Türkiye’nin TÜİK gibi tartışmalı kurumlarından birisi de ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanlığı.
Bu kurum, son yıllarda Cuma hutbelerindeki yanlı ve siyasi vaazlarıyla gündemden hiç düşmüyor. Genelde de negatif tartışmalara, olumsuz ve İslam’ın ruhuna uymayan açıklamalar, harcamalar ve eylemleri ile belleklere yerleşiyor. Hele o eskort rezilliği. A. Erbaş Yönetimindeki DİB’in şu söylemi:
“Duyarlı Müslüman ALKOL satılan yerlerden alışveriş yapmaz” beyanatı.
Buna nasıl eyvallah diyelim.
Ülkenin onca devasa ekonomik ve sosyal sorunu varken iş, bu alışverişe mi kaldı?
Diyanet, duyarlı Müslüman kul hakkı yemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman sahte diploma alamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman devletin malını çalamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman kurslarda çocukları taciz etmez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman yetim hakkı yiyemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman soru çalmaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman üç-beş yerden maaş alamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman karşısındakine hakaret edemez, küçümseyemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman bakanlığına fahiş fiyatla dezenfektan satamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman kişilik haklarını ihlal edemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman bu şartlarda emeklisini açlığa mahkum edemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman fahiş fiyat artışı yapamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman domuz, at, eşek etini kasaplık hayvan yapamaz diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman zinayı suç olmaktan çıkaramaz diyememiş,
Diyanet, camilerde ezan ve selalar halkı rahatsız edecek desibel de okunamaz diyememiş,
Diyanet, Müslümanların yönetiminde bu kadar kadınlar öldürülemez diyememiş,
Diyanet, duyarlı Müslüman yöneticiler, halkı açlığa, yoksulluğa şükredin diyenlere, Tanrı’dan korkun diyememiş.
Diyanet ne demiş:
Kendine yakışanı demiş.
Böyle bir diyanete güven olur mu?
1950’li yıllarda beş katlı bir binada öğretmen, komiser, tüccar, imam ve bir bayan oturuyormuş. Bayana, “Acil bir işin çıksa çocuğunu kime emanet edersin” dediklerinde; bayan hiç tereddütsüz “İMAMA” demiş.
Günümüzde buna benzer bir soru sorulmuş, İmam en sonda çıkmış. Yani en güvenilmez insan olarak.
Bunu bir hakaret, küçümseme olarak yazmıyorum. İyi bir Müslüman olarak İslam’ın, din adamlarınca getirildiği konumu tespit için yazıyorum.
Müslüman duyarsız olur mu?
Müslüman, okumadan, anlamadan dindar olur mu?
Müslüman Tanrı’nın Rum:32-33 ve Enam:159 ayetlerine rağmen dinini parça parça eden tarikat ve cemaatlere itibar eder bölünür mü?
Diyanet, duyarlı Müslüman dinini parçalamaz diyemez mi?
Eski DİB başkanı Sn. Bardakoğlu’nun dediği gibi günümüz İslam’ının Kuran’da anlatılan İslam’la hiç alakası yok.
Gerisi Tanrı’ya kalmış. İnşallah bizleri affeder. Şıha, şeyhe, gavsa, siyasi lidere inanan hatta biat eden Müslümanlar doldurdu İslam diyarlarını.
Esen kalınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: