Kıssadan Hisse: Leyleğin Yılanı avlaması
Hüseyin TOPTAŞ

Hüseyin TOPTAŞ

Kıssadan Hisse: Leyleğin Yılanı avlaması

25 Kasım 2019 - 10:39

Leyleklerin yılanı nasıl avladığını bilir misiniz?

Leylek havada uçarken bir yılan gördü mü hemen üzerine atılmaz. Bulunduğu yerden daha yükseğe çıkar. Çıkabileceği en yüksek noktaya geldikten sonra birden yılanın üzerine pike yapar. Yılanı belinden kaptığı gibi tekrar eski yüksekliğe çıkıp yılanı aşağı atar. Bu kadar yüksekten düşen yılanın beli kırılır, hayvan ölür. Leylek ölen yılanı alır, yesinler diye yavrularına götürür. Ama bu her zaman böyle olmaz, leylek bazen üşengeçlik eder, yılanı yeterli yüksekliğe çıkmadan yere bırakır. Bu durumda yılan sadece bayılır. Yılanı öldü zanneden leylek, hayvanı alıp yuvasına götürür, ‘alın yiyin’ diye yavrularına bırakır. Ana leylek yuvadan ayrılınca baygın olan yılan ayılarak yuvada bulunan yavru leylekleri yer.

Leyleğin yılanı avlamasındaki yöntemden eğitimde, ticari hayatta, siyasette kısaca hayatın her alanında alınacak dersler vardır.

Terörle mücadele de terör yuvalarına öldürücü darbe vurursun. Terörün kökünü kazıdığını zannederek gerekli tedbirleri almadan bölgeden ayrılırsın yok ettim dediğin terör gelir seni hiç beklemediğin bir anda can evinden vurur.

Kazanmanın kendine göre şartları vardır. Bu şartlara riayet etmeden üşengeçlik göstererek, çalışmadan kısa yoldan hedefe varmak isteyenler kısa zamanda kazanır gibi gözükseler de uzun vade de kaybeden olurlar. Bir anlık ihmal ve gaflet telafisi imkansız bir hezimetin yaşanmasına vesile olabilir.  

Uluslararası diplomatik ilişkilerde masada isteklerini kabul ettirdiğine inanırsın düşmanın tatlı diline, yaldızlı laflarına bakarak zafer kazandım diye yurda dönersin, düşmanın dostluklarından emin olduğun için b planı, c planı düşünmezsin bir de bakmışsın düşmanların kendi aralarında kurdukları ittifaklar ile kazandım dediğin zafer hezimete dönüşmüş olur.

Yılan her zaman için yılanlığını düşman da düşmanlığını yapacaktır. Düşmanın tatlı sözlerine inanarak alınması gereken tedbirler ihmal edilmemelidir. Atalarımız, “su uyur düşman uyumaz” demişler. Yani akarsuların uyuması veya hareketsiz kalması imkânsız derecede zordur. Buna rağmen bazen akan su aktığı halde akıntısını belli etmeden durgun hale gelebilir. Düşmanı da buna kıyas etmeli ve sesi çıkmayan, kıpırdamayan hatta mesajları ile dost olduğunu ifade eden düşmanın hiç uyumadan daima aleyhimizde çalışarak fırsat beklediğini varsayarak tedbir almayı ihmal etmemelidir.

Her zaman uyanık ve tedbirli olmak temennisi ile…

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar