım. Kız Öğretmen Okulunda 1976–77’de stajyer öğretmendim. 1978’de meşhur onbirler olayı yaşanıp hükmet değiştiken sonra Niğde'nin Burç köyüne tayin edildim. Bir süre sonra da Kaymakam beni çağırıp Tunceli'nin Pertek ilçesine tayin edildiğimi söyledi. Rapor alıp Konya'ya döndüm ve askerlik görevi için Şubeye müacaatta bulundum ve Polatlı Topçu Füze Okuludaki eğitimin ardından İstanbul 1. Ordu Uçaksavar Taburu’na Takım Komutanı olarak görevlendirildim" diyerek sürdürdü.
1977’de öğretmen Nezihe hanım ile evlendiğini ifade ederek sözlerini sürdüren Emiroğu "Terhis olduktan sonra MEB'e mürcaat ettim ama tayinim yapılmadı. Sonra zamanın Sağlık Bakanlığı Sağlık Eğitim Genel Müdür Yardımcısı Dursun Doğan Şam Bey'e babamın beni söylemesini müteakiben 1980 yılı Temmuz ayında Konya Salık Meslek Lisesine tayinim yapıldı. Burada Müdire Hanım merhum Aysen Dinç Hanımefendi, hayatımın şekillenmesinde büyük rol sahibi oldu. Göreve başladıktan üç ay sonra beni kendisine müdür yardımcısı tayin etti ve müdür olmamı sağlamak, vekalet vererek için beni yetiştirdi. Nitekim Aysen Hanım emeklilik kararını verdikten hemen sonra ben müdür olarak görevlendirildim. 1990’da Sağlık Bakanlığı tarafından idareci, öğretmen ve tıbbi teknoloji elemanı yetiştiren bir yüksek okul açılması planladı. Genel Müdür Halil İbrahim Beşer Bey beni ve Atatürk Sağlık Meslek Lisesi Müdürü arkadaşım Mustafa Yaman Bey’i Ankara’ya çağırıp okulu anlatarak “Hanginizi müdür yapalım?” diye sordu. İkimiz de birbirimizi önerdik. Birkaç gün sonra benim müdür olarak görevlendirildiğim tebliğ edildi. Devlet Hastanesinin mezbele haline gelmiş eski poliklinik binasını aldık ve zor bir tadilatın ardından 1991 yılından itibaren, 1998'e kadar Sağlık Meslek Liselerine meslek dersi öğretmeni yetiştirdik" dedi.
1998 döneminde de Sağlık Bakanlığı'nın Sağlık Eğitim Meslek Liselerine öğrenci alınmaması kararıyla bu okulların kapandığını, bunun üzerine Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi kadrosuna müracaat ettiğini de anlatan Emiroğlu "Sınavlardan sonra fakülteye öğretim üyesi olarak atandım. Bir ay sonra beni Sağlık Meslek Yüksek Okulu Müdürü olarak görevlendiren Rektörümüz Prof. Dr.Abdurrahman Kutlu, iki ay sonra da Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığına atadı. Bu arada Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu’na müdür olarak da vekalet ettim. Rektör değişikliğinden sonra Prof. Süleyman Okudan’dan affımı talep edip Eğitim Fakültesi’ndeki görevime döndüm" diye konuştu.
Otuz bir yıllık eğitimcilik hayatının yirmi yedi yılında yönetici olarak görev yaptığını kaydeden Emiroğlu "1980'den itibaren ebe, hemşire, sağlık memuru, radyoloji teknisyeni, laboratuvar teknisyeni, anestezi teknisyeni gibi alanlarda pek çok öğrencimizi sağlık sektörüne kazandırdık. Nihayetinde emekli bir eğitimci olarak hayatımıza devam ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Program sonunda Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü eğitimci Seyit Emiroğlu'na belge ve kitap takdim ederken Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı Mustafa Sinan Ümit de hazırladığı doğum günü pastasıyla sürpriz yaptı.
Efsane Müdür Emiroğlu için Saygı Gecesi yapıldı
Konya eğitim camiasının meşhur müdürlerinden Seyit Emiroğlu Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği 75. Yıl Saygı Gecesinde hayatı ve hatıralarını anlattı.
Yayınlanma :
16.10.2025 15:10
Güncelleme :
16.10.2025 15:10


Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: