Enflasyon düşer mi hayali!...

Ülkemizde ekonomi yönetimi bir ayağı gazda, diğer ayağı frende giderse ne olur hiç düşündünüz mü? Ekonominin motoru dağılır!...
Şimdi bu dik ve sert açıklamadan sonra başımızın belası enflasyon düşer mi diye soranlara söylüyorum. “bu gidişle düştüğü de yok düşeceği de yok.” O nedenle umutlarınızı başka bahara saklayın diyeceğim de dünya ekonomileri de kantarın topuzunu kopardı. Terazide dengeler şaştı. 
Altının bu kadar hızla yükselmesini anlamlandırmaya çalışanlar tepkilerini “bunda bir yanlışlık var. Nereye gidiyoruz? Alsak mı almasak mı arasatında kaldık” neler oluyor demekten kendilerini alamıyorlar. Evet altın yoldan çıkmış vaziyette. Kim neye müdahale edecek belli değil. Piyasalar allak bullak olmuş durumda. Döviz tarafında da durum hiç iç açıcı değil. Hastalananlar sakın eczanelere gitmeyin aradığınız ilacı muhtemelen bulamayacaksınız. Dövizdeki yükseliş nedeniyle ilaçlara zam oranlarında yaşanan düzensizlik eczacıları da ilaçları depolarında tutmaya yönlendiriyor.
Amerikan Merkez Bankası FED’in faizlerle oyun oynaması, sarı kafa Trump’ın ne yapacağının kestirilememesi tüm dünyada büyük sıkıntıların doğmasına neden oluyor. Trump’ın bazı ülkelere uyguladığı gümrük vergi oranlarının yüzde yüzleri bulması da diğer önemli sorunlardan.
Altının hızla yükselişe geçmesi piyasalarda kaosa neden olurken, altınla borçlanıp işlerini yürütmeye çalışanları kat be kat yerin altına çekti ve borçları da katlanarak büyüdü. Üstelik kredi kart borçları patlamış, kara listeye girenlerin sayısı çoğalmışken bir de altın borcuyla bataklığa batanları göreceğiz.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerde konkordato ilan edenlerin sayısı hızla artarken, koca koca şirketlerin de birbiri ardına batışlarını izliyoruz. Piyasanın canlı kalması, finansmanın aktif olması için üretim ve Pazar olması gerekirken, bireylerin giderek düşen alım güçleri tüketimi azalttı. Enflasyon batağından çıkmayı bir türlü başaramazken, geçim derdinde olanların ağızlarından çıkan her söz bir yangın yerini işaret ediyor. 
Öte yandan havaların soğumasıyla birlikte, faturaların daha da yüksek gelecek olması, özellikle emeklileri kara kara düşündürüyor. Hal böyle olunca enflasyon düşer mi? Sorusuna verilecek cevap da elbette hayır olmanın ötesine geçemeyecektir.
Etrafımızda yanan yangının ve enkazın kaldırılması için milyar dolarlar telaffuz edilirken, yine belli kişilerin nasiplenmesi de olağan görünüyor.
Adalet ve güven bunalımı yaşayan ülkemizde, toplumun gerginlik katsayısını ne azaltır biliyoruz. Fakat bu nasıl dillendirilir? Orada tıkanıp kalıyoruz.
Gençlerimizin ve çocuklarımızın ve tabi ki yaşlılarımızın güvenli ve sağlıklı ortamlarda yaşamak en doğal hakları. Her insanın iyi yaşamaya hakkı vardır. Bu iyi yaşam hakkını hükümetlerin sağlayacağı imkanlarla elde etmek istemesinden doğal ne olabilir. Fakat gençlerimiz umutlarını yurtdışında yeşertmek, oralarda daha iyi imkanlar elde edeceği düşüncesiyle ülkesinden uzaklaşmak istemektedir. Burada acaba vatan sevgisini bu çocuklara kazandıramadık da onun için mi desek değil güvensizlik aldı başını gidiyor.
İşte bu güvensizlik ortamında ne yatırımcı, ne üretici yol alamazken, tüketici de azalan alım gücüyle piyasaya ve sıcak paraya hareket kazandıramıyor. Durum böyle olunca da enflasyonun düşmesini beklemek hayal kurmaktan öteye geçemiyor.